Erdoğan kararı ile Ege ve Akdeniz kıyılarındaki 18 eğitim kampı ve sosyal tesis özelleştirme kapsamına alındı. Kamusal alanların yok edilmesinin geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara neden olacağını belirten TMMOB ŞPO ve MO, “Kamu yararının bulunmadığı, halkın elinde olanın da elinden alındığı yıkıma sessiz kalmayacağız” dedi
Erdoğan Kararı ile 4264 sayılı Ege ve Akdeniz kıyılarındaki 18 eğitim kampı ve sosyal tesis özelleştirme kapsamına alındı. Konuya dair ortak açıklamada bulunan TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi ile TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, kamu personelleri, üniversite bileşenleri vb. kesimlerin yararlandığı alanların sadece parası olanın tatil yapabileceği bir kullanıma çevrileceğini belirtti.
Toplamda 65 dönümlük kamu arazisinin sermayeye peşkeş çekileceğine dikkat çekilen açıklamada şunlar söylendi:
Sosyal Güvenlik Kurumuna ait Kuşadası`nda emeklilerle, memur ve işçilerin 4-5 yılda bir gelen sırayla tatil yaptığı, Seferihisar`da üniversite öğrencileri ve akademik personellerinin en temel ihtiyaçlarını karşıladığı mülkiyeti Maliye Hazinesi`ne ait Dokuz Eylül Üniversitesi Öğrenci ve Eğitim Dinlenme Tesisleri özelleştiriliyor. Denize sıfır olan 51 dönümlük kamu kampı, üniversite bileşenlerine ait 14 dönümlük üniversite alanı ve dinlenme tesisi olmak üzere toplamda 65 dönümlük kamu arazisi altın tepside sermayeye sunuluyor. Neden mi? Kendilerinin deyimiyle sermayenin mantığına uygun bir şekilde “etkin ve verimli kullanılabilmesi” için “Ticaret Turizm Alanı”, “Günübirlik Tesis Alanı” kullanımlarına çevrilmiştir.
Kamusal alanların yok edilmesiyle geri dönüşü mümkün olmayan zararların doğacağı belirtilen açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi:
Vatandaşlarımızın uygun imkânlarla yararlanabildiği bir tesis iken özelleştirme sonrasında sadece parası olanın tatil yapabileceği bir kullanıma çevrilmesi kamu yararı açısından kabul edilmesi mümkün değildir. Kamu yararının hiçe sayıldığı, mevcuttaki kullanımına eşdeğer öneri bir alan sunulmayarak kamu mülkiyetlerine yönelik onaylanan imar planı değişiklikleri aracılığıyla kentin omurgasını oluşturan kamusal alanların yok edilmesi geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara neden olacaktır. Denize sıfır kamu mülkiyetlerinde yapılan değişikliklerde kamu yararının bulunmadığı, halkın elinde olanın da elinden alındığı yıkıma sessiz kalmayacağız. Meslek Odaları olarak, söz konusu alanların kamusal kullanımda kalması gerektiğini, başlatacağımız hukuki işlemlere karşı başta halkımız olmak üzere ilgili meslek odalarını, sendikaları ve yerel yönetimleri müdahil olmaya davet ediyoruz.
Sendika.Org