Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışının ardından yapacaklarını söylediği Anayasa değişikliği teklifinde aile yapısı ve LGBTİ+’lara yönelik de düzenlemelerin yer alacağını söyleyerek “Bize bir pas verdi, gol atmamız lazım” dedi
Tayyip Erdoğan Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısı dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışının ardından yapacaklarını söylediği Anayasa değişikliği teklifine dair detayları aktardı.
Erdoğan tekliflerinde başörtüsü düzenlemelerinin yanı sıra aile yapısına dair de düzenlemelerin olduğunu ifade etti. LGBTİ+’lara yönelik düzenlemlerin de teklifte yer alacağını ifade eden Erdoğan, “Biz kimlerin LGBT’ci olduğunu biliyoruz zaten. Ama bunu da aile olarak gelip oraya koyalım. Burada da çıksın bakalım neresinden savunacak onu da görelim” dedi.
Başörtüsüyle ilgili bir sorun yokken bu açıklamanın yapılmasına kendilene ‘pas vermek’ olarak değerlendiren Erdoğan “Bizim de golü atmamız lazım” dedi.
Erdoğan’ın ifadeleri şöyle:
Aile kavramı bizim olmazsa olmazımız zaten. Çünkü güçlü bir millet, güçlü aileden olur. Şimdi bizim bunun çalışmasını da yapmamız lazım. Çünkü son zamanlarda topluma LGBT’yi soktular. LGBT’yle birlikte de bizim aile yapımızı bunlar dejenere etmenin gayreti içerisine girdiler. Öyleyse biz olması gereken ne ise onu yapacağız. Biz kimlerin LGBT’ci olduğunu biliyoruz zaten. Ama bunu da aile olarak gelip oraya koyalım. Burada da çıksın bakalım neresinden savunacak onu da görelim.
Başörtüsüyle alakalı herhangi bir şey yoktu. Niye? Çünkü bizim böyle bir problemimiz yoktu. Çözmüşüz bunu. Şimdi biz bunu çözdüğümüze göre bu bizim gündemimizde niye olsun. Bu beyefendi getirdi bunu gündeme koydu. Bu da ne oldu? Bu pek pas vermekten de anlamaz ama farkında olmadan bize bir pas verdi. Bizim de golü atmamız lazım. Bilmiyor benim ömrümüm santraforlukla geçtiğini. Artık Allah’ın izniyle Sayın Kılıçdaroğlu gibileri bu ülkenin başına gelemeyeceğine göre bu millet bunları derdest etti, bitti. Bundan sonra artık benim milletim çok daha özgür bir hayatın tadını yaşayacak.
Kılıçdaroğlu ise Twitter hesabından verdiği yanıtta şunları söyledi:
Beklediğim gibi Erdoğan, başörtülü kadınları rehine olarak elinde tutabilmek için, konuyu alakasız yerlere taşıdın. Samimi değilsin. Zorbasın. Milletimiz görsün istedim ve sen gösterdin. Sen kim, “Özgürlükçü Anayasa” yapmak kim. Sen yasakçısın, sen gaddarsın. Asla şaşırtmazsın.
Buradan genç muhafazakâr kadınlara sesleniyorum: Bu eril Erdoğan ve Bahçeli siyasetine ilk seçimde siyasal rehine olmadığınızı göstereceksiniz. Ben de söz veriyorum, iktidarımızın ilk haftasında hem İstanbul Sözleşmesi’ni hem de bu önerdiğimiz kanunu Anayasa’ya da geçireceğim.
“Özgürlüğünü kısıtlayacak şekilde kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde kadınlar herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz” dedik. Teklifimizden görüleceği üzere, kadınların giyimi kuşamı erkeklerin iki dudağından sonsuza kadar kurtulacak.
Ayrıca beni eleştirenlere gelecek olursam, tabii ki bekliyordum eleştirilerinizi. Ve tabii ki eleştirilerin tümü başımın üstündedir. Ancak inancım şudur ki, adalet ve ekonomi birbiriyle çok bağlıdır. Kardeştir. Birbirinin ikizidir. Biri olmadan diğeri olmaz.
“Benimle misiniz” diye seslendiğimde, elbette bu kanun teklifimin sadece başlangıç olduğunu bilerek seslendim. Daha büyük meseleler de var ve yürekli bir şekilde çözümler getireceğiz hepsine. Tekrar ediyorum, yürekli bir şekilde çözeceğiz.
Ben siyasi ikbal düşünecek değilim. Ben siyasal hayatımın sonunda, miras olarak ardımda barışık bir Türkiye bırakacağım. Enerjisini dünya ile rekabet için harcayan bir Türkiye bırakacağım. Bu riski almak zorundayım. Başarılı olur muyum bilmiyorum… Ama deneyeceğim.
Sendika.Org