6 yıldır Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevinde olan Aysel Tuğluk’a tutukluğunun 5’inci yılında demans tanısı konuldu. Cezaevinde tek başına yaşamını sürdüremezken rahatsızlığına rağmen 500 gündür tahliye edilmeyen Tuğluk’un hastalığı her geçen gün çok daha ağırlaşıyor. Ankara Kadın Platformu, Tuğluk ve tüm hasta tutuklular için bir açıklama yaptı
Ankara Kadın Platformu, demans teşhisine rağmen 500 gündür tahliye edilmeyen Aysel Tuğluk için Mülkiyeliler Birliği’nde bugün (24 Temmuz) saat 13.30’da bir araya gelerek bir açıklama yaptı.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcılığı görevindeyken, Demokratik Toplum Kongresine (DTK) yönelik operasyonla 29 Aralık 2016 tarihinde tutuklanan, 6 yıldır Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevinde olan Aysel Tuğluk’a tutukluğunun 5’inci yılında demans tanısı konuldu. Cezaevinde tek başına yaşamını sürdüremezken rahatsızlığına rağmen 500 gündür tahliye edilmeyen Tuğluk’un hastalığı her geçen gün çok daha ağırlaşıyor. Ailesi, avukatları, arkadaşları ve Aysel Tuğluk İçin 1000 Kadın Kampanya Grubu ise Aysel Tuğluk’un serbest bırakılması, sağlıklı ve insani koşullara tedavisinin devam etmesi için çağrılar yapmaya devam ediyor.
Ankara Kadın Platformu da Aysel Tuğluk için bir açıklama yaparak şunları söyledi:
2021 yılı Şubat ayında Seka Devlet hastanesinde demans teşhisi konulan ve hastalığı her geçen gün ilerleyen Aysel Tuğluk için ATK 3. İhtisas kurulu tarafından hazırlanan raporda “cezaevinde tek başına hayatını idame ettirebilir” denmiştir.
ATK’nin Aysel Tuğluk’un sağlık durumuna ilişkin hazırladığı 22 haziran 2022 tarihli son rapor yine objektiflikten, bilimsellikten uzak bir şekilde hazırlanmış; sağlık örgütlerinin görüşleri dikkate alınmamıştır. Bizler buradan bir kez daha belirtiyoruz ki; ATK’nin Aysel Tuğluk için hazırladığı raporlar, verdiği kararlar siyasi saiklerden bağımsız değildir. Demans kişinin basit gündelik işlerini, yaşamsal gereksinimleri ve kişisel hijyenini başkasının desteği olmaksızın sağlayamayacağı bir duruma doğru ilerleyen, kalıcı nitelikte bozulmaya yol açan bir hastalıktır. Ve ATK bu durumu yok saymaya devam ederek suç işlemektedir. Bu suçu teşhir etmek ve Aysel ve tüm hasta tutsakların özgürlüğüne karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. ATK’nin görevi erkek yargıyı, erkek siyaseti esas alarak kararlar vermek değil gerçeği tüm açıklığıyla ortaya koyarak objektif sonuçlara gitmektir.
Aysel Tuğluk ömrünü kadın özgürlük mücadelesine adayan bir siyasetçidir. Demokrasi, adalet ve özgürlük için mücadele etmekten bir an olsun vazgeçmediği için bugün cezaevindedir. Kadını siyaset alanında görmeye tahammül edemeyen erkek egemen iktidar yargı sopası ile Aysel Tuğluk ve onlarca kadın siyasetçiyi cezaevinde tutarak kadınları susturmayı sindirmeyi ve evlere kapatmayı amaçladığını çok iyi biliyoruz. Ancak erkek egemen iktidar da şunu çok iyi bilsin ki; Vardık, Varız, Var olacağız!
Dünyanın dört bir tarafından Aysel Tuğluk için yükselen kadın isyanını sesini bizlerde buradan yükseltiyoruz. 500 gündür Aysel İçin Adalet diyoruz. Ağır sağlık sorunları yaşamasına rağmen cezaevinde rehin tutulan Aysel Tuğluk için bir kez daha sesimizi yükseltiyoruz. Aysel Tuğluk ve tüm hasta tutsaklar için adalet diyoruz.
Sendika.Org