Bu iktidar varlığını sürdürürken herhangi bir şekilde, emeğiniz ve yeteneğinizle hiçbir noktaya en ufak adımı atamazsınız, atamayacaksınız. Varlık sebebi, kadroları kendi turuncusuna benzetmek olan AKP’den başkaca bir şey beklemek en hafif tabiriyle ‘enayilik’ olur
ÖSYM’nin KPSS skandalı son bir haftanın en önemli gündem maddesi oldu malum. Soru çalma, çaldırma, sızdırma konusunda oldukça mahir Siyasal İslamcı iktidarın bilmem kaçıncı vukuatı bu. Fethullahçı cemaat döneminde memur kadrolarını ortak bir şekilde doldurma projeleri geride kalan AKP iktidarı şimdi bunu tek başına yapıyor. Özetle bize yine aynı tas aynı hamam.
Gerçi soru çalıp sızdırmalarına da ihtiyaç kalmadı. Bir telefonla Çukurambar tayfasının memur kadrolarını doldurduğunu daha önce yazmıştık. Kendi adıma hiç şaşırmadığımı da belirtmek isterim. Sadece hâlâ soru çalıp kendi kadrolarını mı oluşturuyorlar diye bir afalladım. Sınava filan ne ihtiyaç var? AKP Genel Merkezi’nden bir selam her kapıyı açıyordu zaten.
Neyse… Zaten FETÖ mü desek 6’lı masa mı desek diye suçluyu da tayin etti Erdoğan. Bu konu da kapandı. Bir de ÖSYM Başkanı’nı da jet hızıyla görevden aldı alem çarşıda görsün diye. Pirüpak iktidarın kaşığına sütten ziyadesi değmemiş oldu.
Manşet fotoğrafı olarak kullandığım yeni ÖSYM başkanı Bayram Ali Ersoy’un Anadolu Ajansı’na düşen fotoğrafları üzerine kısa bir şeyler yazmak istiyorum aslında.
1 buçuk milyon insanın hâlâ umutla girdiği KPSS’nin sorularının çalındığı ‘şokuyla’ ülke gündemini bombardımana tutması, ardından eski ÖSYM Başkanı’nın görevden alınması, devamında peş peşe gelen pişkince açıklamalar… 2018’den bu yana tüm sınavların şaibeli olabileceği tartışmaları da üstüne tuz biber oldu. Bana kalırsa iktidarın gücü eline aldığı andan itibaren tüm sınavlarda soru çaldığı çok açık. Hatta bu sınavda soruları onlar bizzat çaldı mı emin de değilim. Çünkü, sınavla kadrolara insan yerleştirmeyi çoktan aştılar bana göre.
Bu kadar kaos, şaibe, hakkı yenen milyonlarca insan, tüm bakanlarından vekillerine kadar her gün her konuda kuyruklu yalan söyleyen ve Türkiye’de bağımsız bir bireyin devlet kadrolarında işe girme şans ve umutlarının yok olduğu bir dönemde yeni ÖSYM Başkanı Ersoy, makamından İnstagramlık öyle pozlar çekilmiş ki; adeta yeni sınav influencerımız kendisi.
Millet feryat ederken, son kalan parasını sınav başvurusuna vermiş, o sorular da çalınmışken, giden başkan anlamsız açıklamalar yapmışken, Bayram Ali Ersoy, tabela önünde atanmış olmanın sinsi mutluluğuyla fotoğraflar çekilip paylaşıyor. Tarikatçı Ersoy, Allah’ın bir lütfu olarak yeni koltuğuna neticesini koymanın heyecanını ağzının kenarlarından sarkan sevinciyle bizimle paylaşıyor. İslami kader yine bir AKP’liyi yüksek bir makamla imtihan ediyor. Hikmetinden sual olmaz Ya Rab! Sen bir AKP’liye şan, şöhret verdiysen onlar şükrünü güle güle eda eder, tarikat şeyhlerinden fetvasını, icazetini mutlak suretle alır.
Nokta gibi dudak üstünde duran standart Fethullahçı ve AKP’li bıyığıyla, bu kez alnı secdeye değen başka bir tarikat müminlerini kadrolara yerleştirme imkânını Reis’inden alan Bayram Ali Ersoy, “Allah’ın dinine hizmet yolunda” bir durağa daha kavuştu.
Biliyorsunuz Çukurambar AKP’sinin lacivert aynalı camlı plaza fetişizmi çok yaygın. Plaza mescidinde kılamadıkları namazın kabul edilmediğini varsayarak deri koltuklu ofislerinde, asgari ücretli kenar mahalleli yoksul çalışanlarına seccadelerini serdirmeyi ihmal etmezler. Namaz kılarken işçimiz de sevabından nasiplensin inşallah.
Ben Bayram Ali Ersoy’un ÖSYM binası önünde çekildiği fotoğrafa bakınca arkadaki camlı, çelikli yapının içinde İslam’ın emek ve hak sömürücü yapısını net şekilde gördüm. Bakanlık kadrolarındaki tarikatlarla güç nispetinde makam alış-verişi yapan iktidar, halkın sınav ve gelecek kaderlerini de İsmailağacı birine emanet etti.
Çok eleştirilip tepki aldığım oluyor ama söylemeden de edemiyorum; bu iktidar varlığını sürdürürken herhangi bir şekilde, emeğiniz ve yeteneğinizle hiçbir noktaya en ufak adımı atamazsınız, atamayacaksınız. Varlık sebebi, kadroları kendi turuncusuna benzetmek olan AKP’den başkaca bir şey beklemek en hafif tabiriyle ‘enayilik’ olur.
Şimdi Bayram Ali Ersoy’un fotoğrafına tekrar bakıp sınavlara para verip başvurmayı tekrar bir düşünün.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.