Depremzede muhtar anlatıyor: “Polis ‘Geberirsen geber, bir sıkıntı olmaz’ dedi”

Hatay’da muhtar Yahya Emeç, mahallesindeki elektrik sorununu çözmeye çalıştığı sırada trafiği engellediği iddiasıyla polis tarafından darp edildiğini anlattı. Depremzede muhtar, sağlık sorunu nedeniyle polis aracının arkasına binmek istemediğini belirtince polisin kendisine ‘Geberirsen geber, bir sıkıntı olmaz bizim için’ dediğini iddia etti

Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Hacı Ömer Alpagot Mahallesi muhtarı Yahya Emeç, mahallesindeki elektrik sorununu çözmeye çalıştığı sırada polis tarafından trafiğe engel olduğu iddiasıyla darp edildiğini ve biber gazlı saldırıya uğradığını söyledi.

Emeç, 14 Mart saat 15.50 civarında İzmir Caddesi’nde EnerjiSA personelini görünce arızalı olan trafodan bahsetmek için aracını durdurup personelin yanına geçti. İddiaya göre, aynı sırada sokağa giren polis aracı siren çalınca Emeç polis aracına doğru kolunu kaldırdı ve elektrik sorununu konuştuklarını söyledi. Emeç’in trafiğe engel olduğunu iddia eden polis ise ‘Muhtar oldunuz, Allah mı oldunuz? Peygamber mi oldunuz’ diyerek Emeç’e bağırdı.

Emeç polisleri il emniyet müdürüne şikayet edeceğini söyleyince polis Emeç’i biber gazı sıkarak gözaltına almak istedi. Emeç bu müdahale sırasında bayıldı. Emeç mahallelinin yardımıyla kendine geldikten sonra gözaltına alındı.

Panik atak hastası olduğunu belirten Emeç, polis aracının arkasında sıkıntı yaşayacağını söyledi ancak polis “Geberirsen geber, bir sıkıntı olmaz bizim için” sözleriyle karşılık verdi. Polislerden şikayetçi olduğunu ifade eden Emeç, yaşananları Hatay ziyareti sırasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya da anlattığını, hakkını aramaya devam edeceğini söyledi.

Emeç ile polis arasındaki tartışma sırasında çevredeki vatandaşların çektiği bir videoda ise polisin Emeç’e “Muhtarmış. Adam olacaksın. Sen kimsin? Babam yaşındasın, el kol hareketi yapıyorsun sövüyorsun” diye bağırdığı ve Emeç’i darp ettiği görülüyor. Videoda muhtarın “Ayıp ayıp, ben senin baban yaşındayım” sözleriyle polise karşılık verdiği duyuluyor. Öte yandan, Emeç’in aracının yolun kenarında durduğu da görülüyor.

“Ben size küfretmedim, suçum ne?”

Sendika.Org’a konuşan Emeç, olayı şöyle anlattı:

Bizim mahallede enerji yok, su yok. Burada bizim kanal boyunda çadırlarımız var. Çadırların karşısında elektrik trafomuz var. Baktık TEDAŞ’çılar orada ben arabamı bir kenara koydum sokak başında. TEDAŞ’çılara geçtim dedim ki ‘sokaklarda enerji yok.’ Baktım karşıdan bir tane polis aracı geldi. Polis aracı siren çaldı, siren çalarken ben elimi kaldırdım dedim ki ‘Arkadaşlar ben buranın muhtarıyım. TEDAŞ’çılarla arızayı konuşuyoruz.’ Arabaya yöneldim. Baktım bunlar arabadan indi ‘Muhtar oldunuz, Allah mı oldunuz? Peygamber mi oldunuz’ dedi. ‘Arkadaşlar kendinize gelin gerek yok’ dedim. Bunlar konuştu biraz. Ben de telefonumu çıkardım dedim ki ‘İl müdürünüzü çağıracağım’ Böyle deyince sanki ben kendilerine küfür ettim… Bunlar indi, iki taraftan ellerimi tuttular ‘Seni karakola götüreceğiz’ dediler. Ya arkadaş ben ne suç işledim de beni karakola götüreceksin? Suç işlemedim. Ben size küfretmedim. Suçum ne?

Ben gitmek istemedim. Bu sefer birisi biber gazı getirdi benim tam gözlerime dayadı, sıktı. O zaman ben bayılmışım. Beş dakika mı ne sürmüş. Bizim mahalleli arkadaşlar beni arabama koydular, yüzümü yıkadılar. Baktım daha duruyorlar. Beni zorla kelepçe takacak götürecekler ya. Dedim ‘Gidin ben arabamla geleyim’, ‘Yok biz sizi götüreceğiz’ diyor. Neyse gittik.

Beni doktora götürdüler, darp raporu alacaklar.

Beni darp ettiler tabi ki birkaç sefer. Gittik orada doktorla görüştüler, kendilerinin kafasına göre rapor yazıldı.

“Şikayet etmezsen şerefsizsin’ dediler”

Beni arabanın arkasına bindirdiler. Arabanın arkası nezaretmiş. Dedim ki ‘Bakın arkadaşlar bende panik atak var, beni arkaya koymayın, bende sıkıntı olur.’ ‘Geberirsen geber, bir sıkıntı olmaz bizim için’ dedi.

Karakola gittik. Oğlum ve kardeşim gelmiş beni soracaklar. Orada ne kadar polis varsa oğluma, kardeşime saldırdılar. Sanki ben cinayet işlemişim, devletime karşı gelmişim, teröristim… Orada ‘Sen eğer gidip şikayet etmezsen şerefsizsin. Emniyet müdürüne mi, iç işleri bakanına mı, valine mi, cumhurbaşkanına mı gidip şikayet etmezsen şerefsizsin’ diyor.

“Ben hizmet ediyorum. Kendisi beni korumaya gelmiş, dövmeye değil”

Ben şikayetçiyim. Geçen gün İçişleri Bakanımız geldi buraya ben evrakları bakanıma verdim. Devletime, Sayın İçişleri Bakanıma, Sayın Cumhurbaşkanıma sesleniyorum. Ya ben hizmet ediyorum. Kendisi beni korumaya gelmiş, dövmeye değil. Yetkililerime sesleniyorum, ben hakkımı arayacağım.”

Sendika.Org/Hatay (Merve Sabcıoğlu, Tankut Serttaş)

Sendika.Org'u destekle

Okurlarından başka destekçisi yoktur