Soma Katliamı’nın 8’inci yıl dönümünde Soma’da anma yapıldı. Bağımsız Maden-İş’in çağrısıyla Maden Anıtı’nda açıklama yapıldı
Bağımsız Maden İşçileri Sendikası (Bağımsız Maden- İş) Soma’da 301 maden işçisinin ölümünün yıl dönümüne ilişkin Soma’da açıklama yaptı. Soma Hükümet Meydanı’nda toplanan kitle Madenci Anıtı’na yürüdü. “301’i unutmadık, unutturmayacağız” ve “Önderlerimizin yolunda düşmana korku dosta umut olmaya geliyoruz” pankartlarının açıldığı yürüyüşte sık sık “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” ve “Gün gelecek devran dönecek patronlar işçiye hesap verecek” sloganları atıldı.
Açıklamaya yaşamını kaybeden madencilerin aileleri ve maden işçilerinin yanı sıra Nakliyat İş, PTT Sen temsilcileri katıldı.
Madenci Anıtı’nın önünde yapılan açıklamada konuşan Bağımsız Maden-İş üyesi Ferhat Akılma, “Kardeşlerimizin hakkını arayan madencileriz. 301’iz. Bu mücadelelerin önderleri mücadeleyi aydınlatan Tahir Çetin’iz. Ali Faik’iz. Düşünmediler asla bunlar kimler diye. Bizi bir parlayıp sönen yıldız zannettiler. Hafızamızın güçlü olduğunu bilmiyorlardı. 5 yıl, 10 yıl, 30 yıl geçse de hatırlarız. Yasımızı öfkeye, öfkemizi mücadeleye çevirdik. Katil patronlara, onları kollayan adalete karşı birbirimizden başka bir yolumuz olmadığını gördük öğrendik. Ant olsun ki tüm maden havzalarında bu mücadele kazansın diye soluksuz çalışacağız” diye belirtti.
301 madencinin ölümüne sebep olan patronların ve yöneticilerin hak ettikleri cezaları alması gerektiğini anlatan Akılma, “301 madencinin ailelerini savundular diye bugün hapiste olan başta Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay olmak üzere tüm avukatların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.
Akılma açıklamanın devamında şunları söyledi:
Maden işçisinin ölüme ve ölene kadar çalışmaya mahkum edildiği emeklilik düzeni ile ilgili yasal düzenleme yapılmasını,
Madenlerde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmamasından kaynaklı olarak hala yaşanan iş cinayetlerinin, iş kazalarının, meslek hastalıklarının son bulmasını ve gerekli önlemlerin alınmasını,
Uyar Ailesi tarafından gasp edilmiş olan Darkale, Azyak, Has Şekerler ocaklarında çalışmış maden işçilerinin işçilik alacaklarının eksiksiz ödenmesini talep ediyoruz.
Meslek hastalıkları ve iş kazaları konusunda tam teşekküllü Maden Hastahanesi en acil ihtiyaçlarımızdandır.
Ve bu hakların hepsini alana kadar da mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi duyuruyoruz.
Eşi Mustafa Kaya’yı kaybeden Naciye Kaya, “8 yıldır adalet arıyoruz, yeni 301’ler yaşanmasın diye adalet aradık. Ama bulamadık. Böyle giderse yeni 301’ler, 501’ler de yaşanır. Bize söz verenler, ‘Babamın oğlu olsa hesap sorarım’ diyenler. Nerede? Somalı maden işçileri nerede? 301 insanın anısına sahip çıkışın istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Babasını kaydeden Nagehan Yılmaz, mahkeme sürecinden bahsederek, “Duruşma salonunda mücadelemizi dimdik verdik. Ama sonucu işçi başına 8 gün ceza oldu. Ama biz mücadelemizi sonuna kadar vermeye devam edeceğiz. 301 sadece bir rakam değil. Bundan sonraki süreç çok önemli. Daha dik durarak ceza almaları için mücadele vereceğiz. Daha çok baba gitmesin” diye belirtti.
Nakliyat İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu “Katliamının birinci derece sorumluları kapitalist sömürü düzeni, işçileri görmezden gelen sarı sendika ve önlem almayan siyasi iktidardır. Kader, fıtrat diyerek kimse bu katliamın sorumluluğunu üstünden atamaz. Para babalarına, kapitalist sisteme karşı verdiğimiz mücadele en haklı mücadeledir” dedi.
Bağımsız Maden-İş Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu, “İşçiye 4 bin 250 lira veren bu sistem işçiye adalet getiremez. İşçi katilleri 8 gün cezaevinde kalırken, Soma davasının avukatları Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay ise tutuklanıyor. Bir avuç madenci dövüşe dövüşe yasa çıkardı. Biz işçiler olarak kol kola girersek, korkmadığınız zaman değerimiz oluyor. Selam olsun korkmayanlar, 301’e” diye konuştu.
Sendika.Org