Arzu Ar, 9 Eylül 2022'de Bartın'da işyerine giderken, boşanma aşamasında olduğu eşi Metin Ar tarafından katledilmişti. Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde davanın ikinci duruşması görüldü. Duruşmada savcı mütalaasını açıkladı. Baroların davaya katılma talepleri reddedilirken Arzu Ar'ın kardeşlerinin katılma talepleri kabul edildi. Arzu Ar öldükten 2 saat sonra çıkan koruma-tedbir kararına dair ihmali olanların davaya dahil edilmesi de reddedilirken, hakim "O başka bir dava dosyası konusu" dedi. Dava 25 Mayıs'a ertelendi
Arzu Ar, 9 Eylül 2022’de Bartın’da işyerine giderken, boşanma aşamasında olduğu eşi Metin Ar tarafından 10 küsur bıçak darbesiyle çocuğunun yanında öldürülmüştü. Bugün (28 Mart) saat 15.30’da Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde davanın ikinci duruşması görüldü.
Duruşmaya Arzu Ar’ın ailesinin avukatı Diren Cevahir Şen, Bartın Barosu Kadın Hakları Komisyonu Adına Av. İrem Semiz, Bartın Barosu Başkan Yardımcısı Av. Semdal Çınçın, Tübakkom ve İzmir Barosu Adına Av. Elçin Kılıçer Ot, İzmir Barosu Adına Av. Şefika Yıldırım Sert ve Bartın Kadın Platformu katıldı.
Bugün görülen duruşmada savcı mütalaasını açıkladı.
Mütalaada olay tarif edildikten sonra “Arzu’nun ölümüne tasarlayarak sebebiyet verdiği, sanığın üzerine atılı tasarlayarak eşi kasten öldürme suçunu işlediği anlaşılmakla Türk Ceza Kanunu 82/1-a-d-f.3, 53/1, 54, 58, 63.maddeleri uyarınca CEZALANDIRILMASINA, suçun vasfı, işleniş biçimi ve muhtemel sonuç ceza göz önünde bulundurularak TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur” denildi.
Dava 25 Mayıs’a ertelendi.
Sendika.Org’a konuşan Diren Cevahir Şen, bugün görülen duruşmada yaşanılanları şöyle ifade etti:
Duruşmada etkin bir soruşturma yürütülmesinin zaruri olduğunu söyledik. Görev ihbarında bulunan memurlar hakkında da mahkemenin suç duyurusunda bulunmasını, ihbarda bulunulmasını talep ettik. Görevi savsaklama suçu var. Görevi savsaklama nedeniyle de ölüme sebebiyet verme var. Metin Ar, konutunu terk etmeme cezasına rağmen İstanbul’dan elini kolunu sallayarak otobüse binip “Geliyorum” diye Arzu’yu arayıp Bartın’a gidiyor. Arzu, ölümünden bir gün önce apar topar adliyeye gidip uzaklaştırma, koruma tedbir başvurusunda bulunuyor. Derhal çıkması gereken karar 9 Eylül günü yani Arzu’nun öldüğü gün Arzu öldükten iki saat sonra çıkıyor. Bu sebeple görevi ihmal eden ve ölüme sebebiyet veren memurların yargılanmasını istedik. Onların da burada sanık sıfatıyla bulunması gerektiğini söyledik. Bu talebi reddetti. Soruşturmanın genişletilmesi talebimizi daha önce de reddetmişti. Bu celsede de “Biz ihmal var mı yok mu buna bakacağız. Biz bu dosyadan kararımızı vereceğiz. O başka bir dava dosyası konusu” dedi.
Tübakkom, İzmir Barosu, Tekirdağ Barosu ve Zonguldak Barosu’nun katılma talepleri reddedildi. Suçtan doğrudan zarar görme söz konusu değildir diye. Ama Bartın Barosu Kadın Hakları Komisyonunun da katılma talebi reddedildi. Duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili de vardı. SEGBİS bağlantısı kurulamadığı için Murat Ar’ın beyanı alınamadı.
Arzu’nun kardeşlerinin beyanları alındı. Katılma talepleri de alındı ve katılan olarak dahil etti. Biz bu cinayetin geldiğinin belli olduğunu, bu sebeple bütün sorumluların yargılanması gerektiğini söyledik. 25 Mayıs’a kadar ihmal olup olmadığını, herhangi bir ihbarın yapılıp yapılmadığına bakılacağını söyledi.
Önemli bir tanık vardı dosyada. Katilin cezaevinde beraber kaldığı bir tanık vardı dosyada. Tanığı dinledik. Katilin zaten cezaevindeyken plan yaptığını Arzu’yu da Arzu’nun annesini de tehdit ettiğini, cinayeti tasarladığını, içerideyken de çok kez arayarak taciz ettiğini, baskı kurduğunu anlattı. Dışarıya çıktıktan sonra aileyi uyarabileceğini ama kendisinin de korktuğunu söyledi.
İlgili haber:
Sendika.Org (Derya Saadet)