Brezilya seçimlerinin galibi İşçi Partisi’nin adayı ve eski Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva oldu. “Beni diri diri gömmeye çalıştılar ama şimdi ülkeyi yönetmek için buradayım” diyen Lula’nın zafer konuşmasının ise ikili karakteri vardı. Açlık, yoksulluk, barınma krizi ve Amazon’un yağmasına dair sosyal reform planları da yatırımcılar için “güven ve istikrar” ortamının sağlanması da aynı konuşmada yer aldı
Brezilya seçimlerinin ikinci turu dün (30 Ekim) tamamlandı. İlk turu önde tamamlayan İşçi Partisi’nin adayı ve eski Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, ikinci turda da rakibi faşist Bolsonaro’yu geride bırakarak yeniden devlet başkanı oldu. Lula oyların yüzde 50,9’unu alırken Bolsonaro yüzde 49,1’de kaldı. Lula, zaferin ardından “Beni diri diri gömmeye çalıştılar ama şimdi ülkeyi yönetmek için buradayım. Çok zor bir durumun içindeyiz ama eminim ki halkın yardımıyla bir çıkış yolu bulacağız” dedi.
Seçim öncesinde yapılan anketlerden yola çıkılarak Lula’nın daha büyük bir farkla kazanacağı öngörülüyordu. Fark beklentinin oldukça altında kaldı.
2003-2011 arasında devlet başkanlığı görevini üstlenen Lula, bir önceki seçimde aday olmaya hazırlanırken yolsuzluk suçlamasıyla hapse atılarak faşist Bolsonaro’nun önünün açılması sağlanmıştı.
Lula’nın Intercontinental Hotel’de yaptığı zafer konuşmasının ikili karakteri vardı. Lula, açlık, yoksulluk, barınma krizi ve Amazon’un yağmasına dair sosyal reform planlarını anlattı. Ancak konuşmasının bir bölümü ise neoliberal entegrasyona göz kırpıyordu. Lula’nın konuşmasından öne çıkan pasajlar şöyle:
En acil taahhüdümüz açlığı yeniden sona erdirmektir; bu ülkede milyonlarca erkek, kadın ve çocuğun yemek yememesini ya da gereğinden az protein tüketmesini normal kabul edemeyiz. En büyük üçüncü gıda üreticisi ve en büyük hayvansal protein üreticisiyiz. Her Brezilyalının her gün kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği yiyebilmesini sağlamak gibi bir görevimiz var. Bu bir kez daha hükümetimin öncelikli taahhüdü olacaktır.
Ailelerin sokaklarda uyumak zorunda kalmasını normal kabul edemeyiz; bu nedenle “Benim evim, benim hayatım” programını yeniden başlatacağız ve kapsayıcı programları geri getireceğiz. Brezilya artık bu muazzam beton eşitsizlik duvarıyla yaşayamaz. Bu ülke kendini tanımak, kendini yeniden bulmak zorundadır.
Brezilya’nın ve gezegenin yaşayan bir Amazon’a ihtiyacı var; ayakta duran bir ağaç yasadışı olarak çıkarılan tonlarca keresteden daha değerlidir, temiz bir su nehri, faunayı öldüren ve insan hayatını riske atan cıva pahasına çıkarılan tüm altından daha değerlidir.
Amazon’u izleyecek ve her türlü yasadışı faaliyetle mücadele edeceğiz. Aynı zamanda orada yaşayan toplulukların sürdürülebilir kalkınmasını teşvik edecek ve çevreyi tahrip etmeden zenginlik yaratmanın mümkün olduğunu bir kez daha kanıtlayacağız. Amazon’u korumak için uluslararası işbirliğine açığız, ancak her zaman Brezilya’nın liderliğinde, egemenliğimizden vazgeçmeden
Yatırımcıların Brezilya’ya olan güvenlerini yeniden kazanmaları için ülkenin güvenilirliğini, öngörülebilirliğini ve istikrarını yeniden kazanacağız, böylece ülkemizi acil ve yağmacı bir kar kaynağı olarak görmeyi bırakacaklar ve sosyal içerme ve çevresel sürdürülebilirlik ile ekonomik büyümede müttefikimiz olacaklar.
Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ile yeni standartlar altında ortaklıkların yeniden kurulmasından bahseden Lula şöyle devam etti: “Ülkemizi emtia ve hammadde satıcısı rolüne mahkum eden ticaret anlaşmalarıyla ilgilenmiyoruz. Yeniden sanayileşeceğiz ve yeşil ekonomiye yatırım yapacağız.”
İlgili haber:
Sendika.Org, teleSUR English