Emek tarihi alanında pek çok araştırmaya imzasını koyan Zafer’in çalışmalarının önemli -ayırıcı- ve çok değerli yanlarından biri de çok zengin bir sözlü tarih çalışmasına dayanması. İşçilerin Haziranı bu bakımdan emek tarihine gerçek bir katkı. Direnişi fabrikalardan, caddeleri, sokakları doldurup taşıyan yürüyüş kollarının içinden adım adım ve satır satır izleyebiliyor, yaşayabiliyoruz
2022 yılı Halit Çelenk Hukuk Ödülü, Zafer Aydın’ın İşçilerin Haziranı: 15-16 Haziran 1970 kitabına verildi.
Halit Çelenk Seçici Kurul Özel Ödülü Berivan Tapan’ın Savcı Doğan Öz’ü Vurdular: Bir Kontrgerilla Cinayeti kitabı aldı. Akademik Destek Ödülü ise bu yıl üç eser arasında paylaştırıldı: Berivan Sevna Yılmaz’a ait İlkel Birikim ve Arazi Toplulaştırma Uygulaması konulu yüksek lisans tezi, Gözde Türkeli’ne ait Toplanma Hakkı Bağlamında Kanuna aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Suçu konulu yüksek lisans tezi, Mehmet Can Ekzen’e ait Seküler Eleştiri Ve Laik Hukuk Bağlamında Cumhuriyet Dönemi İlk Romanlarına Bakış konulu yüksek lisans tezi.
Mayıs 2015’ten bu yana verilen Halit Çelenk Hukuk Ödülü’nün amacı, “yaşamda ve hukukta devrimci duruşun, adaletsizliğe karşı mücadelenin simgelerinden olan Halit Çelenk’in hukuk mücadelesi ve eserleri doğrultusunda, toplumsal ilişkiler ile hukuk arasında bağlantı kuran yayın, tez veya diğer eserler üretilmesini teşvik etmektir.”
İşçilerin Haziranı’nı henüz yayınlanmadan okuyan birkaç kişiden biriyim, sonuna kadar hak edilmiş bu ödülü de ilk öğrenenlerden biri oldum. Zafer’in telefondaki sesi heyecanlı ve sevinçliydi. Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.
Hangi alanda olursa olsun en zor şey bir “katkı” getirebilmek. Bilinenin tekrarını aşan yeni bilgi, belge, yaklaşım ve anlatımlar ortaya koyabilmek. Emek tarihi alanında pek çok araştırmaya imzasını koyan Zafer’in çalışmalarının önemli -ayırıcı- ve çok değerli yanlarından biri de çok zengin bir sözlü tarih çalışmasına dayanması. İşçilerin Haziranı bu bakımdan emek tarihine gerçek bir katkı. Direnişi fabrikalardan, caddeleri, sokakları doldurup taşıyan yürüyüş kollarının içinden adım adım ve satır satır izleyebiliyor, yaşayabiliyoruz.
Zafer, İşçilerin Haziranı’nın ardından, 15-16 Haziran öncesinde özellikle metal işkolunda tek tek fabrikalarda patlak veren direnişleri yine direnenlerin öyküleriyle anlatan 68’in İşçileri kitabını yayımladı. Bu direnişler 1970 Haziran’ının da ayak sesleriydi. Zafer, 68’in İşçileri’ni gerçek sahiplerine, “Ne kadar kuvvetli eserse, essin, hiçbir rüzgârın silemediği, silemeyeceği izleri bırakanlara…” adamıştı.
Şair Hüseyin Çetinkaya’nın, Sungurlar direnişinin örgütleyicilerinden Vahit Tulis için kaleme aldığı güçlü ve olağanüstü etkileyici dizeleri, bu büyük çıkışın isimsiz ve gerçek kahramanlarını anlatıyor:
-sözüm sanadır ya Vahit-
Sungurlar kazan fabrikasında
Kazan kaldırdı işçiler
Tavşan kırı saçları
Ve kalem gibi boyuyla
Baş temsilci çıktı kürsüye
Tırnaklarını geçirircesine metale
Ve el basıp DAS KAPİTAL’e
Eve ekmek götürenlerle
Evden ekmek yürütenlerin
Kavgası sürecek dedi
Dediği oldu.
‘60’lar işçi ve sendika hareketinin, sosyalist solun güçlenen bir ivmeyle yükseldiği yıllardı. ‘70’lerin başlarında fabrikalardan taşan 15-16 Haziran Direnişi bu yükselişin doruğa ulaştığı ve emek tarihinde silinmeyecek bir iz bırakan Türkiye işçi sınıfının haklı, en büyük, en önemli eylemlerinden biri oldu. 15-16 Haziran, ‘70’leri de şekillendirdi, sosyalist solu ve öğrenci gençlik hareketlerini etkiledi. İşçi sınıfının fiili önderliği mi, ideolojik önderliği mi tartışmalarına son verdi.
Ve yıllar sonra Zafer’in İşçilerin Haziranı kitabı, böylesine önemli ve üzerine çok şey söylenen, yazılan 15-16 Haziran Direnişi’ni, direnen işçilere armağan etti.
Zafer’i ve ödül sahiplerini kutlarım.