Türk Tabipleri Birliği(TTB), COVID-19 Pandemisi 2. yıl değerlendirme raporunu açıkladı. Çevrimiçi düzenlenen basın toplantısında raporu özetleyen TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Sağlık Bakanı’nın verileri örtbas ettiğini vurgulayarak resmi rakamlarla kendilerinin ortaya çıkardığı rakamlar arasında ciddi farklılıklar olduğunu ve pandemi sürecinin yoksulları daha çok etkilediğini söyledi
Türk Tabipleri Birliği(TTB), COVID-19 Pandemisi 2. yıl değerlendirme raporunu açıkladı. Çevrimiçi düzenlenen basın toplantısında raporu özetleyen TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Sağlık Bakanı’nın verileri örtbas ettiğini vurgulayarak resmi rakamlarla kendilerinin ortaya çıkardığı rakamlar arasında ciddi farklılıklar olduğunu ve pandemi sürecinin yoksulları daha çok etkilediğini söyledi
Resmi verilere göre Türkiye’de toplam vaka sayısı 15 milyon , ölüm sayılarının da 6 milyon 150 bin olduğu kaydedildi. TTB’nin açıkladığı verilerde ölüm sayısı 249 bin olarak açıklandı.
COVID-19’un işçi sınıfı hastalığı olduğunu söyleyen Korur, kriz dönemlerinde yoksulların sağlığının daha çok bozulduğunu ve sağlık hizmetlerine ulaşımlarının azaldığını belirtti. Emekçilerin pandemi sürecinde desteklenmesinin hayati bir konu olduğunu dile getiren Korur bu konuda gerekli adımların atılmadığını ifade etti.
Açıklamada acil önlem önerilerinin uygulanmadığı belirtilirken. Gelir eşitsizliğinin son yılların en kötü seviyesinde olduğu ve pandemi öncesine göre işsizliğin 1,4 milyon arttığı vurgulandı.
Pandeminin başında sağlık çalışanlarının kahraman ilan edilmesine rağmen çalışma koşullarının iyileştirilmediğini dile getiren Korur, bu süreçten en çok sağlık çalışanlarının etkilendiğini ifade ederken raporda şunlar belirtildi:
11 Mart 2020 tarihinde;
- Sağlık kurumlarında herhangi bir hazırlık yapılmamıştı
- Ne sağlık sistemimiz ne de çalışma ortamlarımız COVID-19 salgınına uygun şekilde düzenlenmişti
- SARS-CoV-2 virüsünün özellikleri ve oluşturduğu salgınla başa çıkma yolları konusunda sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğuna eğitim verilmemişti
- Kronik hastalıkları olan ve korunması gereken sağlık çalışanlarının korunmaları için özel tedbirler alınmamıştı
- Sağlık çalışanlarının dörtte biri COVID-19 hastalığına yakalandı
- 500’den fazla sağlık çalışanı ve 200’den fazla hekim bu süreçte hayatını kaybetti.
Kapitalist ülkelerde sağlık sisteminin alınıp satılan bir nesne haline geldiği belirtilirken Türkiye raporunda şunlara yer verildi:
- Sağlık alanına yatırım yapmış özel sermaye güçlendirildi
- Yurttaşlardan doğrudan veya dolaylı yoldan çıkan para arttı
- Koruyucu sağlık hizmetleri yerine daha çok kar getiren tedavi edici sağlık hizmetleri tercih edildi
- Pandemi yönetiminin bilimsel eğil kar odaklı olması felaketi büyütmüştür.
Pandemi sürecinde toplumsal yaşamın düzenlenmesi konusunda bilimsel şekilde düzenlemeler yapılmadığı ifade edilirken yapılan hatalı düzenlemelerde şunlar belirtildi:
- Sokağa çıkma kısıtlamasını yalnızca saatler kala duyurarak insanların market sıralarında enfekte olmasına neden olundu
- Topluma ücretsiz maske dağıtılamadı
- 65 yaş üzeri yurttaşlar sağlıksız ve bilimsel olmayan şekilde evlerine kapatıldı
- işyerlerinde sömürünün artarak devam etmesine izin vererek işyerlerinde gelişen bulaşım evin içine yayılmasına neden oldu.
TTB Pandemi Çalışma Grubu üyesi Mehmet Zencir, Türkiye’de pandeminin hangi boyutta olduğunu bilmediklerini ifade ederken, “Ocak’tan bu yana 5.pik olan dönemde önlemler gevşedikçe vaka sayıları düşüyor. Bu gerçekçi değil. Dünyada salgının seyriyle ilgili iyi senaryo, kötü senaryo ve orta senaryo ihtimalleri konuşuluyor.
Türkiye pandemi stratejisini iyi senaryo üzerinden kuruyor. İyi senaryo ihtimali gerçekleşmezse o zaman TTB’nin belirttiği önlenebilir erken ölümlerle karşılaşacağız. Bu durum sosyal cinayettir” dedi.
Sendika.Org