Direnişteki EnerjiSA işçileri DİSK/Enerji-Sen Genel Merkezi’nde yaptıkları basın açıklaması ile emek dostlarına ve Sabancı yöneticilerine seslendi. Şirketin verdiği sözleri tutmasını isteyen Genel Başkan Süleyman Keskin, tüm emek dostlarını 3 Haziran Cuma günü Sabancı Holding’in önünde yapacakları açıklamaya çağırdı
Sendikalı oldukları için işten çıkarılan EnerjiSA işçileri, direnişlerinin 66. gününde örgütlü oldukları DİSK/Enerji-Sen Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Emek dostlarına ve Sabancı yöneticilerine seslenen Genel Başkan Süleyman Keskin, şirketin verdiği sözleri tutmasını isteyerek, tüm emek dostlarını 3 Haziran Cuma günü Sabancı Holding’in önünde yapacakları açıklamaya çağırdı
Limter-İş, İnşaat-İş, DİSK/Basın-İş ve Halkevleri temsilcileri işçilere destek verdi. Açıklamada “İşimiz ekmeğimizdir, geri alacağız”, “EnerjiSA işçisiyiz, 66 gündür direniyoruz” yazılı pankart asıldı.
Direnen enerji işçileri: “İş başı yapana kadar Sabancı’ya ait neresi varsa eylem alanıdır, bizi izlemeye devam edin”https://t.co/k0XBUIJWHm pic.twitter.com/1QA5iilBPd
— sendika.org (@sendika_org) June 1, 2022
Açıklamada söz alan Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, işçi direnişlerinin sadece direnen işçiler için değil herkesin ortak davası olduğunu ifade ederek Enerji-Sen’in yanında olduklarını belirtti. Saygılı konuşmasında şu sözlere yer verdi:
İşçilerin sendikalı olma hakkı Anayasal bir haktır. Ancak bu hak işçiler tarafından kullanılmaya başlandığı koşullarda hem patronlar saldırıya geçiyor, işçiler işçi kıyımı ile karşı karşıya kalıyor, aynı zamanda siyasal iktidarda patronların saldırısı karşısında patronların yanında yer alarak bu mücadeleyi bastırmaya çalışıyorlar. Bugün 66 gündür direnen DİSK’e bağlı Enerji-Sen üyesi arkadaşlarımız işlerine dönmek için mücadele ediyorlar. Limter-İş Sendikası olarak bu davanın ortak davamız olduğunu düşünüyoruz. Herhangi bir yerde işçi direnişi varsa, bu işçi direnişi sadece o sendikaya üye arkadaşlarımızın sorunu değil, bu dava hepimizin ortak davasıdır. Limter-İş Sendikası olarak işçi arkadaşlarımızın mücadelesini canı gönülden destekliyor, bundan sonra alacakları kararlar doğrultusunda da yanlarında olacağımızı buradan ilan ediyoruz.
DİSK/Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, sorunun sadece işten atılan enerji işçilerinin değil, tüm işçi sınıfının sorunu olduğunu ifade ederek “Bütün işçi sınıfı sendikal haklarına, özlük haklarına kıskançlıkla sahip çıkmalıdır” dedi.
Halkevleri GYK üyesi Samut Karabulut ise üyelerinin büyük çoğunluğunun işçi olduğunu bir örgüt olduklarına vurgu yaparak, “Enerji işçilerinin de diğer işçilerinde hak mücadelelerinde yanlarında olduk, olmaya da devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Direnen enerji işçisi Erdal Şener, mücadele süreçlerini ve taleplerini şu sözlerle aktardı:
66 gündür kaybettiğimiz ekmeğimizi almanın peşindeyiz. 66 gün önce bize methiyeler düzüldü. Arkadaşlarımız işe alınırken bizim referanslarımıza başvuruyorlardı. Ne zaman ki sarı sendikanın baskısına, zulmüne boyun eğmeyip, “Artık işçi konuşacak, işçinin de hak arama mücadelesi var. Anayasa’dan doğan temel hakkımızı kullanacağız” diye yola çıktık. Şu an da başımıza gelmedik kalmadı. Biz defalarca söyledik, dört sözleşme geçirdik sarı sendikalarla. Her sözleşmede attıkları ıslak imza kurumadan asgari ücretin altında kaldık. Sizce artık buna bir dur demek gerekmiyor muydu? Hak, hukuk, adalet denilen Anayasa’dan doğan hakkı aramamız gerekmiyor muydu?
İşçilerin birliği, beraberliği, bütünlüğü ve hak arama mücadelesi önünde kim durabilecek. Kimse duramayacak. Artık yeter diyoruz, artık söz bizde diyoruz. Tenceremizi kaynatacağız. Birliğimizi, beraberliğimizi, güçlenerek sağlamak zorundayız. Biz bu direnişi eninde sonunda kazanacağız. Kimsenin en ufak şüphesi olmasın. Ailelerimizle, arkadaşlarımızla, dostlarımız ve sendikamızla biz bu direnişi kazanacağız. Kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın. Mücadeleyi de birlikte büyüteceğiz. 666 gün de sürse, hiç sıkıntı değil. İşçi artık hakkını meydanlarda aramasını bildi. Nasıl Ankara, Zonguldak, Adana, Mersin Bartın, Bozkurt’ta görevimizi yaptıksak, meydanlarda da hakkımızı gümbür gümbür aramasını bileceğiz.
Buradan şirket yöneticilerimize sesleniyoruz. Madem heyet kurdunuz heyetiniz ile dinlediniz, suçumuz varsa yatırmış olduğunuz tazminatları geri iade edeceğiz, herkesten de özür dileyerek evimize gideceğiz dedik. Estrağfurullah dediniz. Estağfurullah karın doyurmuyor. Estrağfurullahsa benim pensemi, tornavidamı geri iade edeceksiniz. Bu yürüttüğümüz hak mücadelesinden bir gün olsa geri adım atmayacağız. Birleşe birleşe, ekmeğimizi böle böle kazanacağız. İçerdeki, mesaideki arkadaşlarımıza da sesleniyorum. Hiç endişe etmeyin, işinize konsantre olun, bizi izlemeye devam edin. Direne direne bu işin sonunda da gögsümüzü gere gere “Biz kazandık” diyeceğiz.
Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, şirketin CEO’su Kıvanç Zaimler‘e seslenerek verdiği sözleri tutmasını istedi. “Tüm Sabancı şirketleri bizim için eylem alanıdır” diyen Keskin, tüm emek dostlarını 3 Haziran Cuma günü Sabancı Holding’in önünde yapacakları açıklamaya çağırdı.
Keskin’in açıklamalarının tamamı şu şekilde:
66 günde defalarca gözaltına alındık, defalarca şiddete maruz kaldık ama yürüttüğümüz haklı mücadeleden asla vazgeçmedik. Bizim açımızdan en büyük güç olan unsurlardan bir tanesi, biz bu direnişe Ankara’da başladığımızda, yüzlerini dahi görmediğimiz, emekten yana, sınıftan yana birçok arkadaşımızın enerji işçilerinin sesini ülkenin dört yanına taşımalarıydı. Sabancı’ya ait neresi varsa eylem alanına çevirdiler. Sınıfa dair ne varsa bu direnişte yaşayıp gördük. Hak arama mücadelesini gördük. Bunu da büyütmeye devam edeceğiz. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın. Yürüttüğümüz mücadelenin sonunda, ortaya çıkan tablo içerisinde, şirketimizin CEO’su olan Kıvanç bey, konfederasyonumuzun Genel Başkanı Arzu başkanımızı arayarak bu işle bizzat ilgileneceğine dair çeşitli sözlerde bulunmuştu. Üzerinden bir hafta geçti. Biz kendisine vermiş olduğu sözü yerine getirmesini ve haksız hukuksuz bir şekilde işten atılan işçi arkadaşlarımızın bir an önce yeniden işbaşı yaptırılması talebini yeniden buradan yükseltiyoruz. Biz işbaşı yaptırılmadığımız süreç içerisinde de bulunduğumuz her alanda Sabancı’ya ait neresi varsa eylem alanına çevirmeye devam edeceğiz. İşimizi, ekmeğimizi geri almak için keyfi yasaklarla Sabancı’nın önünü kapatanlara karşı da orada olmaya devam edeceğiz. Tüm emek dostlarını cuma günü (3 Haziran) saat 13.00’de Sabancı Holding’in önüne sesimize ses olmaya davet ediyoruz.
Sendika.Org