Tutuklu belgesel yönetmeni Sibel Tekin için #SibelYanımdaydı kampanyası

Tutukluluğunun birinci ayında belgesel yönetmeni Sibel Tekin için “Free Sibel Tekin - Sibel Tekin’e Özgürlük- kampanya grubu hakkında iddia edilen asılsız suçlamalara dikkat çekmek amacıyla sosyal medya kampanyası düzenledi

Tutuklu belgesel yönetmeni Sibel Tekin için #SibelYanımdaydı kampanyası

17 Aralık’ta kalıcı yaz saati uygulamasına yönelik “Karanlıkta Başlayan Hayat” belgeseli çektiği gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan belgesel yönetmeni, gazeteci ve akademisyen Sibel Tekin için “Free Sibel Tekin – Sibel Tekin’e Özgürlük- kampanya grubu, Twitter’da kampanya düzenledi.

17 Ocak akşam saat 21.12’den itibaren #SibelYanımdaydı etiketiyle düzenlenen kampanyada, Tekin’in bir aydır asılsız suçlamalarla tutuklu olduğuna işaret edildi. Kampanyaya İngiltere, Almanya, Polonya, Avusturya gibi ülkelerden destek geldi. Tüm gece devam eden katılımla kampanya Twitter’da Türkiye’nin Trend Topic listesine girdi. Gazeteciler, milletvekilleri, oyuncular, müzisyenler, belgesel yönetmenleri, sivil toplum ve demokratik kitle örgütleri temsilcilerinden 120 video katılımıyla kampanya kamuoyunda yankı buldu.

Kampanyaya gazeteci, oyuncu ve belgesel yönetmenlerinin yanı sıra müzisyenler, hak savunucuları, akademisyenler, hak mücadelesi veren işçiler, aydınlar, aktivistler ve LGBTİ+’lar da destek verdi.

Ne olmuştu?

Belgesel yönetmeni ve gazeteci Sibel Tekin, 15 Aralık 2022’de kalıcı hale getirilen kış saati uygulamasına yönelik üzerinde çalıştığı belgesel için Ankara Tuzluçayır’da sabahın erken saatlerinde çekime gitmiş, çekim sırasında infaz koruma memurlarının olduğu servis aracı ile yoldaki polis noktasını görüntülediği iddia edilerek 16 Aralık 2022’de saat 02.00 sularında evine
düzenlenen baskınla gözaltına alınmıştı. Polis baskını sırasında Tekin’in iki bilgisayarına, belgesel çalışmalarının bulunduğu harici disklerle kamerasına ve bazı kitaplarına el konulmuştu.

Gözaltına alınmasının ardından serbest bırakılması beklenen Tekin’in gözaltı süresi, el konulan dijital materyallerinin incelenmesi gerekçe gösterilerek uzatılmıştı. Belgesel yönetmeni 24 saatin
ardından verdiği emniyet ifadesinden sonra savcılık ifadesi alınmadan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Tekin, 8. Sulh Ceza Hakimliğindeki sorgusunun ardından 17 Aralık
2022’de “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanmıştı.

Tutukluluğunun ardından 16 gün içerisinde Tekin’e yönelik iddianame tamamlanmış, savcı belgesel çektiği iddiasıyla Tekin’in, örgüt talimatıyla hareket ettiğini öne sürmüştü. Tekin’i birbirinden bağımsız birçok örgütle ilişkilendiren savcı, belgesel yönetmeninin hangi örgüte üye olduğunu belirtmeden “örgüt üyeliği” suçlamasıyla ceza talep etmişti. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden Sibel Yükler’in haberine göre, iddianamede dikkat çeken satır başları arasında Tekin’in karanlık saatte çekim yapması “olağandışı” olarak değerlendirilmiş, evinde bulunan Evrensel, Atılım gazeteleri “örgütsel bağlantılı ve içerikli gazeteler” olarak değerlendirilmişti. Arzu Demir’in Suruç’tan kalanların dilinden “Kobani’ye gitmek” isimli kitabı, Kaldıraç dergisi, Kadınların Kurtuluşu dergisi ve Liseli Genç Umut dergisini de Tekin’e yönelik suçlamalara delil olarak gösterilmişti.

Sendika.Org

Sendika.Org'u destekle

Okurlarından başka destekçisi yoktur