Depremlerden etkilenmiş göçmenlere yönelik kayıtlı olduğu kent dışında 60 günlük ikamet sınırlamasının kaldırılmasını talep eden 51 kurum tarafından bir ortak metin yayımlandı: “Depremin yarattığı her türlü tahribatın, ancak ve ancak insan hayatını önceleyen, ayrım yapmadan eşitliği gözeten, ırkçılığa ve nefret söylemine geçit vermeyen politikalarla üstesinden gelebiliriz”
Depremlerden etkilenmiş göçmenlere yönelik kayıtlı olduğu kent dışında 60 günlük ikamet sınırlamasının kaldırılmasını talep eden 51 kurum tarafından bir ortak metin yayımlandı. Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi’nin çağrısıyla hazırlanan ortak metin şöyle:
6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerde resmi verilere göre en az 46.104 kişi öldü, yüzbinlerce insan yaralandı. Milyonlarca insan yaşadıkları, çalıştıkları, eğitim gördükleri şehirleri, temel gereksinimlerine erişemedikleri ve kendilerini güvende hissetmedikleri için terk etmek zorunda kaldı. Belki de aylarca hatta yıllarca doğdukları, büyüdükleri, yaşadıkları kentlere dönemeyecekler. Buna yüzbinlerce göçmen de dâhil. Onlar da evlerini, okullarını, işyerlerini üstelik ikinci kez kaybettiler. Zaten az sayıda verilen çadırlar onlara neredeyse hiç verilmedi. Deprem karşısındaki yoksulluk, yoksunluk ve güvencesizlik onlar için de geçerli. Üstelik AFAD’ın tahliye planlarından ve hükümetin barınma desteklerinden asla yararlandırılmadılar. Bütün bunlardan öte bir de ayrımcılıkla, göçmenlere yöneltilen düşmanlık ve nefretle mücadele etmeye çalışıyorlar.
Deprem sonrasında depremden etkilenen 11 ilde ikameti/kaydı olan göçmenlere, önce yol izin belgesi olmaksızın 90 gün süreyle başka bir ile gidebilecekleri duyuruldu. Ardından İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi Başkanlığı, bu uygulamaya şehir ve süre kısıtlaması getirdi. Göçmenlerin yol izin belgesi olmaksızın sadece Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Adıyaman ve Gaziantep şehirlerinden hareket edebilecekleri ve vardıkları kentlerde eğer kalabilecekleri bir yer (arkadaş, akraba evleri veya kendi imkânları ile kiraladıkları bir yer) varsa sadece 60 günlük bir ikamet izni alabileceklerini duyurdu. Verilen 60 günlük süre sonunda ise göçmenlerin gittikleri şehirlerde sağlık, eğitim, ulaşım, çalışma gibi en temel haklarını kullanamayacakları ve kayıt iptali gibi yaptırımlarla karşılaşacakları belirtiliyor.
Göç İdaresi Müdürlükleri, öte yandan depremden etkilenen göçmenlerin gittikleri şehirlerde istedikleri yerde barınamayacaklarını, Şubat 2022’den bu yana uygulamaya konulan “Seyreltme Projesi”nin devamı niteliğinde ev bulabildikleri herhangi bir mahalleden ev tutamayacaklarını, kayda kapalı mahallelere yerleşemeyeceklerini de ifade etmiştir.
Kuşkusuz depremden etkilenen göçmenlerle yurttaşlar arasındaki bu ayrımcı pratikler ve buna bağlı ortaya çıkan/ çıkabilecek hak ihlalleri; göçmen ve göçmen düşmanlığını derinleştirecek ve göçmenleri ırkçı şiddet tehdidi ve döngüsüne hapsedecektir.
Bu bağlamda biz aşağıda imzası bulunan kurumlar olarak;
- Depremden etkilenmiş göçmenlere yönelik kayıtlı olduğu kent dışında 60 günlük ikamet sınırlamasının kaldırılmasını talep ediyoruz. Depremden etkilenen 11 ilde yaşayan göçmenler, yaşamlarını yeniden kurabilecekleri, hak ve hizmetlerden yararlanabilecekleri, barınabilecekleri, çalışabilecekleri, eğitim ve tedavi görebilecekleri kentlerde hiç koşulsuz ve hak kaybına uğramadan ikamet edebilmelidirler. Bu anlamda göçmenler için ikamete/kayda kapalı iller, ilçeler, mahalleler; öncelikli olarak depremden etkilenmiş tüm göçmenlere açılmalı; birlikte yaşam anlayışından uzak, ayrıştırıcı ve hukuksuz olan “Seyreltme Projesi” de derhal kaldırılmalıdır.
Depremin yarattığı her türlü tahribatın, ancak ve ancak insan hayatını önceleyen, ayrım yapmadan eşitliği gözeten, ırkçılığa ve nefret söylemine geçit vermeyen politikalarla üstesinden gelebiliriz.
Sendika.Org