17 Aralık’ta kalıcı yaz saati uygulamasının özellikle kış aylarında öğrencilere ve çalışanlara olumsuz etkilerini anlatan “Karanlıkta Başlayan Hayat” belgeselinin çekimlerinde ‘kadrajına polis aracı girmesi’ gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan, sonrasında mahkemenin ara kararıyla tahliye edilen belgeselci ve gazeteci Sibel Tekin, ilk kez hakim karşısına çıktı. Tekin’in el konan hard disk ve kameralarının iadesine karar verildi
17 Aralık’ta kalıcı yaz saati uygulamasının özellikle kış aylarında öğrencilere ve çalışanlara olumsuz etkilerini anlatan “Karanlıkta Başlayan Hayat” belgeselinin çekimlerinde ‘kadrajına polis aracı girmesi’ gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan, sonrasında mahkemenin ara kararıyla tahliye edilen belgeselci ve gazeteci Sibel Tekin, ilk kez hakim karşısına çıktı. Tekin’in evinde çok sayıda hard disk, kamera ve bazı kitaplarına el konmuştu.
İlk duruşma sonunda Tekin’in el konan hard disk ve kameralarının iadesine karar verildi. Adli kontrol şartıyla tahliye edilen Tekin karakolda imza veriyordu. İmza şartı kaldırılırken yurt dışına çıkış yasağı kararı devam ettirildi. Bir sonraki duruşma 8 Haziran’da görülecek.
Tekin’in belgeseli kalıcı yaz saati uygulamasının özellikle kış aylarındaki etkisine dikkat çekiyor. Karanlıkta güne başlayanların anlatıldığı belgesel olmasına rağmen savcı, Tekin’in çekimlerinin karanlıkta yapılmasını anlamlandıramadığını, aydınlıkta da yapılabileceğini söyledi.
Savcı ‘terör örgütü’ üyeliği suçlaması bölümünde Tekin’in çok sayıda örgüte üye olduğunu iddia etti. PKK, DHKP-C, MLKP, TİKKO örgütlerinin hepsini birden sayınca salonda duruşmayı izleyenler gülmeye başladı.
Duruşmada hakim Tekin’e belgesel için izin alıp almadığını sordu. Tekin ise uluslararası basın kartı olan bir bağımsız gazeteci ve belgeselci olduğunu izin almasına gerek olmadığını dolayısıyla bir başvuru olmadığını söyledi. Hakim sonrasında Tekin’in çektiği eylemleri kastederek neden ‘terör örgütlerini’ çektiğini sordu. Tekin ise kamuoyuna açık çağrılı tüm eylem ve etkinlikleri çektiğini ancak materyalleri inceleyen görevlilerin özellikle bu görüntüleri seçtiklerini belirtti.
Tekin’in avukatlarından Cenk Yiğiter keşif yapacak insanın yüksek çözünürlüklü makina kullanacağını, Tekin’in kamerasının ise 1080p yani full HDolduğunu belirtti. Yiğiter cebindeki telefonun bile 4k yani Tekin’in kamerasından daha yüksek çözünürlüklü olduğunu vurguladı. Yiğiter ayrıca Tekin’in keşif yapıyor olsa gizlenip saklanması gerektiğini ama Tekin’in açıkça, gizlenmeden çekim yaptığını, çekimlerin keşif için olmadığının açık olduğunu vurguladı.
Avukatlardan Faruk Çayır, “Sibel bir video aktivist. Tüm toplumsal olaylarla ilgili görüş ayırt etmeksizin çeker. Bunu yasaklayan hiçbir düzenleme yok. Belgeseller hazırlıyor” dedi. Çayır mahkeme heyetine video aktivizm kitabı hediye etti.
Savcı Tekin’den belgeselinin senaryosunu isteyince Tekin, “Bahsettiğiniz yazılı metin bütçe arayışında kurumlara verilen bir şey. Ben kendi imkanlarımla belgesel yapmaya çalışıyorum proje dosyasına ihtiyacım olmuyor. Kendi notlarım var ama bahsettiğiniz gibi bir metin yok” dedi. Savcı ısrarla yazılı bir metin sorunca Tekin de notlarının hangi bilgisayarda olduğunu hatırlamadığını belirtti. Avukatlar da bu sorunun gereksiz olduğunu vurguladı.
Sendika.Org/Ankara