Tarım ORKAM-SEN, basın açıklamasında havaların ısınmasıyla orman yangınları sezonuna girileceğine dikkat çekerek, orman yangınlarına yol açan rantçı politikalara ve sorumluluğu olan kurumlara karşı mücadele çağrısında bulundu
Orman Genel Müdürlüğü (OGM), Muğla’nın Marmaris ve Köyceğiz Orman İşletme Müdürlükleri için yangınları söndürme işleri ihaleye çıkmıştı. Geçen yaz orman yangınlarındaki etkisiz müdahalelerin ardından OGM’nin bu hamlesi de tepki çekti.
Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam-Sen) basın açıklamasında, havaların ısınmasıyla orman yangınları sezonuna girileceğine dikkat çekerek, yangınların sadece küresel ısınmanın doğal sonucu, rutin doğa olayları veya kader olarak tanımlanmaması gerektiğini belirtti. Sermaye merkezli politikalar sonucu ormanların büyük zarar gördüğü vurgulanan açıklamada, sorumluğu olan bakanlığın ve yetkili birimlerin hatalı politikalarının takipçisi olacakları ifade edildi.
İktidarın, kapitalist politikalar sonucu ülkeyi ekonomik çıkmazın içine sürüklediği belirtilirken devamında şunlara yer verildi:
Rant alanı olarak görülerek metaya dönüştürülen doğal varlıklar, neoliberal yaklaşımla mülkiyetçi devlet anlayışının düşündüğü gibi onun malı değil, sayısız canlı varlığın yaşam döngüsünün en önemli halkasına ev sahipliği yapan mekandır. Bu yaşamsal döngünün bozulmasının nelere mal olduğunu görebilmek için son yıllarda yaşanan iklim değişikliklerinin yarattığı olumsuz tabloya bakmak yeterlidir.
Orman yangınları, bu olumsuz tablonun en somut görünenidir. Gerek yangınlar süresince ve gerekse sonrasında ortaya çıkan korkunç tablo bu konuya sıradan bir yaklaşımın nelere mal olacağını acı bir şekilde göstermiştir. Hal böyleyken bu kötü sonuçlara sebep olan politikanın mimarlarına karşı mücadele, kamuoyunu oluşturan bizlerin en önemli görevi olarak önümüzde durmaktadır.
Açıklamada, iktidarın tek taraflı belirlediği politikaların doğanın ve halkların yararına olmadığı kaydedilirken, “Yangın sezonu başlamadan önce yapılacak olan planlama ve hazırlıklar; halkların, Sivil Toplum Kuruluşlarının, bilim insanlarının, meslek kuruluşlarının, sendikaların, yerel yönetimlerin de dâhil olduğu demokratik zeminde yapılacak olan katılımcı tartışmalar sonrası ortaya çıkacak irade dikkate alınarak yapılmalıdır” denildi.
Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki yönetim kademesinin iktidar tarafından belirlendiği, bu belirlemelerin kamuoyu, ilgili kuruluşlar ve akademik çevrelerin önerilerinin aksine ranta dayalı tahribat anlayışı doğrultusunda gerçekleştiği ifade edilerek şunlar söylendi:
Bu yönetim sorun çözen değil sorun olan bir kadro oluşumuna neden olmaktadır. Kapitalist sistemin en çirkin yönlerinden biri olan muhtaç hale getirip sömürme yönteminin silahı olan işsizlik tehdidi ile kadroların itiraz etmeyen/edemeyen, kayıtsız şartsız biat eden kişilerce doldurulması sonucu deneyimli ve donanımlı teknik kadrolar aktif çalışma alanından uzaklaştırılmaktadır. Yandaş sendikalar ve meslek örgütleri yaratılarak emekçiler üzerinde bir tehdit unsuru haline getirilmesi sonucu özellikle yeni mezun gençlerin bir işe yerleşme çabası ve elde ettiği işi korumak için kaygı duyması ve bu nedenle iktidarın yanlış politikalarına ses çıkarmaması uygulamada birçok yanlışın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Mevcut kadrolar; sürgün, mobbing ve KHK uygulamaları ile uygun olmayan çalışma koşullarına mahkûm edilerek ya yandaş olmaya (biat etmeye) zorlanmakta ya da iş güvencesi elinden alınarak zor koşullarda yaşamaya zorlanmaktadır.
Orman yangınlarıyla mücadele eden emekçilerin gerekli tedbirler alınmadan ve kişisel koruyucu ekipmanlar sağlanmadan riskli bir ortamda çalışmaya zorlandıkları belirtilerek şunlar ifade edildi:
Yıllardır eleştirdiğimiz halde hala uygulanmayan kadrolu ve iş güvenceli istihdam yerine yılın sadece belli dönemlerinde geçici işe alım şeklinde oluşturulan yangın ekiplerinin bir sürekliliği olmayacağı gibi yangına müdahale noktasında hafızası da yok olacaktır. Çoğunluğu kırsal alanda yaşayan, bölgeyi tanıyan ve edinmiş olduğu birikimle olası yangınlarda daha bilinçli bir müdahale edecek olan ekipler daha iyi bir yaşam uğruna kentlere göç etmek zorunda bırakılmaktadır.
Sendika.Org