Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik sürecindeki gerilimlere değinerek "Bizim Finlandiya ve İsveç'le kategorik problemlerimiz yok, onların güvenlik endişelerini anlıyoruz. Türkiye'nin endişelerinin de sadece anlaşılması yetmez, karşılanması gerekiyor" dedi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Portekiz Dışişleri Bakanı Joao Gomes Cravinho ile düzenlediği ortak basın toplantısında İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik sürecindeki gerilimlere değindi. NATO’nun genişlemesine karşı olmadıklarını ve iki ülkeyle ilgili kategorik problemlerinin olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, “Türkiye’nin endişelerinin de sadece anlaşılması yetmez, karşılanması gerekiyor” dedi. Çavuşoğlu şunları söyledi:
Biz Türkiye olarak NATO’nun genişlemesine karşı değiliz. Bizim Finlandiya ve İsveç’le kategorik problemlerimiz yok, onların güvenlik endişelerini anlıyoruz. Türkiye’nin endişelerinin de sadece anlaşılması yetmez, karşılanması gerekiyor.
İsveç PKK FETÖ gibi terör örgütlerininadımlarını önleyecekti. Bunlar üyeliği engellemek için her gün provokasyon yapıyorlar. Bunların engelleneceği 3’lü ahitnamede belirlenmişti.
Sorunlu olan ülke ile daha az sorunlu ülke arasında ayrım yapmak bana göre adaletli bir tutum olur. Bunu ayrı ayrı değerlendirebileceğimizi düşünüyoruz. Finlandiya konusunda İsveç’ten ayrı bir değerlendirmemiz olabilir diyor Cumhurbaşkanımız da. Bu konuda adil olmamız gerekiyor. Öncelikle NATO ve bu ülkelerin karar vermesi gerekiyor. Bizim amacımız 2 ülke arasında ayrım yapmak değildir, bu endişelerimizin karşılanması ile ilgili objektif değerlendirme sonucu sergilenen bir tutumdur.
Ne olmuştu?
Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın ardından ABD, Rusya’yı kuşatma planı çerçevesinde İsveç ve Finlandiya’yı da NATO’ya katmayı hedefledi. AKP-MHP iktidarı da İsveç’in NATO üyeliğine veto vermeme karşılığında bir dizi şart sundu. Silah ambargosunun kaldırılması ve siyasi mültecilerin iadesi sunulan şartlar arasındaydı.
Madrid’deki NATO Zirvesinde İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasında üçlü muhtıra imzalandı. Tutuklu iadeleri ve silah ambargosunda gevşeme gibi konularda adım atan İsveç, son günlerde AKP-MHP iktidarının tepkisini çekecek eylemlere sahne oluyor.
İlk eylem İsveç’in başkenti Stockholm’deki belediye binası önünde 11 Ocak’ta Tayyip Erdoğan kuklasının Mussolini’nin infazını andıracak şekilde ayaklarından asılması oldu. Eylem oldukça tepki çekti, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da yapılan eylemi İsveç’in NATO üyeliği başvurusuna karşı “sabotaj” olarak nitelendirdi. Ancak savcılık ilgili eylemi ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi ve soruşturma açmayacağını duyurdu.
Bir diğer gelişme ise yine Stockholm’de aşırı sağcı Rasmus Paludan’ın Türkiye Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim yakması oldu. Pauldan’a İsveç polisi koruma çemberi sağladı. Ardından da yine Stockholm’de PKK ve YPG bayraklarının, Abdullah Öcalan posterlerinin taşındığı bir eylem yapıldı.
Yapılan eylemler AKP ve MHP tarafından kınanırken İstanbul’daki İsveç Konsolosluğu önünde yapılan eylemlerde İsveç bayrağı da yakıldı.
“İsveç’in başkentinde Kuran yakılması ve başka olaylara İsveç hükümeti hemen sert tepki göstererek, bunları kınadı” diyen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Ama ifade özgürlüğü İsveç ve diğer tüm NATO üyesi ülkelerde kıymetli bir değer. Bu yüzden bu tür uygunsuz hareketler otomatik olarak yasa dışı değil” şeklinde görüş belirtti.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, ülkesi ile İsveç’in NATO üyeliği için Türkiye ile yürütülen görüşmelere ortalık sakinleşene kadar birkaç hafta ara verilmesi gerektiğini söyledi. Sonrasında Türkiye’nin talebi doğrultusunda İsveç ve Finandiya’nın NATO’ya kabulü için yürütülen Türkiye-İsveç-Finlandiya görüşmeleri süresiz şekilde iptal edildi.
Sendika.Org