Bursa Birey Koleji’nde öğretmenlerin çalışma koşulları, bir okuldan ziyade çalışma kampını andırıyor. Öğretmenler 12 aylık sözleşme yapmasına rağmen 8,5 aylık ödeme alıyorlar. Sigortalar eksik yatıyor ve daha nice sorunlar. Beş öğretmenin hukuksuz işten çıkarılmasıyla açığa çıkan usulsüzlükleri Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Bursa Temsilciliği ve okulda önceden çalışmış öğretmenler anlattı
Bursa Birey Koleji, öğretmeninden temzilikçisine bütün çalışanları için bir eğitim kurumundan çok çalışma kampı gibi. Çalışanlara yönelik mobbing, hakaret ve aşağılayıcı sözler, keyfi ücret kesintisi, bankaya asgari ücret yatırıp bir kısmını elden geri alma, iş ve işyeri tanımındaki belirsizlikler, 12 aylık sözleşme yapılmasına rağmen 8,5 ay sonra zorla istifa ettirip yazın maaş vermeme, sigortaların eksik yatırılması gibi uygulamaların hepsi tek bir kurumda yer alıyor.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın Twitter’da yaptığı paylaşımla gündeme gelen Bursa Birey Koleji, beş öğretmeni işten attı. İşten atmanın ardından sendikanın paylaşımıyla okuldaki çalışma şartları ve öğretmenlere yapılanlar teşhir edildi.
Bursa’daki insanlık çalışma koşulları dayatan, kabul etmeyeni işten atan bu ‘çalışma kampını’ Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Bursa Temsilciliğinden ve okulda önceden çalışmış öğretmenlerden dinledik.
@birey_egitim Bursa @BireyKoleji 'nde emek sömürüsü var!
1) Öğretmenler haksız bir şekilde işten çıkarıldı.
2) Asgari ücretin kalan kısmı elden geri alındı.
3) Sigortalar eksik yatırıldı.
4) 12 aylık sözleşmeye rağmen 8,5 aylık ödeme yapıldı. ⬇️@tcmeb @tcookgm pic.twitter.com/HeKFgKVGd5— Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (@ogretmensendika) June 6, 2022
Bu çalışma kampının kuruluş hikayesi bir hukuksuzlukla başlıyor. Bursa’da dershaneleri olan Birey Eğitim Kurumları, Ahmet Kırmızı Okulları’nı satın aldı. Ahmet Kırmızı Okullarında çalışan öğretmenlerin yeni işvereni, öğretmenlere yazın maaş vermeyeceğini söyleyince 30’un üzerinde öğretmen dava açtı. İşveren, öğretmenlerin büyük kısmıyla uzlaşıp normalde alacaklarından daha az para verdi. Alacakları nispeten daha fazla olan beş öğretmen ise açtıkları davayı kazandı ancak kağıt üzerinde yapılan hileyle şu anda alacaklarını alamıyor.
Davayı kazanan öğretmenler alacaklarını alamadıkları için icra takibi başlatıyorlar ancak şirketin üzerinde icra edilecek herhangi bir mal görünmüyor. İşveren, başkasının üzerine olan başka bir şirket üzerinden mevcut binada eğitimi sürdürmeye başlamış. İcra memurları gelip mal sayımı da yaptılar ancak mevzuattaki açıktan kaynaklı öğretmenler alacaklarını alamıyor.
Pek çok özel eğitim kurumunda görülen bir durum, burada da mevcut. Resmi sözleşmeler asgari ücret üzerinden yapılıyor. Ancak çalışanların bazıları daha düşük ücretlere anlaşmaya zorlanıyor. Bankaya yatan paranın bir kısmını işverene elden teslim ediyor.
Yeni sözleşme yapacak öğretmenlere asgari ücrete zam yapılsa bile alacakları ücretin değişmeyeceği söyleniyor. Asgari ücret zamlansa dahi bankaya yatan paradan sadece anlaştıkları ücret kadarını alıyor, üstünü işverene elden teslim ediyor.
Bu kadar düşük ücretlerin yanı sıra keyfi ücret kesintileri de yaygın. Öğretmenler derse geç kalındığı durumlarda maaştan 50 lira kesinti yapılmakla tehdit ediliyor.
Aynı ilde Birey Eğitim Kurumlarına ait dershane de var okul da. Öğretmenlerin kadrolarının hangisinde olduğunu kendileri bile bilmiyor. Yeni öğretmen almaktansa aynı öğretmenler yıl içinde oradan oraya kaydırılıyor.
Okulun öğretmen dışında personel eksiği de var. Kantine görevli olarak alınan kadın katların ve tuvaletlerin temizliğini yapmaya zorlanıyor. Hatta aynı kadın, patronun arabasını yıkamaya da zorlanıyor.
Bu koşullarda insanlar çalışmak istemediğinden kısa sürede işten çıkıyorlar. İşyerinde sirkülasyon da yüksek.
Öğretmenlerle 12 aylık sözleşmeler yapılıyor. Ancak hazirana yaklaşınca sınava hazırlanan 12. sınıf öğrencileri için ders yerine seri denemeler yapılıyor. Bu süreçte 12. sınıf öğrencileri ders yapmıyor. İşveren de öğretmen sayısını azaltmak için öğretmenleri istifaya zorluyor. Kurumdan hiçbir alacağının olmadığına dair dilekçeler imzalatılıyor. Öğretmenler bunu imzalamak zorunda kalıyor çünkü imzalamazlarsa işten atılıyorlar ve gelecek sene yeni sözleşme imzalanmıyor. Haziran ayında yarım ücret alan öğretmenler, bu tarihten sonra ilk defa ekim ayında maaş alıyorlar.
Hukuksuz işten atma da bu konuyla ilgili. Yıl sonundaki sınavların geri çekilmesiyle dönem sonu seri deneme sınavları da geriye çekildi. İşveren bu sefer öğretmenleri mayıs ayında istifaya zorlayıp haziranda hiç para vermemek istedi.
Muhasebeci öğretmenleri arayıp öğrencilerin okula gelmeyeceğini, seri denemelerin dershanede yapılacağını ve kendilerinin de okula gelmemerini söyledi. Ancak öğretmenler buna rağmen okula gittiler. Öğrencilerin de okulda oldukları Okulun güvenliği öğretmenleri içeri almadı. Ancak öğretmenler okula geldiklerine ve alınmadıklarına dair tutanaklarla İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gittiler. Öğretmenler durumla ilgili hukuki süreç başlattı.
Okulda kışın bile “tasarruf” adına kombi çalıştırılmıyor. Havanın sıfırın altında olduğu zamanlarda bile öğrenciler ve öğretmenler ısıtıcısız ders işlemeye zorlanıyor. Kombiyi çalıştıran öğretmenlere kızılıyor. Tuvalatlerde çok tüketildiği gerekçesiyle tuvalet kağıdı konulmuyor.
Özellikle kadın öğretmenler kıyafetleri nedeniyle yargılanıyor ve hakaretlere maruz kalabiliyorlar.
Konu hakkında Öğretmen Sendikası Bursa Temsilcisi Sefa Dağcı şunları söyledi:
Bursa Birey Okulları bir gece aniden 5 öğretmeni ortada bırakmıştır. Öğretmenlerimiz bize ulaşıp mağduriyetlerini anlattığında sömürü düzenin ne kadar derine gidebileceğini bir kez daha görmüş olduk. Ayrıca yine bu okul geçmişte de birçok mağdur bırakmış arkasında. Olay ortaya çıkınca cesaret bulup yazan birkaç öğretmenimizin anlattıkları da içler acısı bir durumdu. Okula sosyal medyadan tepkimizi dile getirmemize rağmen okul şu an üç maymunu oynuyor.
Öğretmen arkadaşlarımız sendika önderliğinde toplu dava sürecini başlattı. Sendikamız davayı takip edecektir. Ayrıca okulun yönetmelik ve kanunlara uymayan birçok eylemine yönelik gerekli kurumlara şikayetlerde bulunduk ve bulunmaya devam edeceğiz. Burdan MEB’deki yetkilere haykıra haykıra söylüyoruz: Bursa Birey Okulları 8-10 aylık sözleşme yapıyor. Denetleme görevi MEB’de. Peki MEB nerede? Ayrıca kurum elden para ödemesi yaparak SGK’yi zarara uğratmış ve uğratmaya devam etmektedir. Öğretmen Sendikası hepsinin takipçisi olmaya devam edecektir.
Bursa’daki tüm öğretmenlerimize sesleniyoruz. Gelin sendikamızda birleşelim. Bu güce omuz verin. Birlikteliğin gücü sermayeyi ezip geçecektir.
Sendika.Org