İstanbul Maltepe’deki Atilla Uras Anadolu Lisesi’nde Okul Müdürü Ulvi Ziya Akbaba, öğretmenlere gönderdiği yazılı talimatta yemekhaneler dışında öğrenci ve öğretmenlerin yiyecek ve içecek tüketmemelerini istemişti. Konuya ilişkin Sendika.Org’un sorularını yanıtlayan Eğitim Sen İstanbul 7 No’lu şube başkanı Mehmet Emin Kırşanlıoğlu artan baskılardan dolayı oruç tutmayan öğrencilerin okula gitmek istemediğini söyledi
Ramazan ayının başlamasıyla kamu kurumlarında tırmanan gerici baskıların bir örneği İstanbul Maltepe’deki Atilla Uras Anadolu Lisesi’nde yaşanmıştı. 30 Mart’ta Okul Müdürü Ulvi Ziya Akbaba, öğretmen ve personellere yazılı talimat göndererek Ramazan’ın başlamasıyla “çeşitli mazeretleri nedeniyle oruç tutamayan” öğrencilerin, öğretmenlerin ve personellerin okulun yemekhanesi dışında yiyecek ve içecek tüketmemelerini istemişti.
“ORUÇ TUTAMAYAN ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLER YEMEKLERİNİ KANTİN VE MUTFAKTA YESİN”
Konu ile ilgili Sendika.Org’un sorularını yanıtlayan Eğitim Sen İstanbul 7 No’lu Şube Başkanı Mehmet Emin Kırşanlıoğlu, eğitimin dinselleştirilmesinin Ramazan ayıyla birlikte daha da öne çıktığını belirterek şunları söyledi:
“Kız ve erkek öğrenciler okul sıralarında ayrı ayrı oturtuluyor, okullar cami işlevine dönüştürülerek sesin dışarıya yansıtılacağı şekilde hadisler okutuluyor. Oruç tutmayan öğrenciler baskı altında oldukları için okula gelmek istemiyorlar. Derslere katılım yüzde 35 oranında düşerek eğitimin işlevselliği ortadan kalkıyor.”
Gerici uygulamaların okullarda bu denli yaygınlaşmasının iktidar projesi olduğunu ifade eden Kırşanlıoğlu, “Bu uygulamalar müdürlerin, öğretmenlerin kendi başlarına alacakları münferit kararlar değildir. Bu kararları uygulayan eğitimciler gücünü iktidardan alıyor. Mesela dün tüm okulların müftülüğün etkinliklerine katılmasıyla ilgili Diyanet’ten yazı geldi. Eğitim kurumları diyanetin altyapısı haline getirildi” dedi.
Kırşanlıoğlu, sözlerinin devamında İmam Hatip dışındaki okulların piyasalaştırıldığını kaydederek şunları söyledi: “Maddi durumu daha iyi olan veliler, çocuklarını İmam Hatip’te okutmamak için özel okullara yolluyor. İmam Hatip’te okumamanın bedelini ödetiyorlar. Alt gelirli ailenin çocukları da Meslek ve Teknik Anadolu liselerinde haftada 1 gün okula gidiyor 4 gün staj yaparak ayda bin liraya çalıştırılıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı ucuz iş gücünü teşvik ediyor. Biz Eğitim-Sen olarak eşit, bilimsel ve laik bir eğitim modeli için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”
Sendika.Org