Samandağ’da yanına moloz dökülen çadır kentin sakinleri başka çadır kentlere göçe zorlanırken kalanların da tepkisi sürüyor. Samandağlılar “Şirketler daha az benzin harcamak için en yakın yere döküyor, benzin kadar değerimiz yok” diyor
Hatay Samandağ’da Deniz Mahallesi’nde Samandağ Stadyumu’na kurulan çadır kentin yanına moloz dökülmesine karşı yapılan eylemin ardından çadır kenti ziyaret ettik. Çadır kentte konuştuğumuz insanlar kırk güne yakın süredir burada kaldıklarını, molozların da çadır kentin yanına yaklaşık bir aydır istiflendiğini söyledi. Depremzedeler sağlıkları için endişeli olduklarını, molozlar arasında insan bedenlerinin olduğunu ve koku geldiğini de ekledi.
Çadır kentte kalanlar yağmur yağdığında bile yanı başlarındaki moloz yığınından toz gelmeye devam ettiklerini ifade etti. Astım hastası olduğunu söyleyen bir depremzede, durumdan kötü etkilendiğini belirtti. Başka bir depremzede ablasının kanser hastası olduğunu, çocukların gözlerinin yaşardığını ve kızardığını ifade etti.
Çadır kentte 200’e yakın çadır var. Kimi çadırlar boşalmış durumda. Kalanlar, molozların dökülmeye başlamasıyla parça parça insanların çadır kenti terk ettiğini söyledi. Kendilerine de ileride yer gösterileceğini eklediler.
Kameramıza konuşan Geri Döneceğiz ve Yeniden İnşa Edeceğiz Platformu’ndan Çağdaş Can ise yaşananları şöyle özetledi:
Devlet kendi kurduğu çadır kentin yanına moloz döküyor. Şirket kârını düşünerek molozu en yakın yere döküyor. Buna karşı çıktığımızda da karşımıza devlet çıkıyor
Can ayrıca molozlardaki asbeste dikkat çekerek bölgedeki halk sağlığı, göçmen kuşların yaşamı ve deniz çevresindeki yaşam üzerindeki tehlikeleri hatırlattı. Can, “Depremden ölmedik, bizi kanserden öldürmeye çalışıyorlar” dedi.
Can konuşmasının devamında şunları söyledi:
Vali bize ‘yer gösterin’ diyor. Bizim uydularımız yok, İHA’larımız yok. Halkın böyle bir zorunluluğu da yok.”
Daha önce Yeşilköy’de direnişlerinin olduğunu ve kazanım elde ettiklerini ifade eden Can, herkesi mücadeleye çağırdı.
Sendika.Org/Hatay (Tankut Serttaş, Merve Sabcıoğlu)