EnerjiSA’da işten atılan üyeleri için hiçbir girişimde bulunmayan TES-İŞ’in Genel Başkanı Ersin Akma, yaptığı açıklamada işvereni övdü, işten atılan üyeleri için iki aydan uzun süredir direniş sürdüren DİSK/Enerji-Sen’i iş barışını bozmakla suçladı
EnerjiSA’da Kasım ayından beri 30’a yakın işçi işten atıldı. Bu işçilerin 7’si DİSK/Enerji-Sen üyesiyken geri kalanı TES-İŞ üyesi. İşten çıkarmaların ardından DİSK/Enerji-Sen, üyeleriyle birlikte Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde direnişe başladı. Ancak TES-İŞ, atılan üyeleri için herhangi bir girişimde bulunmadı.
TES-İŞ Genel Başkanı Ersin Akma yaptığı açıklamada EnerjiSA’daki keyfi işten atmalarda işverene dair bir sorumluluk biçmedi. SonDakika.Com’da yer alan habere göre işten atılanların çoğunun kendi üyesi olduğunu görmezden gelen Akma, DİSK/Enerji-Sen üyesi işçileri kastederek “yasadışı söylem ve eylemlerle” işten atıldıklarını iddia etti. DİSK/Enerji-Sen’in işten çıkarılan üyeleri için mücadelesini de iş barışını bozmak olarak değerlendiren Akma’nın ifadeleri şöyle:
Bu tür yapılar hedeflerine ulaşabilmek için bazı işçileri gerçek dışı iddia ve söylemlerle yetkili sendikalara ve işverenlere karşı örgütlemekte, çoğunlukla yasa dışı söylem ve eylemleriyle de işçilerin işten çıkarılmalarına neden olmaktadır. Bunlar sonraki süreçte işten çıkarılanlar için mücadele ettikleri algısı oluşturup, iş barışının bozulmasına neden olmaktadır.
Enerjisa işçisi, sendikası ve işvereniyle toplu sözleşme düzeninin ve sendikal varlığın Türkiye’deki en önemli güvencelerinden birisidir. Nitekim, Enerjisa, salgın süreci, küresel ekonomik dalgalanmalar ve yüksek enflasyon nedeniyle ivedilikle yaptığımız iyileştirme çağrısına en kısa sürede cevap veren iş yerlerimizden birisi olmuştur. Enerji iş kolunun yaklaşık yüzde 28’ini örgütleyen TES-İŞ, dün olduğu gibi bugün de yalan ve hileye başvurarak sendikal hakları ve toplu pazarlık düzenini tahrip etmek isteyenlere müsaade etmeyecektir.
Sabancı’ya bağlı EnerjiSA’nın işlettiği Başkent Elektrik’te çalışan 20’nin üzerinde işçi kasım ayından beri aralıklarla işten çıkarıldı. Şirketin 10 yılın üzerinde çalışan işçilerine işten çıkarma gerekçesi olarak sunduğu gerekçe, yeniden yapılanma sürecinde kendilerine uygun pozisyon olmamasıydı. Ama işçiler işten çıkarılmadan hemen önce fazla mesaiye bırakılmış, afet bölgelerinde görevlendirmeyle çalışmaya gönderilmişti.
İşten çıkarılan işçiler arasında DİSK/Enerji-Sen’in işyeri temsilcileri de yer aldı. Bu işçiler geçtiğimiz temmuz ayında toplu sözleşme sürecinde kendi taleplerini işveren karşısında savunmayan sarı sendika TES-İŞ’e karşı tepkiyi örgütleyen ve sonrasında da DİSK/Enerji-Sen’in EnerjiSA’da örgütlenmesinde öncü rol oynayan işçilerdi. İşyerlerinde ise hâlâ DİSK/Enerji-Sen’e yönelik karalama, DİSK/Enerji-Sen’e üyeliğin işten atma gerekçesi olabileceği yönünde tehditler işveren ve sarı sendika TES-İŞ işbirliğiyle yürütülüyor.
İşten çıkarılan işçilerin 7’si DİSK/Enerji-Sen, geri kalanı ise TES-İŞ üyesi olmasına rağmen TES-İŞ, kendi üyesi işçiler için herhangi bir girişimde bulunmadı.
Direnen işçiler ne talep ediyor?
DİSK/Enerji-Sen işten çıkarılan işçilerle birlikte 28 Mart’ta Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde yaptığı eylemde, EnerjiSA’ya 24 saat süre vererek atılan işçilerin geri alınmasını ve işten çıkarmaların durdurulduğuna dair resmi açıklama yapılmasını istedi. EnerjiSA’nın sessiz kalması üzerine işçiler ve sendika yöneticileri Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde direnişe başladı.
İşçiler ve DİSK/Enerji-Sen yöneticileri direnişlerini Ankara’dan İstanbul’da bulunan Sabancı Center’a taşımak için 23 Nisan’da Ankara’dan İstanbul’a yürümeye başladı. Eskişehir, Bursa ve Kocaeli’nde yaptıkları eylemlerde direnişlerini ve taleplerini duyuran EnerjiSA işçileri, 27 Nisan’da direnişlerini Sabancı Kuleleri önüne taşıdı.
O tarihten itibaren de her gün Sabancı Kuleleri önünde oturma eylemi yapılıyor.
Sendika.Org