Kuşkusuz Nizam’ı anlatan çok yazı yazıldı yoldaşları tarafından. Bu yazıda bugünün Nizamlarını konuşacağız.
Kimdi Nizam? Samsun’da bir yurt direnişçisiydi, Ankara’da üniversitede faşist işgallerin kırılması için mücadele edendi, İstanbul Gültepe’de Devrimci Yol’un militanı, önderi, faşizme karşı mücadelenin sesiydi Nizam. Yoksul halkın kavgası, evladı, yoldaşıydı. 11 Eylül 1978’de katledildiğinde Nizam 21 yaşındaydı.
Peki bugün kimdir Nizam ya da Nizamlar? Bugün Nizam olmak ne demektir? Bugün onu anmak basitçe yaptığı işleri anlatmak değildir. Onu anmak hatıralarını kahramanlık hikayeleri gibi anlatmak da değildir. Nizamettin’i anlamak onu kavramaktır, 21 yaşında aldığı büyük sorumluluğunun gereğini yerine getirmek için her ne pahasına olursa olsun attığı adımın özünü yakalamaktır. Onu anlarken dağıttığı bildiride ifade edilen halkın özlemini ve onu arkasından vuran faşiste sıktığı kurşunda ifadesini bulan direnişi anlamaktır.
Başta Gültepe’de örgütlenen devrimciler olmak üzere, birçoğumuz Nizam’ı biliriz. Mücadele ettiğimiz alanlarda örnek alırız.
Bugün nerede neoliberalizme ve faşizme karşı direniş varsa Nizam oradadır. Kimi zaman bir kentsel dönüşüm eylemindedir, kimi zaman direnen işçilerin içindedir. Kimi zaman Sabancı’nın kuleleri önünde hakkını arayanlara saldıran polisin kalkanında patlayan tekme, kimi zaman üniversiteyi faşistlerden arındırmaya çalışan bir devrimcidir.
Yoksul mahallelerin genç devrimcisidir bugünün Nizamları. Yoksul mahallenin gençlerini bir ateşleyici dinamik olarak örgütler. Halka birlikte harmanlanırlar. Suda balıktır Nizam.
Bugün hayat pahalılığına ses çıkaranların tepkileri, faşizmin baskı ve terör politikalarıyla bastırılmaya çalışıyorsa, sanat engelleniyor, konserler yasaklanıyorsa, ülke tarihinin en büyük isyanı olan Gezi’yi savunanlar tutuklanıyor, protesto edenlere polis saldırıyorsa; bugün işçiler haksız yere işten atılıyor, açlığa mahkum ediliyorsa, üniversiteliler yurtsuz bırakılıyor, üniversiteler teslim alınmaya çalışılıyorsa, yani ülkemizde bir avuç zenginin iktidarı için milyonlarca insan eziliyorsa işte burada ortaya konacak iradenin adıdır Nizam.
Halkın sorunlarını ele alarak örgütlerini kuran, halkı içinde bulunduğu soyut durumdan çıkararak özneleştiren, bir direniş çizgisini kurarken alternatifini de yani sosyalist olanı da ortaya koyan devrimcidir Nizam.
Seçim yaklaşırken “bekleyin ve sabredin” diyenlerin karşısına halkın örgütlü gücünü çıkaran, halkın taleplerini dinlendiren bir programın yürütücüsü ve bugün faşizmin temsil ettiği tüm mekanizmaları parça parça edecek devrimci örgütün inşacısıdır bugünün Nizamları.
Bugünün çelişkileri içerisinde direnişi örgütlemek ve bunun hareketini kurmak gibi bir devrimci görevi var bugünün Nizamlarının. Direnişten devrime bir yol açma görevleri var.
Onu anlamak…
Buradan yola çıkarak diyebiliriz ki Nizamettin Orhangazi genç yaşta kavgaya atılmış, günün çelişkisine devrimci müdahalede bulunacak örgütlenmeleri yapmaya çalışmış, dipten yükselen bir dalgadır.
Bu bilinçle, dipteki dalgayı tsunamiye çevirecek, faşizmin bentlerini yıkacak, hayatı ilmek ilmek örecek Nizamlar kavganın en ateşli yerinde oluyorlar ve olmaya devam edecekler.
Aslanım gardaşım ölümsüz Nizam
Başına ne zaman yıkılacağını
bilmediği bir göz gece konduda
Ağıtlar yakmıştı ardından Gültepe halkı
Nasıl da sevmişlerdi
Nasıl da kendilerinden bellemişlerdi seni
Nasıl da kaçmıştı
Boyunları köpek kolyeli faşistler
Sana söz kavgan burada durmayacak
Sana söz silahın yerde kalmayacak