Erzincan’da siyanür sızıntısından dolayı Anagold Madencilik şirketine ait altın madeninin kapatılması için dava açan bölge halkından Sedat Cezayirlioğlu, davanın bilirkişileri hakkında, “gerçeğe aykırı rapor hazırladıkları” gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu
Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Köyü’nde Anagold Madencilik şirketi tarafından kurulan altın madeni sahasında yaşanan siyanür sızıntısına karşı yaşam savunucularının hukuk mücadelesi sürüyor.
Altın madeninin kapatılması için dava açan bölge halkından Sedat Cezayirlioğlu, 6 Temmuz’da ocağa gelerek inceleme yapan davanın bilirkişileri hakkında, “gerçeğe aykırı rapor hazırladıkları” gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Halk Tv’den Ferit Demir’in haberine göre Sedat Cezayirlioğlu’nun avukatı İsmail Hakkı Atal, mahkeme heyetinin belirlediği bilirkişilerin gerçekleri gizlediğini ve altın madenini aklama yoluna gittiklerini, gerçek olmayan bilgileri raporlarına yazdıklarını belirterek şunları söyledi:
Neden suç duyurusunda bulunduk? Çünkü ziraat bilirkişisi bizim defalarca ispat ettiğimiz siyanür sızıntısı sonrası siyanürün aktığı Sabırlı Deresi’nin canlı ve su akışının olduğu bir dere olduğunu defalarca ispat ettiğimiz ortadayken ziraat bilirkişisi akan dereyi kuru bir dere olarak gösterdi. Sahte bir bilirkişi raporu hazırlandı ve suç işledi. İkinci olarak yine aynı ziraat bilirkişisi ‘zeminde oluşması beklenen yüzey akışı izine rastlanmamıştır’ diyerek Anagold şirketini aklama gayretine girmiş. Hâlbuki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 8 Ağustos’ta Sedat Cezayirlioğlu’nun yazdığı bir yazıya verdiği cevapta, burada siyanür ile zehirlenmiş toprakların taşındığını belirtmişti. Dolayısıyla Bakanlık, siyanür ile zehirlenmiş toprakların o bölgede taşındığını belirtirken, ziraat bilirkişisi sanki burada hiçbir akış olmamış gibi gerçeğe aykırı bir bilirkişi raporu düzenliyor.
Atal, açıklamasının son bölümünde İliç’teki altın madeninde siyanürün fizik kuralları gereği Fırat Nehri’ne ve yeraltı sularına karıştığını belirterek şunları söyledi:
Şunu da beyan etmek istiyorum 2002 ile 2016 yılları arasında yayınlanan Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de erkeklerde kanser vakaları 12 kat kadınlarda 7 kat artmış durumda. Şu an İliç’te Amerika ve Kanadalılara ait yabancı şirket, siyanürü Fırat Nehri’ne karıştırarak halkı zehirliyor. Birkaç sene sonra bu kanser vakaları erkelerde 12 kattan 32 kata, kadınlarda ise 7 kattan 27 kata fırlayacak.
Sendika.Org