Kestel Demokrasi Güçleri, “Açlığa, yoksulluğa, zamlara karşı birleşiyoruz” yazılı pankart açarak yağmura rağmen toplu konutlar pazar alanından Aile Parkı’na yürüdü. “Susma haykır, zamlar geri alınsın” ve “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganlarının atıldığı eylemde açıklamayı okuyan Mesut Akça, zaten kıt kanaat geçinmelerine rağmen son yıllarda yaşanan ekonomik krizle birlikte yaşamanın artık imkansız hale geldiğini ifade etti
Kestelliler, toplu konutlar pazar alanından Aile Parkı’na yağmura rağmen şemsiyeleriyle yürüdü, zamların derhal geri alınmasını talep etti. Kestel Demokrasi Güçleri, “Açlığa, yoksulluğa, zamlara karşı birleşiyoruz” yazılı pankart açarak yürüyüşlerinin ardından açıklama yaptı. Eylemde “Susma haykır, zamlar geri alınsın” ve “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı. Açıklamayı okuyan Mesut Akça, zaten kıt kanaat geçinmelerine rağmen son yıllarda yaşanan ekonomik krizle birlikte yaşamanın artık imkansız hale geldiğini ifade etti.
Açıklamada şunlar söylendi:
Ülkemiz ağır bir ekonomik krizin içinden geçiyor. Biz Kestel’de yaşayan işçi ve emekçilerde krizi derinden hissediyor-yaşıyoruz. Krizi yaratanlar kâr rekorları kırarken, her geçen gün ağırlaşan fatura biz işçilere, memurlara, emeklilere, köylülere, esnaflara yani tüm emekçilere çıkartılıyor.
Zaten kıt kanaat geçinirken son yıllarda yaşanan bu ekonomik kriz artık dayanılmaz hale gelmiştir. Peki, bu durumun sorumlusu kim, kim, kim? Bunu sormamızı istemiyorlar, cevabını hepimiz biliyoruz aslında. Şu gerçeği de biliyoruz. Bunun sorumlusu asla ve asla biz alın teriyle, emeğiyle geçinenler değildir.
Sorumlusu olmadığımız ekonomik çöküntünün sıkıntısını neden halk çekiyor. Sizler yine lüks yaşantınıza devam ediyorsunuz. Yine holdingleri, müteahhitleri desteklemeye vergi borçlarını affetmeye bununla birlikte üç beş maaş almaya devam ediyorsunuz. Sizleri marketlerde, pazarlarda, ekmek kuyruklarında eli boş görmüyoruz.
Yeni ekonomik modele geçiyoruz gibi dünya gerçeğiyle alakası olmayan söylemlerle bizleri oyalamaya devam ediyorlar. Oysa yapılanlar ve yaşananları gayet net görüyoruz. Bu uyduruk model safsatası, TUİK’in gerçeklerle bağdaşmayan enflasyon ve işsizlik rakamları halkın neredeyse tamamının aleyhine işliyor.
Bu durum ülkemizin değerlerini ve güzelliklerini üreten, ayakta tutan biz çalışanları, köylüleri, emeklileri, esnafları ezdikçe eziyor. Mevcut düzen zengini daha zengin eden, şirketleri ihalelerle beslemek üzere kurulmuştur. Çalışan, yaratan, üreten biziz, Oysa kazanan sermaye sınıfı ve onlar adına ülkeyi yönetenler.
İyi yaşamanın herkesin hakkı olduğunu söyleyen Akça şöyle devam etti:
Bizler karnımızı doyurmakta bile zorlanırken, temel tüketim ihtiyaçlarımıza her gün gelen zamlarla belimiz biraz daha bükülüyor. Bizlere sömürü, baskı, yoksulluk ve sefalet dışında hiçbir şey vermeyenler yalan ve çarpıtmalara kanmamızı, açlığımızı ve yoksulluğumuzu yok saymamızı bekliyorlar.
Yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, borçluluğa, zamlara mahkum olmadıklarını söyleyen Akça şöyle devam etti:
Sesimizi çıkardığımızda, çıkardığımız bu ses bir çığlığa dönüştüğünde kimse bizi duymazlıktan gelemez. Soframızdaki ekmeğe göz dikenlere karşı durduğumuzda güzelleşmeye başlayacak bu dünya. Her şeye rağmen umudumuzu kaybetmedik ve alanlardayız. Mücadelemiz büyüyerek devam edecek.
Yokluğa, yolsuzluğa, açlığa artık yeter diyoruz!
Açıklamanın sonunda taleplerini şöyle sıraladılar:
- Elektrik, su, doğalgaz, ulaşım, akaryakıt ve gıda ürünlerine gelen zamlar geri alınmalıdır.
- Enflasyon karşısında eriyen ücretler yeniden belirlenmelidir.
- Tüm maaş ve ücretler en az asgari ücret artış oranı kadar artırılmalıdır.
- En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine çekilmelidir.
Sendika.Org