Asgari ücret görüşmelerinin başlamasından hemen önce DİSK, kendi binasında yaptığı basın toplantısında asgari ücretin ne kadar olması gerektiğine dair görüşünü bildirdi. DİSK Yönetim Kurulu adına açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, iktidarın son yıllarda emeği ucuzlatma stratejisi olarak TL’nin değerini düşürdüğünü ve buna bağlı olarak da enflasyonun çok yükseldiğini ifade etti.
DİSK yüksek enflasyon, yoksulluk sınırı, gıda fiyatları artışı ve ekonomik büyümeye dikkat çekerek asgari ücretin en az net 13 bin 200 TL olması gerektiğini ifade etti.
Ortalama ücret olarak asgari ücret
Ülkede asgari ücret ve yakın düzeydeki ücretlerle çalışanların oranının giderek arttığını ifade eden Çerkezoğlu, “Bugün asgari ücreti konuşurken sembolik bir ücreti değil, ortalama ücreti konuşuyoruz” dedi. Zamlar karşısında asgari ücretin hızla eriği ifade edilirken asgari ücretliler toplumuna dönüşen ülkede, asgari ücret hesaplanırken tek bir işçinin değil ailesinin de hesaba katılması gerektiği belirtildi.
Sadece enflasyon değil büyüme oranı da ölçü alınsın
Açıklamada sadece resmi enflasyon baz alınarak yapılan zamların ücretlilerin milli gelirden aldığı payın giderek düşmesine yol açtığı ifade edilirken “Enflasyona hapsedilmiş bir asgari ücret tartışması gelir adaletsizliğini büyütmektedir. Bu nedenle asgari ücret belirlenirken kişi başına Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (KB GSYH) artışının da esas ölçü olması gerekmektedir” denildi.
En az net 13 bin 200 TL
DİSK’in asgari ücrete dair talepleri şu şekilde:
- Temel meselemiz Türkiye’de sendikalaşma ve toplu pazarlık kapsamını artırmaktır. Milyonların asgari ücrete mahkûm edilmemesi için sendikal hakların kullanımının önündeki tüm yasal ve fiili engeller, barajlar kaldırılmalı, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi toplu pazarlık kapsamı genişletilmelidir.
- Asgari ücret belirlenirken, dar gelirlilerin gıda enflasyonu ve kişi başına milli gelir artışı esas alınmalı, böylelikle asgari ücretin gerçek enflasyon karşısındaki kayıpları giderilerek büyümeden pay alması sağlanmalıdır.
- Asgari ücret yüksek enflasyon koşullarında yıl içinde tekrar belirlenmelidir. Yaşadığımız yüksek enflasyon koşullarında enflasyon tek haneli oranlara düşünceye kadar asgari ücret yılda dört kez belirlenmelidir.
- Asgari ücret, uluslararası standartlara uygun şekilde sadece bir işçi üzerinden değil işçinin ailesiyle birlikte geçinebileceği bir tutar olarak belirlenmelidir.
- Asgari ücret belirlenirken yoksulluk sınırı bir kriter olarak dikkate alınmalı ve bir evde iki çalışan olması varsayımından hareketle asgari ücret en az yoksulluk sınırının yarısı civarında olmalıdır.
- Asgari ücrete sağlanan vergi muafiyeti ve desteği yanında asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanacak oran yüzde 10’a düşürülmelidir. Vergi dilimleri tarifesi en az kişi başına GSYH oranında artırılmalı, çalışanların yılın ilk aylarında üst vergi dilimlerine girmesi, yıl içerisinde ücretlerinin düşmesi engellenmelidir.
- En düşük emekli aylığı asgari ücret olmalı ve tüm emekli aylıkları da aynı oranda yükseltilmelidir.
- Dört kişilik bir ailenin asgari geçim şartlarını belirleyen yoksulluk sınırı 26 bin TL’nin üzerindir. Bir evde iki kişi çalıştığında yoksulluk sınırının aşılması gereklidir. Bu nedenle asgari ücret en az net 13 bin 200 TL olmalıdır. Bu miktar 2023 yılı içinde tekrar değerlendirilmelidir.
Sendika.Org