TTB Hukuk Bürosu avukatları, savcının Hukuk Usul Muhakemeleri Kanunu’na aykırı bir biçimde duruşmaya gelmemesi üzerine davanın reddini talep etti fakat talep, mahkeme tarafından gerekçesiz reddedildi. Avukatlar daha sonra davanamenin tek tek kişiler hakkında açılmaması, mazbata gibi delillerin dosyaya konulmaması gibi usul hatalarına dikkat çekerek bir kez daha davanın reddini talep etti fakat bu talep de gerekçesiz reddedildi. Mahkemelerin ret kararlarını gerekçeleriyle vermesinin anayasal bir hak olduğunu anımsatan TTB avukatları, “Tüm usul itirazlarımızın gerekçesiz reddedilmesi nedeniyle eşitlik ilkesinin uygulanmadığı ve mahkemenin tarafsız davranamayacağı kanaati oluşmuştur” diyerek hakimin reddini istedi. Mahkeme, reddi hakim talebinin mütalaa düzenlenerek değerlendirilmesi için iletilmesine hükmederek davayı 8 Şubat 2023 saat 14.30’a erteledi
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Merkez Konseyi üyelerinin görevlerine son verilmesi talebiyle açılan davanın ilk duruşması Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü. TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın ve Merkez Konseyi üyelerinin görevlerine son verilmesi talebiyle 26 Ekim 2022 tarihinde davaname hazırlayan savcı, 14 gün sonra Şebnem Korur Fincancı hakkında “örgüt propagandası” suçlamasıyla da iddianame hazırlamıştı. Bugün (10 Ocak) görülen TTB davasında reddi hakim taleplerinin incelenmesi için dosyanın bir üst mahkemeye gönderilmesine ve davanın 8 Şubat’a ertelenmesine karar verildi.
Duruşma sonrası adliye önünde yapılan basın bilgilendirmesinde TTB Hukuk Bürosu’ndan Av. Verda Ersoy, duruşmada yaşanan usulsüzlükleri tek tek sıraladı.
Son olarak TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten tarafından basın açıklaması okundu. Açıklamanın tamamı şöyle:
TTB Sağlık ve Demokrasi İçin Umuttur
Bilim ve etik gerçeğe yaslanmış er ya da geç hedefine ulaşmıştır. Ancak yine bilim ve etik yine gerçek mücadelesinde birçok kez yalnız kalmış; emekçileri ciddi haksızlıklarla karşı karşıya kalmıştır. Gün gelmiş dünyanın döndüğünü savunmak bile zor olmuş, ancak bilimsel aklı savunmak sonunda Ortaçağ karanlığını yırtıp atmıştır.
Bugün Türk Tabipleri Birliği’nin mücadelesi de karanlığa karşı bir mücadeledir. Emek, demokrasi ve sağlık mücadelesidir. Karanlığı üstümüze örtüp, engizisyon mahkemeleri kurma heveslilerine karşı, aydınlanma ve bilim mücadelesidir. Önlüğümüzün beyazının mücadelesidir. Yaptıklarının adını farklı koymaya çalışsalar da sırları dökülen illüzyonlar, halüsinasyonlar; bilim ve gerçek duvarına çarpmakta, hayal tacirleri daha da saldırganlaşmaktadır. Şimdilik güçlü olabilirler ama sürekli söylediğimiz gibi, hakikatler er ya da geç ortaya çıkacaktır.
Türk Tabipleri Birliği’ne ve onun temsilcilerine verilen sorumluluklar “Halk sağlığını korumak ve geliştirmek; Kolay ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmeti için çalışmak; Meslek ahlakını korumak ve geliştirmek; Tıp eğitiminin niteliğini korumak; Meslek çıkarlarını her platformda savunmak; Üyelerinin maddi ve manevi haklarını korumak ve geliştirmek”tir. Bugün bu sorumluluklarımız nedeniyle soruşturmalara, davalara maruz kalabiliriz ama bilime ve etiğe güveniyoruz! Cesaretimiz de buradan gelmektedir.
Bugün mahkemelere düşen, ayrıcalıklı zümreler ve onların çıkarları için değil; toplum, etik ve bilimsel akıl için karar vermektir. Engizisyon mahkemeleri ile dünyanın dönmesini durdurabileceklerini zannedenlere karşı en güzel cevabı hem mahkemeler hem toplum, çok yalın ve bir o kadar da güçlü şekilde verecektir: “Dünya yine de dönüyor.”
TTB Sağlık ve Demokrasi İçin Umuttur
— Türk Tabipleri Birliği (@ttborgtr) January 10, 2023
40 kişilik duruşma salonu önünde çevik kuvvet polisi konuşlandırıldı.
Duruşmaya polislerin alınmayacağını belirten polis amiri, salona sığmayan izleyicilerin salon önündeki koridorda bekleyebileceklerini ve “Herhangi bir taşkınlık çıkmaması için” çevik kuvvet ekiplerinin de koridorda bekletileceğini paylaştı.
TTB avukatlarından Özgür Erbaş davanın HMK’ya aykırı olduğunu belirterek “Davanamede hukuki zemin ve delil yok, aksine kanaatle hazırlanmış bir davaname” dedi.
Avukat Erbaş da davanın reddedilmesini talep etti. Hakim, usulden itirazların reddine karar verdi.
Fincancı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu:
Sayın hakim, bizim ciddi usulü problemimiz var. Silahların eşitliği ilkesi de işletilemiyor. Meslektaşlarımın usüle ilişkin taleplerini gerekçesiz reddediyorsunuz. Davanın takip edilmesi gerekirken sayın savcı buraya gelmiyor.
Hakim, avukatların beyanlarının ardından tahkikata geçileceğini belirtti.
TTB avukatları ve Fincancı’nın avukatları, adil yargılanma hakkı ve silahların eşitliği ilkesine saygı duyulmadığını ve usule aykırılıkların giderilmediğini belirterek tahkikata geçilmesine itiraz etti.
Avukatlar, Hukuk Mahkemeleri Kanunu 36. ve 37. maddeleri uyarınca reddi hakim talep etti.
Hakim, reddi hakim taleplerinin incelenmesi için dosyanın bir üst mahkemeye gönderilmesine karar vererek davayı 8 Şubat 2023 tarihine erteledi.
Duruşma öncesi adliye önünde bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına TTB Merkez Konseyi ve seçili kurulların üyeleri, tabip odalarının yönetici ve üyeleri; ulusal ve uluslararası hekim ve hak örgütlerinin, emek-meslek örgütlerinin, sol-sosyalist örgütlerin, siyasi partilerin yönetici ve temsilcileri; hekimler, aydınlar, yazarlar, gazeteciler ve çok sayıda yurttaş katıldı.
TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut tarafından okunan açıklamada “TTB şimdi yine hedeftedir. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı haksız ve hukuksuz bir şekilde hâlâ tutuklu olarak cezaevindedir. Bununla kalınmamış, seçimle göreve gelen Merkez Konseyi’nin amaç dışı faaliyet göstermesi iddiasıyla görevden alınması için dava açılmıştır. Yetmemiş anayasal koruma altında olmasına rağmen TTB için yasa değişikliği gündeme getirilmiştir. Bunlar da az gelmiş olacak ki bir de Merkez Konseyi’nin tüm üyeleri hakkında asılsız iddialarla soruşturma başlatıldığı bilgisi alınmıştır. Bunun yalnızca TTB ile de sınırlı olmadığı açıktır. İktidarın sorunu seçilmişlerle, demokratik aygıtlarladır. İktidarların, istedikleri gibi hareket etmediğinde seçilmişler yerine atanmışları koyması, demokrasilerin değil otoriter yönetimlerin uygulamalarıdır. Bugün savcılık tarafından ‘amaç dışı faaliyet’ gösterdiği gerekçesi ile TTB Merkez Konseyi’ne dönük asılsız suçlamalarla açılmış davanın ilk duruşması için burada toplandık. Şimdi sizlere bugüne kadar yaptığımız ve bundan sonra da sürdüreceğimiz faaliyetlerimizin bir kısmını ifade etmek istiyoruz” diyerek bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hak mücadelelerine devam edeceklerini sıraladı. Ardından şunları söyledi:
Anlaşılan o ki iktidar, yıllardır uyguladığı neoliberal sağlık politikalarına, Sağlıkta Dönüşüm Programı’na, sağlığı özelleştirmeye karşı mücadele eden bir örgütü ortadan kaldırmak ve/ya işlevsiz hale getirmek için elinden geleni yapmaktadır. Başkanını algı operasyonları ile özgürlüğünden mahrum bırakmakta; merkez konseyini asılsız iddialarla suçlamakta; görevden almaya çalışmaktadır.
Dünya Tabipler Birliği (DTB) temsilcisi Dr. Jacques de Haller; dünya üzerindeki milyonlarca hekimi temsilen iyi hekimlik ve sağlıklı bir gelecek mücadelesi veren TTB’nin yanında olduğunu söyledi. Hekimlerin, hastaları ve toplum ile ilişkilerini sağlıklı bir biçimde sürdürebilmesi için mesleki bağımsızlığının ve güvenliğinin büyük önem taşıdığını belirten Haller, hükümetlerin ulusal tabip birliklerinin çalışmalarına müdahale etmemesi gerektiğine ilişkin DTB kararına atıf yaptı. Haller, TTB Merkez Konseyi’nin yanında olduklarını vurguladı.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Av. Gürkan Altun, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da yaptıkları konuşmalarda ülkenin içinden geçtiği bu karanlık günlerde mücadele ve dayanışmayı sürdürme mesajı verdi.
Hekimlik Yargılanamaz, TTB Susturulamaz!
— Türk Tabipleri Birliği (@ttborgtr) January 10, 2023
Sendika.Org