Hukuksuzca işten atılan EnerjiSA işçileri yeniden Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde bir araya geldi
Hukuksuz yere işten atıldıkları için direnişe geçen EnerjiSA işçileri Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde buluştu. EnerjiSA işçilerinin ve DİSK/Enerji-Sen yöneticileri, bugünkü eylemlerinde elektrik dağıtımındaki özelleştirmenin yarattığı yıkıma dikkat çekti.
İlk sözü alan DİSK/Enerji-Sen İç Anadolu Bölge Temsilcisi Osman Çokaman, enerjideki özelleştirmenin yarattığı yıkıma değinerek şunları söyledi:
Bu buluşmanın anlamı basit bir dayanışma eylemi değil. Burada direnen işçiler, aynı zamanda enerji özelleştirmesinin mağdur ettiği kim varsa onunla dayanışacak. Burada yürütülen mücadele de sadece bir ekmek kavgası değildir. Enerji dağıtımının kamusal olması gerektiğini de haykırmaktadır bu direniş.
Özelleştirilmiş elektrik dağıtımının hem yurttaşları hem de emekçileri mağdur ettiğini ifade eden Çokaman, Moda Sahnesi’nde yaşananların da bu hizmetlerin kamusal olmasının doğruladığını söyledi.
İşten atılan işçilerden olan Erdal Şener, üç haftadır aynı yerde eylem yaptıklarını ancak hâlâ kendilerine bir açıklama yapılmadığını söyledi. Neden işten atıldığının açıklamasının yapılmasını isteyen Şener şunları söyledi:
Megafon hâlâ benim elimde. Demek ki ben haklıyım. Ne zaman bu megafonu elimden alırlar da açıklama yaparlar, o zaman eşitleniriz. Bunlar bağırıp bağırıp giderler diyenler herhalde gitmeyeceğimizi anlamışsınızdır.
Buradan kesinlikle bir netice çıkacak. Ailelerimizi yanımıza aldık. Sendika başkanımız burada. Kamuoyunu da ikna ettik. Bu megafou benim elimden almadığınız sürece bu iş büyüyecek.
İşçilerin ardından söz alan DİSK/Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin de özelleştirme sürecine değinerek şunları söyledi:
Sabancı’dan önce biz vardık. Biz çalışıyorduk. Her tararfta sabit bir ücretimiz vardı. Asgari ücretin yüzde 60 fazlası, artı AGİ, artı yemek ve yol parası alırdık. Mesaiye kalırsak mesai paramızı alırdık. Bir gün dediler ki özelleştiriliyor bu kurumlar. Kurumsal şirketler buraları satın alacaklar. Bütün arkadaşlarımız sevindi. Bir de dediler ki sendikalı olacaksınız artık. Ama hiçbir arkadaşımız başına geleceğini bilmiyordu.
Üst katta iş sözleşmelerini imzalarlarken alt katta sendika üyelik işlemlerini yaptılar. Bir de ikramiye alacaksınız dediler. Dört tane toplu iş sözleşmesi gördü arkadaşlarımız. Her yapılan sözleşmeden dört ay sonra maaşlar asgari ücretin altına düştü.
Eskiden dört kişiyle çalışırdık. İş kazası devletteyken çok nadir yaşanırdı. Bu kurumlar özel şirketlerin eline geçti. Her yıl 50 arkadaşımız iş cinayetinde hayatını kaybetti.
Keskin konuşmasının sonunda yarın Moda Sahnesi’nde yapılacak etkinliğe çağrı yaparak şunları söyledi:
Kapının önüne koydukları işçiler, bir sanat grubunu karanlıkta bırakmaları hiçbirinin umrunda değil. Ama biz birleşeceğiz. Faturasını ödeyemeyen halkla, kapının önüne koyduğunuz emekçilerle, elektriğini kestiğiniz Moda Sahnesi ile birleşeceğiz.
EnerjiSA işçileri Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünden seslendi: "Onlar emeğe ve sanata düşmanSA emek ve sanat isyan olur"https://t.co/taBwnTALXZ pic.twitter.com/NQFLDrNgbA
— sendika.org (@sendika_org) April 14, 2022
İşten atılan EnerjiSA işçileri: “Özelleştirilmiş elektrik dağıtımı hem yurttaşları hem emekçileri mağdur ediyor”https://t.co/sGFnuE3m5x pic.twitter.com/Qftj73or16
— sendika.org (@sendika_org) April 14, 2022
Sabancı’ya bağlı EnerjiSA’nın işlettiği Başkent Elektrik’te çalışan 20’nin üzerinde işçi kasım ayından beri aralıklarla işten çıkarıldı. Şirketin 10 yılın üzerinde çalışan işçilerine işten çıkarma gerekçesi olarak sunduğu gerekçe, yeniden yapılanma sürecinde kendilerine uygun pozisyon olmamasıydı. Ama işçiler işten çıkarılmadan hemen önce fazla mesaiye bırakılmış, afet bölgelerinde görevlendirmeyle çalışmaya gönderilmişti.
İşten çıkarılan işçiler arasında DİSK/Enerji-Sen’in işyeri temsilcileri de yer aldı. Bu işçiler geçtiğimiz temmuz ayında toplu sözleşme sürecinde kendi taleplerini işveren karşısında savunmayan sarı sendika TES-İŞ’e karşı tepkiyi örgütleyen ve sonrasında da DİSK/Enerji-Sen’in EnerjiSA’da örgütlenmesinde öncü rol oynayan işçilerdi. İşyerlerinde ise hâlâ DİSK/Enerji-Sen’e yönelik karalama, DİSK/Enerji-Sen’e üyeliğin işten atma gerekçesi olabileceği yönünde tehditler işveren ve sarı sendika TES-İŞ işbirliğiyle yürütülüyor.
İşten çıkarılan işçilerin 7’si DİSK/Enerji-Sen, geri kalanı ise TES-İŞ üyesi olmasına rağmen TES-İŞ, kendi üyesi işçiler için herhangi bir girişimde bulunmadı.,
DİSK/Enerji-Sen işten çıkarılan işçilerle birlikte 28 Mart’ta Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde yaptığı eylemde, EnerjiSA’ya 24 saat süre vererek atılan işçilerin geri alınmasını ve işten çıkarmaların durdurulduğuna dair resmi açıklama yapılmasını istedi. EnerjiSA’nın sessiz kalması üzerine işçiler ve sendika yöneticileri Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde direnişe başladı.
İletişim ve dayanışma için: +90 531 379 71 50
Sendika.Org/Ankara