Kobanê Davası’nda savunma yapan Selahattin Demirtaş, “Bana Öcalan’ın yerine geçme teklifi yapıldı. Benden küçük bir Öcalan çıkarmaya çalıştılar. Biz biziz, Öcalan Öcalan’dır. Öcalan’ın Ortadoğu siyasetini etkileyecek gücü ve misyonu var. Biz de halkın siyasi temsilcileri olarak parlamentoda çözüm aktörüyüz” dedi
Kobanê Davası’nın 19’uncu duruşmasının 7’nci oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü.
Duruşmaya SEGBİS’le bağlanan Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan’la görüşmelerin de yapıldığı çözüm sürecine dair açıklamalarda bulundu.
“Bizi terörist katil gibi göstermeye çalışanlar, biz tarih önünde çoktan aklandık” diyen Demirtaş, Çözüm sürecinin devam ettiği ve heyetlerin İmralı’ya gidip geldiği dönemde, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kendisiyle görüşmek istediğini, kendisinin ise kabul etmediğini; bunun üzerine konunun İmralı’da Abdullah Öcalan iletilerek kendisi aleyhine tartışma yaratıldığını belirten Demirtaş şunları söyledi:
Bizden geri adım ve teslimiyet beklemesinler. Bana Öcalan’ın yerine geçme teklifi yapıldı. Benden küçük bir Öcalan çıkarmaya çalıştılar. Biz biziz, Öcalan Öcalan’dır. Öcalan’ın Ortadoğu siyasetini etkileyecek gücü ve misyonu var. Biz de halkın siyasi temsilcileri olarak parlamentoda çözüm aktörüyüz.
7 Haziran 2015 seçimleri sonrası AKP ve Erdoğan’la temaslara değinen Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti:
7 Haziran seçimleri sonrası, ‘HDP koalisyon kurmayı kabul etseydi bunlar başımıza gelmezdi’, ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ demeseydi bunlar başımıza gelmezdi’ deniyor. 3 Nisan 2015’te Erdoğan, ‘Dolmabahçe Mutabakatı’nı kabul etmiyorum’ açıklaması yapıyor. Ben hala ‘seni başkan yaptırmayacağız dememişim. Ne demek çözüm süreci bitti? Ne demek tanımıyorum? Anlaşmazlık ne? Dolmabahçe koltuk düzenine kadar Erdoğan’ın bilgisine sunuldu. Biz de dedik ki kabul etmiyoruz, bitmez. Çözüm sürecinin devam etmesi için 12 defa gitmişiz, görüşmeyi kabul etmemiş. Yurtdışına çıkarken, ‘Kürt sorununu buzdolabına kaldırdık’ dedi. 7 Haziran seçimleri bitti. Davutoğlu partimizi ziyaretine geldi. Koalisyona hazır olduğumuzu söyledik. Aksi halde kurulacak bir azınlık hükümetine de dışardan da destek verebileceğimzi, güven oyu verebileceğimizi söyledik. Chp ile kurun destek verelim dedik. Çözüm sürecinin devamı için ise yine o günlerde Erdoğan’la geçmişten gelen dostlukları olduğu için Celal Doğan’ı bizzat Saray’a görüşmeye gönderdik. ‘Seçim bitti, seçim sürecinde olan oldu, söylenen söylendi bunları unutalım, parlamento oluştu, yeniden süreci başlatalım, yeni Anayasa ise beraber yapalım’ dedik. Celal bey geri döndü ve Meclis’teki odamda oturduk. Doğan, Tayyip Erdoğan’ın ne çözümü ne süreci deyip kendisine (Demirtaş’a ) ağza alınmayacak hakaret ve küfürlerde bulunduğunu söyledi. Yani mesele bu denli olmasına rağmen kişiselleştirmedik. Dolaysıyla kimse bize maval okumasın. Birileri bizi değerlendirirken ağzını defalarca yıkayıp öyle konuşsun. Bu yargıladığınız MYK o dönemin yüzakıdır. Bizi tehdit etmek kimsenin haddine değil. Burdaki insanlar onurlarını bu şekilde korudular. Hepsiyle gurur duyuyorum. Bunu da herkes bilsin. Biz hiç kimseye boyun eğmedik, eğmeyeceğiz.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı