Sağlık Bakanlığı 2023 bütçe payının geçen yıla oranla azaltıldığını ve bütçeyi hazırlayanların krizin yarattığı gereksinimleri görmediğini belirten TTB, bütçe payının günümüz çalışma koşullarına uygun hale getirilmesi ve şiddetin önlenmesi hedefleriyle düzenlenmesi gerektiğini vurguladı
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Bakanlığı 2023 Yılı Bütçe Teklifi üzerine değerlendirmesini, genel merkezinde düzenlediği bir basın toplantısı ile açıkladı.
“TTB’ye Dokunma! Şebnem Hoca’ya Özgürlük” pankartının asılı olduğu basın toplantısında söz alan TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten, bugün bu açıklamada yer alması gereken Şebnem Korur Fincancı’nın hukuksuz tutukluluğunun bir an önce sonlandırılması için çağrıda bulundu.
Ökten, Sağlık Bakanlığı bütçesinin azaltıldığını, tedavi edici hizmetlere yüzde 70 pay ayrılırken koruyucu sağlık hizmetleri payının yüzde 30 ile sınırlı tutulduğunu belirterek, “Esasen bunun tam tersi olması gerekir. Bizim birinci basamağı kuvvetlendirecek, toplum sağlığını koruyacak bir sisteme ihtiyacımız var. Aksi halde aylar sonraya verilen randevu, ameliyat tarihi gibi sorunlar katlanarak sürecektir” dedi.
Son olarak 13 şehir hastanesine yüzde 23 pay ayrılmasına tepki gösteren Ökten, bu sayının ilerleyen yıllarda yüzde 31’e yükselmesi halinde sağlık bütçesinin çok daha dengesiz hale geleceğini, diğer kamu hastanelerinde nasıl hizmet verileceğinin belirsizleşeceğini ifade etti.
Basın açıklamasını okuyan TTB Merkez Konseyi üyesi Adalet Çıbık, ekonomik krizin yarattığı gereksinimlerin bütçe teklifini hazırlayanlar tarafından görülmediğine dikkat çekerek, “Genel bütçe içinde Sağlık Bakanlığı bütçesinin payı, 2022 yılı için yüzde 6,63 iken 2023 yılı için yüzde 6,56 olarak belirlenmiş. Bırakalım artırılmasını, maalesef payı azaltılmış. Bu yetmezmiş gibi bakanlığın azalan payının yanı sıra, bakanlığın bütçesi içinde ‘koruyucu sağlık programının’ payı da bir önceki yıla göre azaltılmaktan kurtulamamış; yüzde 33,4’den yüzde 28,7’ye indirilmesi teklif ediliyor. Yetmiyor. Bakanlık bütçesindeki payı 2022 yılında yüzde 64,2 olan ve 2023 yılında yüzde 69,6 olması teklif edilen “tedavi edici sağlık programının” başında da büyük bir kara delik var: Şehir hastaneleri! Sağlık Bakanlığı 2023 Yılı Bütçe Teklifi; “tedavi edici sağlık programı” için ayrılan bütçenin yüzde 22,9’unun şehir hastanelerinin patronlarına kira bedeli ve hizmet alım bedeli olarak ödenmesini içeriyor” ifadelerini kullandı.
Yıllık enflasyonun yüzde 180’leri bulduğu, hemen her şeyin fiyatının neredeyse haftada birkaç kez arttığı günümüzde, “Bu bütçe kabul edilemez!” diyen Çıbık şu taleplerde bulundu:
Halkın sağlık hizmetleri için ayrılan parası bir avuç şirkete aktarılmamalıdır. Şehir hastaneleri için yapılmış olan sözleşmeler herhangi bir tazminat ödenmeden feshedilmeli, planlanan ödemeler durdurulmalı ve şehir hastaneleri daha fazla zaman kaybetmeden devlet hastanelerine dönüştürülmelidir.
Bunların yanı sıra, bilindiği gibi Türkiye’de emek gücünü satarak yaşamak zorunda olanların tümü gibi hekimler ve sağlık emekçileri de AKP hükümetleri döneminde daha da yoksullaşmış ve geçinemez hale gelmiştir. Bütçe teklifinde hekimlerin maaş ve emekli aylığına etki edecek 7200 ek göstergenin uygulanması ve özel hizmet tazminat oranlarının yükseltilmesiyle maaşlarda en az yüzde 200 oranında artış yapmaya olanak verecek düzenlemeler 2023 yılı bütçe teklifinde yer almalıdır. Hiçbir hekimin, sağlık emekçisinin aylık gelirinde performans ücretinin payı yüzde 10’u-15’i geçmemeli, gelirlerinin hemen tümünün emekliliğe de yansıtıldığı düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
Sağlık Bakanlığı 2023 yılı bütçe teklifinde yer alan hedeflerin neredeyse hiçbiri kabul edilemez. Sağlık Bakanı, 24 Kasım 2022 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapacağı; Sağlık Bakanlığı 2023 Yılı Bütçe Teklifi konuşmasından önce gerekli düzenlemeleri yapmalıdır. Bakanlığın bütçesinde yapılacak düzenlemeler; halkın sağlığının korunması ve geliştirilmesi önceliğiyle toplumun sağlık sorunlarının en kısa sürede ve kamusal olarak çözülmesi, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının ve özlük haklarının insan yaşamına yakışır, günümüzün koşullarına uygun hale getirilmesi ve şiddetin önlenmesi öncelikli hedefleriyle gerçekleştirilmelidir.
Sendika.Org