Barutçu Tekstil’de sendikalaştıkları için işten atılan ve direnişte olan işçilerin bulunduğu alana fabrikaya ait amonyak dolu tankların ağzı açık şekilde bırakmasının ardından soluğu hastanede alan işçiler, sonrasında hastane raporları ile birlikte fabrika ve patronu hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Fabrikadan kamuoyuna yapılan açıklamada işçilerin sendikalı oldukları için işten atıldıkları ve amonyak tankları ile zehirlenmeye çalışıldıkları iddiaları reddedildi. Olaya ilişkin görüntülerin, hastane raporlarının ve AFAD ölçümünün sabit olduğunu dile getiren Öz İplik-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Serkan Açıcı, Barutçu Tekstil’in çelişkili ifadelerle olayı örtbas etmeye çalıştığını söyledi. Atılan işçilerin geri alınması ve sendikal hakların tanınması taleplerinin vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Açıcı, yaşanan olaya ilişkin adaletli bir soruşturma yürütülmesi taleplerini dile getirirken anayasal hakları karşılanıncaya kadar mücadele etmeyi sürdürecekleri mesajını verdi
Barutçu Tekstil’de sendikalaştıkları için işten atılan Öz İplik-İş üyesi 9 kadın işçinin 100 günü aşkın süredir fabrika önünde başlattığı direniş sürerken , 30 Ocak’ta ağzı açık amonyak tankların bulunduğu fabrikaya ait bir araç, işçilerin eylem alanına bırakılmıştı.
Kötü kokudan etkilenen işçiler durumu yetkililere bildirdi. Olay yerine gelen AFAD ekipleri tarafından normal değeri yüzde 50 olması gereken oran, yüzde 79 olarak ölçüldü.
Ambulanslarla hastaneye kaldırılan işçiler bir gün sonra ellerindeki raporlarla birlikte fabrika ve patronu hakkında suç duyurusunda bulundu.
Fabrikadan yapılan açıklamada hem işçilerin sendikalı oldukları için işten çıkarıldıkları hem de amonyak tankları ile zehirlenmeye çalışıldıkları iddiaları reddedildi.
Öz İplik-İş Sendikası yöneticileri, direnişteki işçilerle birlikte bugün bir kez daha kameraların karşısına geçti.
Öz İplik-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Serkan Açıcı, Barutçu Tekstil’in son olaylardan sonra kamuoyu ile paylaştığı bildiride çelişkili bilgilerle ve olayla örtüşmeyen iddialarla yaşananları örtbas etmeye çalıştığını söyledi.
Yaşananların tartışmaya mahal bırakmayacak kadar açık olduğunu belirten Açıcı, “Bizim elimizde görüntüler, hastane raporları AFAD ölçümleri var. Amonyak tanklarının kapakları açık bir şekilde eylem alanına bırakılması insan hayatını yok saymaktır. Bu kimyasallar bir kamyonun arkasına kapakları açık olarak koyulup sanayi içinde gezdirilebiliyor mu?” dedi.
İşçilerin baskı gözdağı ve fabrika içinde mobbing yapılarak vazgeçmeye zorlandığı, sendika yetkililerinin görüşme talebinin bile “Patron benim, istediğimi yaparım” gibi bir dille geri çevrildiğini belirten Açıcı, “Arkadaşlarımızın işlerini geri verecekler, sendikal haklarımızı tanıyacaklar. Bizim vazgeçilmez taleplerimiz bunlar. Anayasal haklarımızı talep ediyoruz ve sonuç alıncaya kadar da bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Fabrikanın web sayfasında çevre sağlığı, iş sağlığı, iş güvenliği ve sendikal faaliyetlere sonuna kadar saygılı olduklarına dair ifadelerin yer aldığını, ancak durumun böyle olmadığını belirten Açıcı, “Ama gerçekler böyle mi? Mesela amonyak tankının açık alana neden bırakıldığını, bu suçun neden işlendiğini gerçek nedenleri ile söylesinler. Uluslararası markaların taleplerini web sayfasında aynen tekrarlamışlar ama gerçek hiç de öyle değil” dedi ve yaşananlara ilişkin tarafsız, adaletli bir soruşturma yürütülmesini talep ettiklerini söyledi.
Kaynak: Bursa Muhalif