Metin Lokumcu davasının 7. duruşması Trabzon Adliyesi’nde devam etti. Duruşmaya yarına kadar ara verildi
2011 yılında Hopa’da polisin sıktığı biber gazı sonucu kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren Metin Lokumcu için adalet mücadelesi sürüyor. Artvin Hopa’da Tayyip Erdoğan’ın 2011’deki mitingi öncesi düzenlenen protestolarda polisin biber gazlı saldırısı sonucu yaşamını yitiren emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümünden sorumlu polislerin yargılandığı davanın yedinci duruşması Trabzon Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı da duruşmayı takip etmek üzere Trabzon Adliyesi’nde. Adliye önünde davaya ilişkin yaptığı açıklamada “Metin Lokumcu’nun davası çok kıymetli. Çünkü kolluk kuvvetlerinin işkencesini yaşamış olduk” dedi.
TTB Başkanı @SKorurFincanci Trabzon adliyesi önünde: “Metin hocanın öğrettiklerini, mahkeme heyetine öğretmeye geldik” pic.twitter.com/yTpAyuO3aQ
— Metin Lokumcu Davası (@MetinLokumcuDv) January 26, 2023
Duruşma olay tutunağında imzası bulunan polislerin SEGBİS sistemi üzerinden dinlenmesiyle başladı.
Tanıklardan dönemin Terörle Mücadele Şube Müdür Vekili Şener Özdemir, “Olay tutanağı daha sonra görüntü tespiti üzerine imzalandı. Genel uygulama bu şekildedir. Olay tutanağındaki ifadeler doğrudur, hatırlıyorum, ben güzergahı denetlemekle görevliydim, Artvin merkezde görevliydim” dedi.
Avukat O. Meriç Eyüboğlu, “Olayda ismini tuttuğunuz kişileri tanımıyor musunuz? Görgünüze bilginize dayanmayan bir tutanağı niye imzaladınız?” diye sordu.
Tanık Şener Özdemir de “Tutanakta ismi geçen göstericileri tanımıyorum. Görev tutanağı olduğundan imzaladım, usulen bu şekilde imzalanır” diye yanıtladı.
Tanıklardan Cevat Aksoy ifadesinde “Olay zamanında Hopa’da Trafik Şubede görevliydim, takviye olarak görevlendirildim. Telsizden duyduğum kadarıyla Kaymakam müdahele emri verdi” dedi.
Tanık Erkan Ulusoy ifadesinde “Sanıklardan İlçe Emninet Müdürü ve İl Emniyet Müdürünü görevim gereği tanırım. Olay günü Hopa’da görevliydim. Sabit görev yerimiz yoktu. Olay tutanağında ismi geçen göstericileri sonradan görüntü üzerinden tuttuk. Kamera görüntülerinin hepsini ben izlemedim” dedi.
Av. Özkan Yücel: Çözümleme olduğunda tutanakta bu yazılıyor normalde. CD’den çözümlenmiştir diye. Burada ise olay yeri tutanağı yazıyor. Siz önünüze gelen her tutanağı imzalıyor musunuz?
Tanık polis Ulusoy: Ben gördüğüm bildiğim kadar, benim bildiğim yerler için imzalarım.
— Metin Lokumcu Davası (@MetinLokumcuDv) January 26, 2023
Tanık Hakan Acar ifadesinde “Hopa Merkez amirliğinde görevliydim. Olay tarihinde AKP ilçe binasında görevliydim. Saat 11.00 sıralarında göstericiler bize taş atmaya başladılar. Tutanağın nasıl hazırlandığını bilmiyorum. 20 Yıldır polis teşkilatındayım” dedi.
Tanık İsmail Derici ifadesinde “Olay günü güzergahta görevliydim, miting alanını uzaktan görüyorduk. Tutanağı imzaladığımı hatırlıyorum. Olayların olduğu alanı göremiyordum. Olay üzerinden uzun süre geçti, hatırlamıyorum. Miting alanını görmedim. Görüntüleri de izlemedim” dedi.
Tanık Ramazan Ceylan ifadesinde “Olay tarihinde Hopa Trafik Şube’de görevliydim. Üst geçit köprü altında görev aldık. Olay yerine 1.5-2 km uzaklıkta. Emn. amiri İbrahim Atakum var TEM’de. Müdürlerin tamamı imzaladı senin de tutanağı imzalaman gerekiyor dedi, ben tutanağı okumadan imzaladım” dedi.
Duruşmaya ara verildi. Halkevleri GYK üyesi Samut Karabulut “Metin Lokumcu deresine, suyuna, ülkesine ve insanına sahip çıkan bir insan bir öğretmendi” diye ifade ederek “Davanın peşindeyiz. Geç de olsa adaleti gerçekleştireceğiz” dedi.
Halkevleri GYK üyesi @samutkarabulut Trabzon adliyesinden: “Geç de olsa adaleti gerçekleştireceğiz.” pic.twitter.com/hlqldcAvnX
— Metin Lokumcu Davası (@MetinLokumcuDv) January 26, 2023
Sol Parti Parti Meclisi üyesi Sercan Dede “Bu dava doğasına, memleketine sahip çıkanların davasıdır” dedi.
SOL Parti (@solpartibilgi) PM üyesi Sercan Dede (@srcndede) Trabzon Adliyesi’nden: “Bu dava doğasına, memleketine sahip çıkanların davasıdır.” pic.twitter.com/0NVOGtT25n
— Metin Lokumcu Davası (@MetinLokumcuDv) January 26, 2023
11.45 itibariyle ifadelerle devam etti.
Tanık Ali Haydar Kılıç ifadesinde “Artvin’de Güvenlik Şube Müdürü olarak görevliydim. Tutanağın tutulduğunu hatırlıyorum. Usul olarak görevlilere isim açılır. Batum sınır kapısında görevliydim Başbakanı karşılamak üzere” diyerek şunları ekledi:
Olaya ilişkin görgüm yok. Tayfun Vardarlı müdür yardımcımız koordinatör olarak görevliydi. Olay mahaline çok sonra geldik. Normalde de tutanaklar bu şekilde tutulur. Olayın bir kısmında vardım. 10 yıl önce olmuş bir olay, hatırlamıyorum ama tutanakta yazan olaylar mutlaka doğrudur
Tanık Kemal Bayraktar ifadesinde “Olay günü Hopa’da miting alanına girişte görevliydim. İki alanın ortasındaydım. Tutanağın tamamına hakim değilim. Müşterek olarak hazırladık. Metin Lokumcu’yu hatırlıyorum. Diğer arkadaşların da beyanlarına güvendiğimden tutanağı imzaladım” diyerek şöyle ekledi:
Göstericilerden Hopalı olanları sima olarak hatırlıyorum. Göstericilerin polise inşaattan demir çubuk ve kalas atıldığını gördüm. Metin Lokumcu’yu hatırlıyorum. Polislere engel olmaya çalıştığını, liderlik yaptığını hatırlıyorum. İsmini sonradan öğrendim.
Bayraktar ifadesinde basın açıklaması yapılacağını bildiklerini söylerek “Mülki amirin izin verme imkanı yoktu. Başka bir miting vardı. 1 hafta yoğun şekilde planlama yaptık. İzin verilmese dahi açıklama yapılacağını bildiğimiz için iki alan arasında blok oluşturduk” dedi ve şunları ifade etti:
Planlamayı diğer şehirlerden amirlerle yaptık. Yetkili aslen valilik ve il emniyet müdürlüğüdür. Sivil takım elbiseli kişi (başbakan koruma müdürü) müdür yardımcısıydı, çevik kuvvetin arkasında görevliydi. Çevik kuvvet amiridir. O kişi güvenlik toplantılarına da katıldı.
Tutanak parça parça hazırlandı. Olayda görgüsü olmadan imza atanlar da olmuş olabilir. Ben tutanakta yazanların doğru olduğuna inanıyorum. Tutanakta yer alan görüntülerin hemen hepsini izledim.
Tanık Cem Yılmazarslan ifadesinde “Artvin merkezde görevliydim. Helikopterin ineceği liman ile miting alanındaki güzergahta görevliydim. Miting alanında görevim yoktu, gelip giderken taşkınlıklara şahit oluyordum, sürekli taş atıldığını hatırlıyorum, pankart indirildiğini hatırlıyorum” diyerek şöyle devam etti:
Durup dururken gaz sıkılmaz. Saldırgan bir grup vardı. Dostane duran bir grup yok.
Tanık İbrahim Atakur ifadesinde “Hopa İlçe Emniyetinde TEM Müdürü olarak görev yapıyordum. Olay günü miting alanı çevresinde görevliydim. Hopa meydanında tahmini 70 kişi megafon ve pankartlarla eyleme başladı. Mitingin güvenliği açısından eylemcilerin dağılması için anons yapıldı” dedi ve şöyle devam etti:
Ben olayın tamamını görmedim. tutanak ortaklaşa hazırlandı. genelde bu şekilde imzalanır. Hopa küçük yer olduğundan eylemcilerin bir kısmını tanırdık.
Avukat Meriç Eyüboğlu, 2011 yılında bilimsel mütalaa alınması için TTB’ye başvurulduğunu ve dosyaya sunulduğunu aktararak bu raporda imzası olan Şebnem Korur Fincancı’nın uzman olarak gazla ölüm arasındaki ilişkiyi anlatmak üzere dinlenmesini ve yeni tanıkların dinlenmesi talep etti. Mahkeme heyeti talebi kabul ederek duruşmaya 45 dk ara verdi.
Artı TV’de Onur Öncü ile Günün İçinden programına canlı bağlanan Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu, “Sanıklarla tanıkların ifadeleri neredeyse birebir aynı gibi” dedi.
Duruşma aranın ardından yeniden başladı. Şebnem Korur Fincancı’nın uzman görüşü alındı.
Fincancı “Ölümle kullanılan gazlar arasındaki illiyetle alakalı araştırma ve değerlendirme yapılmak üzere görevlendirildik. Metin Lokumcu’nun elinde limon olduğu, gaz bulutu içinde olduğu görüntülerden anlaşılıyor” diyerek söze başladı.
Fincancı: Otopsi raporunda akciğerde kanamalı alanlar olduğu, damarlarda birtakım değişiklikler olduğu gözlemleniyor. Damar tıkanıklığı yok, yüzde 40-50 oranında kireçlenme alanları var ancak bu durum kan dolaşımını bozacak bir düzey değil.
— Halkevleri Hukuk (@halkevlerihukuk) January 26, 2023
“Otopsi raporunda akciğerde kanamalı alanlar olduğu, damarlarda birtakım değişiklikler olduğu gözlemleniyor. Damar tıkanıklığı yok, yüzde 40-50 oranında kireçlenme alanları var ancak bu durum kan dolaşımını bozacak bir düzey değil” diyen Fincancı şöyle devam etti:
Kalp krizinden söz ediliyor, ancak tarif edilen beyaz alan kalp krizini mi yoksa başka bir şeyi mi ifade ediyor? Kalp krizi olda çatlama izleri olurdu. Otopsi esnasında o dönem yapılması gereken bir kısım işlemlerin yapılmadığını düşünüyorum.
Kullanılan kimyasal gaz kalbi besleyen damarların daralmasına yol açabilir. Ancak mevcut otopsiden buna ilişkin bir delil yok. Aynı anda iki gaz kullanılmış, yine bu gazların birlikte kullanımında solunum yollarını daraltmada etkisi olmuştur.
Kullanılan gazlar sonucu akciğerde sıvı birikimi oluşmuş. Sağ akciğerde iki katından fazla ağırlık artışı var. Olayda gaz kullanımıyla akciğerde sıvı birikimini ve olayın etkisiyle de tansiyonun yükselmesi sonucu bu olayım meydana gelmesi mümkün.
Kullanılan gazların kullanılmaması gerektiğine ilişkin uluslarası sözleşmeler var, bu gazların zararlı olduğuna ilişkin Dünya Tabipler Birliğinince yayınlanmış makaleler var.
Kalp duvarındaki kalınlaşma çeşitli sebeplerle artmış olabilir, 11 mm üzeri kalınlaşma risk faktörü olabilir. 2011 yılında ekokardiyoloji çok yaygın kullanılmıyordu. Kişi bu kalınlaşmayı fark etmemiş olabilir. Metin Lokumcu’nun tıbbi kayıtlarında böyle bir durum yok.
Otopsi raporunda kendisinde mevcut hastalık olarak belirtilen beyaz renk değişimi kalp krizine işaret etmiyor. Ölüme neden olan şey solunum yollarıyla alakalı, ancak Metin Lokumcu’nun solunum yollarıyla alakalı bir tıbbi kaydı da yok.
İki gazın birlikte kullanılması akciğerlerde ciddi şekilde hasara sebep olmuş, ani bir şekilde solunum yollarının daralması ve akciğerde su birikmesi sonucunda ölümün meydana geldiği görülüyor.
Taşikardi tespit edilmemiş, sebebi belirlenemeyen kalp ritim bozukluğu belirtilmiş, müdahele edilirken sadece oksijen maskesi yeterli görülmemiş kesik ile tüp takılma gereği görülmüş. Uzman görüşü olarak ölümün kalp sebepli değil solunum yolu sebepli olduğunu düşünüyorum.
Kalp krizinde dış düzeyde beyaz alan görülmesi mümkün değil. İç katmanlarda beyaz alan olması gerekir. Damarların %40 düzeyinde tıkalı olması hastalık hali değildir. Efor ve stres durumunda vücut önce kendini sağlam tutmak için birtakım maddeler salgılar.
Gazın miktarı arttıkça meydana gelen zarar da arttıyor. Ölümcül olmayan gazlar diye Arap Baharı döneminde ortaya çıkan gazların 2016 yılında Arjantin’de adli tıp uzmanları olarak yaptığımız toplantıda bu gazların da ölüme sebep olabileceği kararı çıkmıştı.
Kalp krizine bağlı akciğer şişmeleri olur, ancak simetrik ve iki tarafta olur, olayda ise sadece sağ akciğerde şişme olduğu görülüyor, bu da yine solunum yolu sebepli ölüme işaret ediyor.
96 saate kadar kalpte beyinde karaciğerde kimyasal maddeler tespit edilebiliyor. Otopside kimyasal maddelere ilişkin örnek alınmamış. 2011 yılı itibariyle bu örneklerin 96 saat içinde alınabileceği biliniyordu.
Yargılama yarın saat 10:00’da devam edecek.
HDP İstanbul MV. @alikenanoglu Trabzon adliyesinden: “Adelerin yerini bulacağı güne kadar mücadeleyi devam ettireceğiz.” pic.twitter.com/ueJQQHP8Sh
— Metin Lokumcu Davası (@MetinLokumcuDv) January 26, 2023
Davadan çıkanlar Trabzon Adliyesi önünde açıklama yaptı.
Duruşmada polis kullandığı gazla ilgili uzman görüşü dinlenen TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı açıklama yaptıhttps://t.co/nnAGTTQjAp pic.twitter.com/24dX5qtll8
— sendika.org (@sendika_org) January 26, 2023
Sol Parti PM üyesi Sercan Dede: "Bizim gücümüz haklılığımızdan geliyor"https://t.co/nnAGTTQjAp pic.twitter.com/3hkH5BZUej
— sendika.org (@sendika_org) January 26, 2023
Sendika.Org