“Kadınların sendikalaşma deneyimleri, sendikaların kadın politikaları” başlıklı raporunu yayımlayan KADAV, “Bu araştırma ile kadınların ücretli çalışmada yaşadıkları sorunları, patriyarkaya ve sermayeye karşı örgütlenme ve direniş deneyimlerini ve sendikalaşma süreçlerini nasıl yaşadıklarını kendi anlatımları ve bakış açıları üzerinden aktarmaya çalıştık” diyor. Haziran ve Ağustos aylarında sekiz farklı işkolunda örgütlü 14 işçi sendikasından 22 kadınla yapılan mülakatların sonucunda hazırlanan rapor öneriler de sunuyor
Kadınlarla Dayanışma Vakfı’nın (KADAV) “Kadınların sendikalaşma deneyimleri, sendikaların kadın politikaları” başlıklı raporu yayımlandı. Semiha Arı’nın hazırladığı, Roza Kahya’nın araştırma asistanı olarak görev aldığı rapora KADAV’ın internet sitesi üzerinden erişebilirsiniz.
🟠Kadınların Sendikalaşma Deneyimleri, Sendikaların Kadın Politikaları" raporumuza ve diğer raporlarımıza web sitemizden ulaşabilirsiniz ⤵️https://t.co/1Edz2AWwTW pic.twitter.com/WbJjkBD5MX
— Kadınlarla Dayanışma (@Kadavist) November 1, 2022
Raporun, 2022 yılının Haziran ve Ağustos aylarında sekiz farklı işkolunda örgütlü 14 işçi sendikasından 22 kadınla yapılan mülakatların sonucunda hazırlandığı belirtildi:
Çalışma DİSK sendikaları (Birleşik Metal-İş, Sosyal-İş, Genel-İş, Gıda-İş, Dev Sağlık-İş, Enerji-Sen, Dev Turizm-İş) ve bağımsız sendikalarla (Birlik Sendikası, Dev Tekstil, İmece Ev işçileri Sendikası, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, TEHİS, TOMİS) sınırlı kaldı. Türk-İş’e bağlı Tez-Koop-iş sendikasını ise yönetim düzeyinde değil, üyesi olan iki kadın işçiyle bağımsız olarak yaptığımız mülakatlar üzerinden dâhil etmiş olduk.
Kadınların anlatım ve deneyimlerini esas alan rapor sorular temelinde beş ana bölümden oluşuyor:
- Farklı işkollarına göre kadınların ücretli çalışmada hem kadın hem işçi olarak yaşadıkları sorunlar neler?
- Bu sorunlara karşı nasıl mücadele ediyorlar? Örgütlenmelerini/sendikalaşmalarını sağlayan ve engelleyen faktörler neler?
- Sendikalar kadınlar için ne yapıyor? Kadınlara ilişkin çalışmalar hangi düzeyde? Kadın-ların sendikalara katılımı hangi düzeyde?
- Kadınların mevcut sendikacılığa ilişkin nasıl bir bakış açılan var? Hem sınıf hem kadın mücadelesi bakımından etkili olduğunu düşünüyorlar mı?
- Feminist mücadele ile emek mücadelesi ilişkisine dair ne düşünüyorlar? Ortak bir mücadele konusunda önerileri neler?
Dolayısıyla rapor içeriği şöyle başlıklandırılmış:
Kadınların Ücretli Çalışmasına ilişkin Değerlendirme
Çalışma Koşulları ve Ücret
Cinsiyete Dayalı İş Ayrımı ve Ücret Farkı
Meslek Hastalıkları ve Riskler
Taciz, Cinsiyetçilik ve Mobbing
Emek Sömürüsü, Taciz ve Mobbinge Karşı Mücadele: Kadın işçilerin Örgütlenmesi ve Sendikalaşması
Neden sendika? Hangi sendika?
Doğrudan Eylem ve Direniş
Kadınların Sendikalaşmasının Önündeki Engeller
Sendikaların Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yaklaşımı ve Kadın Politikası
Bağımsız Sendikalar
Konfederasyon Sendikaları
Klasik Sendikacılık Eleştirisi, Alternatifler ve Bağımsız Sendikalar
Feminist Hareketle İlişkiler: Ortak Mücadeleyi Kurmak
Raporun sonuç kısmında şunlara yer verildi:
Bu araştırma ile kadınların ücretli çalışmada yaşadıkları sorunları, patriyarkaya ve sermayeye karşı örgütlenme ve direniş deneyimlerini ve sendikalaşma süreçlerini nasıl yaşadıklarını kendi anlatımları ve bakış açıları üzerinden aktarmaya çalıştık. Görüşmeler belli bir katılımcı sayısı ve işçi sendikasıyla sınırlı olsa da kadınların hem ücretli ve ücretsiz çalışmada hem de örgütlenmede yaşadıkları sorunların ne kadar ortak olduğunu gördük. Birincisi, kadınlar cinsiyete göre bölünmüş bir emek piyasası içinde düşük ücretlerle, güvencesiz, taciz, cinsiyetçilik ve mobbingin çok yaygın olduğu koşullarda çalışmaya çalışıyorlar. Neoliberal saldırılar emeği ve sınıfı zaten büyük ölçüde parçalamış ve bozmuşken, sermayenin patriyarkal ilişkileri de kullanması sonucunda kadınlar için ücretli çalışma alanı daha fazla bozulmuş durumda. Örneğin kadınlara belli bir yaştan sonra iş verilmemesi, tacize uğradıklarında ses çıkarmamaları için işsizlikle tehdit edilmeleri, belli bir yaştan sonra işini kaybetmemek için kadınların tüm kötü koşullara razı gelmek zorunda kalmaları, kreş sorunu, niteliksiz işçi olarak görülüp aşağılanmaları ve benzeri birçok sorun söz konusu.
İkincisi, kadınların yoğunlaştıkları sektörlerde istihdamın niteliği örgütlenmeyi en baştan zorlarken, klasik sendikaların hem emek gücünün ve istihdamın yeniden yapılanmasına ve yeni çalışma biçimlerine uyacak örgütlenme çizgisi geliştirememeleri hem de hâlâ erkek egemen yapılar olmaya devam etmeleri, kadınların ev içinde yapmak zorunda oldukları işleri ve bakım emeğini hesaba katmamaları kadın işçilerin örgütlenmesini daha fazla zorlaştırıyor.
Kadınlar sendikalaştıklarında ise, sendikaların süren erkek egemen yapısı içinde sınırlı düzeyde hareket edebiliyor ve sorunlarını belli ölçülerde ortaya koyabiliyorlar. Sendika içinde oluşturulmaya çalışılan kadın politikaları yaygın bir biçimde sendikadaki erkekler tarafından engelleniyor ya da belli bir düzeyde tutulmaya çalışılarak kontrol ediliyor. Kadın komisyonları ya da komiteleri kadın üyelerin sendikalara aktif bir şekilde katılmasını sağlayacak en önemli araçlarken, bunun hâlâ çok sınırlı düzeyde gerçekleştiğini ya da sendikanın temel/yerleşik bir unsuru haline gelemediği, yani ikincilleştirildiği görülüyor. Bağımsız sendikaların bazılarının kadın komisyonu kurmuş olmaları ya da cinsiyet eşitliği beyanında bulunmaları olumlu gelişmeler olsa bile, en başından kadınlara öncelik verilip verilmediği henüz belirsiz. Dolayısıyla bağımsız sendikalar kadınların eşitliği ve özgürlüğüne ilişkin çalışmalar konusunda potansiyel taşısalar da bunu sendikanın asli bir unsuru haline getirmedikleri sürece klasik sendikaların durumuna düşmeleri kaçınılmaz görünüyor.
Öte yandan yükselen direnişler ve eylemler, kadın mücadelesinin güçlü bir şekilde sürüyor olması, kadınların her şeye rağmen sendikalarda var olma çabasının sürmesi, Mor Liste gibi sendika içine yerleşmiş patriyarkal sisteme meydan okuyan feminist çalışmalar tüm bu olumsuz tabloya rağmen kadınların eşit bir şekilde örgütlenme dirayetlerini de gösteriyor ve umut veriyor.
Sonucun ardından “Neler yapılabilir sorusu ise daha önce bu konuda yapılmış çalışmaların ortaya koyduğu talepleri yinelemeyi gerektiriyor çünkü zaman içinde kayda değer gelişmeler olduğunu söylemek mümkün görünmüyor. Bugüne kadar oluşmuş feminist talepleri, bu çalışmada görüştüğümüz kadınların önerileriyle birlikte düşünürsek şu çözüm önerilerini ortaya koyabiliriz” denilerek dokuz önemli öneri sıralandı.
Raporun tamamına buradan erişebilirsiniz.
Sendika.Org