Eskişehir Anadolu Üniversitesi tarafından kadın çalışanların kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz, pantolon, dizden yukarı ve yırtmaçlı etek giymemeleri istendi. Konuya dair açıklama yapan Eğitim Sen, “Yönetmelik, iktidarın muhafazakâr zihniyetinin bir tezahürü ve kadını sadece muhafazakâr, cinsiyetçi kodlarla algılamasının bir ürünüdür. Temel hak ve özgürlüklerine yönelik her türlü saldırının karşısında duracağız” dedi
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Süleyman Sözen tarafından üniversite çalışanlarına, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık Kıyafetine Dair Yönetmelik” hükümlerine uymaları istenen bir yazı gönderildi. Yazıda yer alan yönetmeliğe göre kadınlardan, “Kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz veya elbise ile strech, kot ve benzeri pantolonlar, terlik tipi (sandalet) ayakkabı giymemeleri, etek boyunun dizden yukarı ve eteğin yırtmaçlı olmaması” istendi.
Erkek personelin kılık kıyafeti için de “Elbiseler temiz, düzgün, ütülü ve sade; ayakkabılar kapalı, temiz ve boyalı giyilir. Sandalet veya atkılı ayakkabı giyilmez. Bina içinde ve görev mahallinde baş daima açık bulundurulur.” denildi.
Konuya ilişkin açıklama yapan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), iktidar tarafından cinsiyetçi ve muhafazakar politikalarla akademinin dizayn edildiğini söyledi.
Üniversitelere dayatılan kılık kıyafet yönetmelikleri, disiplin soruşturmaları ve cezalarla akademinin baskı altına alınmasının amaçlandığını belirten Eğitim Sen, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Özellikle kadın bilim emekçilerine yönelik uygulanan cinsiyetçi yönetmelik, iktidarın muhafazakâr zihniyetinin bir tezahürü ve kadını sadece muhafazakâr, cinsiyetçi kodlarla algılamasının bir ürünüdür. Totaliter rejimlere has tek tipleştirici bu politikalar, kişilerin nasıl yaşayacaklarına, ne giyip ne giymeyeceklerine müdahale ederek, bireyin özgür iradesini yok saymaktadır. Oysaki bireyin kendi bedeni, kendi kıyafeti üzerinde söz hakkına sahip olması özgürlüğün en temel yasasıdır. İnsan onuru ve kişilik haklarını ihlal eden bu tarz uygulamaların sadece özgür düşüncenin üretildiği yer olması gereken üniversitelerde değil, hiç bir eğitim kurumunda yeri yoktur.
Üniversite yönetimlerinin cinsiyetçi, ayrımcı ve muhafazakâr politikalarının bir baskı aracı olarak kullandığı cinsiyetçi yönetmelikler akademik özgürlüğe, özgür fikre yönelik bir başka saldırıdır. Eğitim Sen olarak özgür, özerk ve demokratik üniversite mücadelemizi sürdüreceğimizi vurguluyor, eğitim ve bilim emekçilerinin temel hak ve özgürlüklerine yönelik her türlü saldırının karşısında duracağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.
Sendika.Org