Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk’e Metin Lokumcu Davası’nda yaptığı konuşmadan dolayı önce Erdoğan’a hakaretten daha sonrasında ise “halk arasında korku panik yaratmak amacıyla tehdit” suçlamasından, Süleyman Soylu ve Ali Erbaş’a hakaretten ceza verildi
Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk’e, 21 Nisan 2021 günü Metin Lokum’cunun ölümünden sorumlu polislerin yargılandığı Trabzon Adliyesi önünde yaptığı konuşmadan dolayı önce Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla dava açıldı. Konuşmayla alakalı kamu görevlisine hakaret suçlamasıyla bir dava daha açılarak mağdur sıfatıyla Süleyman Soylu ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da katıldı.
Erdoğan’a hakaretten açılan davada Merttürk’e 5 bin 600 lira para cezası verilirken aynı konuşmadan dolayı açılan ikinci davada “halk arasında korku panik yaratmak amacıyla tehdit” suçlamasından 1 yıl 8 ay, Süleyman Soylu’ya ve Ali Erbaş’a hakaretten ayrı ayrı 7 bin 80’er lira para cezası verildi.
Duruşmanın ardından adliye önünde bir basın açıklaması yapılmış, Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk de şunları söylemişti:
Biliyoruz ki ancak biz mücadele edersek bu mahkeme salonlarından istediğimiz kararları çıkartabiliriz. Nasıl ki 9 yıl boyunca mahkeme açmadılar, kendi mücadelemizle bu mahkemeyi açtırdık, aynı biçimde onlar hukuksuzlukta ısrar ediyorsa biz mücadelede ısrar edeceğiz ve bu mahkeme salonundan istediğimiz kararı çıkartacağız. Şöyle anlamasınlar 13 tane polisin üzerine bu sorumluluğu yıkıp kendileri bu işin içinden sıyrılamayacaklar. Katilin adını açık koyalım. Başta dönemin Başbakanı, bu dönemin 12. Cumhurbaşkanı olan katillerin birincisi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dır Metin Lokumcu’nun katili. Bugün sokaklarda, meydanlarda, pandemi bahanesiyle eylemlerimizi yasaklamaya çalışan Süleyman Soylu’dur. Onun zihniyetidir, Metin Lokumcu’nun katili. Herkes açlıktan ölürken, herkes COVID-19’la boğuşurken kendi cenazelerinde izdiham yaratanlardır. Onların Diyanet İşleri Başkanı’dır. Dönemin AKP’lileridir.
Sorumluların, katillerin adını net koyalım. 13 tane polisin önüne bu sorumluluğu atıp da kenara çekilmenize izin vermeyeceğiz. Unutmadık katilleri. Emir verenleri unutmadık. Hepsinden hesap soracağız. Metin Lokumcu bu ülkenin onurudur, vicdanıdır. Sadece Karadeniz’in değil tüm Türkiye’de bu onura bu vicdana sahip çıkacağız. Bugün tüm Türkiye’nin gözleri bu davanın üzerindedir. Bu yüzden de bu davaya sahip çıkacağız.
Biz Karadenizlilerin kanı Çoruh Nehri gibi deli akar. Başımız Karadeniz dağları gibi dumanlıdır. Bizim dayanışmamıza kimse yetişemez. Ama bir haksızlık olduğunda bizim karşımızda dağ olsa duramaz. Cumhurbaşkanı da olsa duramaz. Hiç kimse duramaz. Yine duramayacaklar. Uyarıyoruz, adaletin kırıntılarını istemiyoruz biz. Eğer bu davada da adaleti sağlamazsanız biz en iyi bildiğimiz yerde, sokaklarda adaleti nasıl sağlayacağımızı çok iyi biliyoruz. O gün de söyledik; tek yol sokak, tek yok devrim dedik. Bu pisliği ancak devrim temizler. Bu ülkenin onurlu halklarına yaraşacak bir devrimi armağan edeceğiz ant olsun ki ve tüm sorumlulardan Metin Lokumcu nezdinde hesap soracağız. Davası davamızdır. Metin Lokumcu için adalet gelene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.
İlgili haberler:
Sendika.Org