Köpeğe cinsel istismar davasında 4 bin TL para cezası: “Beklentilerimizi karşılamayan bir karar çıktı”

Bartın Kayadibi Çavuş Köyü’nde, bir köpeğe cinsel istismarda bulunduktan sonra tutuklanan ve 7 gün sonra serbest bırakılan M.D.'nin yargılandığı davada para cezası kararı verildi

Köpeğe cinsel istismar davasında 4 bin TL para cezası: “Beklentilerimizi karşılamayan bir karar çıktı”

Köpeğe yönelik cinsel saldırı davasının karar duruşması, bugün (30 Haziran) Bartın 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Bartın’daki hayvanları koruma dernekleri duruşma sonrasında adliye önünde basın açıklaması yaptı.

2021 yılının temmuz ayında Bartın Kayadibi Çavuş Köyü’nde, bir köpeğe cinsel istismarda bulunduktan sonra tutuklanan ve 7 gün sonra serbest bırakılan M.D.’nin yargılandığı davanın karar duruşması görüldü. Avukat Diren Cevahir Şen, dava sonrası yaptığı açıklamada “Beklentilerimizi karşılamayan bir karar çıktı” dedi. Daha sonra bir kez daha söz alarak da sanığın mahkeme salonunda kötü hal ve tavırları olduğuna dikkat çekerek iç hukuk yollarını tüketene kadar davanın peşini bırakmayacaklarını ifade etti.

Diren Cevahir Şen’den sonra Bartın Yaşamak Hakkım Platformu, Bartın Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği, Bartın Çevre Kültür ve Doğal Varlıkları Koruma Derneği, Hayvan Hakları İzleme Komitesi, BurHak Çalışma Merkezi, Hayvan Hakları ve Etiği Derneği, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Hayvanları Koruma Kurtarma ve Yaşatma Derneği, Hayvanlara Adalet Derneği, Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi, Gaziantep Barosu Hayvan Hakları Merkezi’nin ortak bir açıklaması sonrasında ise Bartın Yaşamak Hakkım Platformu’nun bir açıklaması okundu.

“İstinafa başvuracağız”

Ortak açıklamada şunlar söylendi:

Bugün (30 Haziran 2022) görülen, hayvanlar için bir kez daha adalet talep etmek üzere hazır bulunduğumuz davanın 4. duruşmasında, Sanığa 3 yıla kadar hapis cezası ve 100 günden az olmamak üzere adli para cezası verilebilecekken yalnızca 1 yıl 9 ay ve 4.000 TL adli para cezası verilmiştir. Sanık’ın cinsel saldırıda bulunduğu kamera kayıtları ve tanıklar uyarınca sabit olmasına karşılık verilen bu düşük hadden cezayı kabul etmiyoruz. İstinafa başvuracağız ve sanıkın en yüksek hadden cezalandırılmasını talep edeceğiz.

“Uyurken bir anda yuvarlanarak hayvanın üzerine düştüm”, iktidarsızım”, “zaten köpek erkekti” gibi bahanelerle kendini savunmaya çalışan failin, cezasızlıktan faydalanması ve aramızda dolaşıyor olması utanç vericidir.

14 Temmuz 2021’de Hayvanları Koruma Kanunu’nda ve TCK’da yapılan değişiklik ile kanuna ’Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır’’ maddesi eklendi. Ne yazık ki, “devrim niteliğinde” olduğu deklare edilen yasa uygulandığı halde, hayvanlara yönelik suç işleyen failler hala serbest. Bu davada da, suç işlenen kişinin insan olmaması, sanığın uyguladığı haksız fiilin cinsel şiddet olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Davaya konu olan suç, bireysel bir hastalık temelli değil, aksine toplum tarafından kabul görmüş, çok yaygın olarak hasır altı edilen sistematik bir gerçekliğin gün yüzüne çıkmış halidir. Suçun failleri, kendi zevki veya çıkarı için başka bir canlı üzerinde tahakküm kurma ve cezalandırma hakkını kendinde gören ve sırtını “insan olma” ayrıcalığına yaslayan insanlardır. Koruyucu-önleyici çalışmaların ve caydırıcı cezaların olmaması, insanları suç işlemeye teşvik etmektedir. Hayvanlara yönelik pompalanan linç ve nefret kültürü, ötekileştirilen, metalaştırılan, tecavüze uğrayan, varoluşu yok sayılan her canlının yaşadığı şiddet, bugün her birimizin hayatlarına toplumsal olarak sirayet etmekte ve bu suçlardan gün be gün hepimiz zarar görmeye devam ediyoruz. Her ne kadar suçtan zarar gördüğümüz mahkeme tarafından kabul edilmese de, her davada, hayvanların birer nesne olmadığını, bizler gibi hissedebilen, bilinç sahibi canlılar olduklarını, en temel haklarının korunması gerektiğini vurgulamaya, bu suçlardan tüm toplumun zarar gördüğünü anlatmaya ısrarla devam edeceğiz.

Bizler faillerin indirimsiz, ertelemesiz, caydırıcı cezalar almasını talep ediyoruz. Hayvana yönelik cinsel istismar ve şiddet fiillerine hapis cezası verilebilmesi için, cezanın alt sınırı 3 yıl olarak belirlenmelidir.

Bu dava vesilesi ile, “Hayvana tecavüze, şiddete hapis cezası geliyor” diyerek yasanın reklamını yapanlara karşı da, hayvanları mal olarak gören zihniyete karşı da; hayvanlar için adalet sağlanana dek mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha belirtmek istiyoruz.

Çünkü insan üstünlüğüne dayanan, erkek egemen bir adalet değil, GERÇEK adalet istiyoruz.

Bartın’da yaşanan sel ve sonra barınakta yaşananlar hakkında açıklama

Sonrasında açıklama yapan Bartın Yaşamak Hakkım Platformu’nun açıklamasında şunlar söylendi:

Resmi açıklamalarda Bartın’da sel nedeniyle can kaybı olmadığı belirtiyor ancak açıklamalar düzeltilmeye muhtaç. Evet, Bartın’da insan can kaybı yaşanmamıştır ancak 100’den fazla köpek sel ve ihmalkârlık nedeniyle can vermiştir.

Şehrimizin selden etkilendiği günlerde, Okçular köyünde barınak koşullarına sahip olmayan, izinsiz işletilen bir ortamda bir kısmı hamile 34 yetişkin köpek ve 22 yavru köpek ölmüştür. Köpekler, barınağın sahibi tarafından kafeslerin içinde bırakılarak kaderlerine terk edilmiştir. Gönüllülerin cansiperane çalışması sonucunda yaklaşık üç yüz köpek güvenli bölgeye ulaştırılmıştır. Ancak biraz önce belirtiğimiz gibi ne yazık ki 100’e yakın yetişkin, hamile ve yavru köpek su baskınından kurtulamayarak, boğularak ölmüştür.

Resmi makamların açıklamaları eksik ve gerçekdışı bilgilerle doludur. 112 çağrılarına ve yardım çığlıklarına rağmen hayvanların barınak denilen ölüm kuyusundan kurtarılmaları tamamen gönüllerin çabasıyla gerçekleşmiştir. Felaketin ilk saatlerinde Orman İtfaiyesi dışında bölgede bulunan herhangi bir resmi kurum yoktur. Valilik, belediye ve sayın bölge milletvekili Yılmaz Tunç kamuoyunu yanıltıcı bilgiler paylaşmaktadır. Oysa böylesi bir felaket sonrasında beklenen içten bir özür ve tekrarlanmaması için gerekenin yapılacağı mesajıdır.

Yaşamak Hakkım Platformu olan olay hakkında tüm gerçek bilgileri sizlerle paylaşmak isteriz.

Bu canların ölmesinin sorumlusu Sevim Arkan isimli şahıs ve bu şahsa ait ruhsatsız ve kontrolsüz barınak koşullarına sahip olmayan ölüm kampının işletilmesine göz yumanlardır.
Sevim Arkan isimli şahıs yıllardır şehrimizde hayvan severlerin iyi niyetlerini suiistimal eden, hukuksuzca para ve bağış toplayan karanlık bir şahıstır. Bu şahsın cins kedi köpekleri üreterek satış yaptığı da bilinen bir durumdur. Sevim Arkan gibi hayvanların üzerinden menfaat sağlayan şahısların gerçek yüzünü teşhir ederek hayvanları ve insanları daha fazla suiistimal edilmesine izin vermeyeceğiz.

Okçular köyündeki ölüm kampı izinsiz, kontrolsüz hayvanlar için sağlıksız bir ortamdır. Buna rağmen hiç bir kurum ve yetkili bu ölüm kampının işletilmesine mani olmamıştır veya olamamıştır. Okçular köyünde sözde barınağın komşuları Platformumuza ulaşarak hayvanların yaşam koşullarının içler acısı olduğunu, bu şahsın barınakta kalan hayvanlarla ilgilenmediğini, hayvanların gerekli beslemeleri ve bakımlarını yapmadığını bildirmiştir. Komşular ve vatandaşlar çeşitli kereler kurumlara şikâyetçi olmuş ancak herhangi bir sonuç alamamıştır.

Barınak felaketi sonrasında oluşan infialde hayvanlara karşı suçları bini aşan malum şahısın gözaltına alınıp serbest bırakıldığını öğrendik. Mevcut hukuk düzeninde maalesef hayvanlara karşı işlenen suçlar insana işlenen suçlar gibi değerlendirilmiyor. Bu kadın da bunu çok iyi biliyor ve hukukun arkasından dolanmaya, suçları karşılığında cezasız kalmaya devam ediyor.

Elbette Sevim Arkan hakkında suç duyurularında ve gereken tüm yasal girişimlerde bulunacağız. Ancak bu esnada kent yöneticilerinden gereken müdahaleyi en kısa zamanda yapmasını talep ediyoruz.

Artık yeter! Hayvanların yaşam hakkına kast eden birinin suçlarına devam etmesine müsaade etmeyeceğiz. Sevim Arkan’ın tüm canlılardan uzak tutulması ve daha fazla canımızı sömürmemesi için gereken tüm girişimleri yapacağız. Canlarımızın ölmesinden sorumlu olanların gereken cezayı alması için tüm gayreti göstereceğiz.

Kentimizin valisine sesleniyoruz, hayvan düşmanı Sevim Arkan’ın Bartın’da hiç bir canlıya yaklaşmasını, herhangi bir kedi köpeğin bakımını üstlenmesini engellemenizi bekliyoruz. Okçular köyünde yer alan adına barınak denilen ölüm çukurunun derhal kapatılmasını ve en kısa zamanda yılmasını istiyoruz.
Son dakika bilgisi olarak Okçular’da ölüm çukurunun yıkılmakta olduğunu öğrendik.

Yasalar önünde hayvanlar hala birer mal olsa da hayvanlar bizler için hakları olan bireyler. Yaşam hakkı da bu hakların en kutsalı. Yaşamak Hakkım Platformu çatısı altında hayvanların yaşam hakları için verdiğimiz mücadeleyi sürdüreceğiz. Bartın’da her türlü hayvan sömürüsünün engellenmesi ve hayvan düşmanlarının cezalandırılması için tüm süreçlerin takipçisi olacağız.

Yaşamak Hayvanların Hakkı, Yaşam Can Dostlarımızla Güzel.

İlgili haber:

Sendika.Org

Sendika.Org'u destekle

Okurlarından başka destekçisi yoktur