Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi, Yargıtay’ın CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında 3 davadan aldığı toplam 4 yıl 11 aylık hapis cezasını onamasını ve siyasi yasak kararını vermesinin ardından eylemdeydi
Yargıtay’ın CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında 3 davadan aldığı toplam 4 yıl 11 aylık hapis cezasını onamasını ve siyasi yasak kararını vermesinin ardından “Gezi Davası’nda da olduğu gibi mahkemelerin siyasetin öznesi haline getirilmesinden rahatsızız ve kabul etmiyoruz” diyen Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi, dün (15 Mayıs) Atatürk Heykeli önünde eylemdeydi.
Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi, Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezanın Yargıtay tarafından onaylanarak siyasi yasak getirilmesi üzerine açıklama yaptı. Yapılan basın açıklamasını Nuran Doğan okudu. Doğan, “Siyasi özgürlükler söz konusu olduğunda çoğulculuk, düşünceye saygı ve sorunlara çok boyutlu bakış temelinde bu özgürlüğün mümkün olan en geniş sınırlarda kullanılması gerekir. Bir topluma sürekli suçlu muamelesi yaparak, parmaklıklar ardına koyarak ya da parmaklığı kişinin zihnine yerleştirerek siyaset üretemezsiniz. İktidarların görevi o toplumun çok sesli bestesinin yaratılmasına hizmet etmektir. İktidarın yargı eliyle muhalifleri terbiye etme yaklaşımı anayasaya, yasalara, evrensel hukuka aykırı olduğu gibi siyasetin sorun çözme kapasitesini de yok edebilecek bir yöntemdir. Geçmişte bu muradı güdenler olmuş ama toplumların ilerleme arzusu karşısında tutunamamışlardır. Bilinmelidir ki zulüm ne kadar şiddetli olursa olsun zalimler de gider!” dedi.
Açıklamada “Hukukun siyasallaşmasını, en temel insan haklarının kullanımında kişilerin tepesinde Demoklesin Kılıcı gibi sallandırılmasını kabul etmiyor, ülkemizin baş aşağı uçurulmasından utanç duyuyoruz” diyen Doğan şöyle devam etti:
İktidarın toplumsal yaşamda kadının varlığına tahammül edemediği gerçeğini, kadın cinayetlerinden siyaset arenasından kadınların silinme girişimlerine kadar her yerde yaşıyor ve deneyimliyoruz. Çünkü iktidar iki hareket karşısında daima geri adım atmak zorunda kalmıştır. Toplumun en direngen iki katmanı olan çevre ve kadın muhalefetine karşı iktidarın uygulamaları daima sert, kanunsuz ve demokrasi normlarından uzaktır. Bunu Gezi’de de gördük, şimdi Canan Kaftancıoğlu’nun ince ayarlı mahkumiyet kararında da yaşıyoruz. Hiçbir iddianame, hiçbir yargı kararı Gezi’nin masumiyetini kirletemez, haksızlığa atılan kadın çığlığını kısamaz. Hiçbir zalimin gücü de Gezi’nin doğurduğu aydınlığı karartamaz. Biliyoruz, gün olur devran döner ve zalimler mutlaka gider.
Sendika.Org