Hukuksuz şekilde işten atıldıkları için direnişe geçen EnerjiSA işçileri, direnişin yedinci gününde yeniden Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde bir araya geldi. DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası uzmanları ve yöneticileri ve Halkevleri üyeleri de eyleme destek verdi
EnerjiSA, sarı sendika TES-İŞ’ten DİSK/Enerji-Sen’e geçiş sürecinde öncü rol üstlenen ve sonradan DİSK/Enerji-Sen’in işyeri temsilciliklerini de yapan işçilerin işten atmasının ardınan işçilerin Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde başlattığı direniş yedinci gününde.
Cumartesi günü Sakarya Caddesi’nde direnişlerini Ankara kamuoyuna anlatan enerji işçileri, Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önüne yeniden bir çağrı yaptı. DİSK/Enerji-Sen yöneticileri ve işçilerin yanı sıra DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası uzmanları ve yöneticileri ve Halkevleri üyeleri eyleme destek verdi.
Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklaması öncesinde konuşan işçilerden Bekir Bayatlı, EnerjiSA’nın Genel Kurulu’nda alınan kararla huzur hakkı payları 30 bin liraya çıkarılan bağımsız yönetim kurulu üyelerine seslenerek “O kadar işçi açken siz benim alınterimden damlayan 30 bin TL’yi ceplere indireceksiniz. Yok öyle yağma” dedi.
Direnişteki işçi Bekir Bayatlı, huzur hakkı paylarını 30 bin liraya yükselten EnerjiSA Yönetim Kurulu üyelerine seslendi:
“O kadar işçi açken siz benim alınterimden damlayan 30 bin TL’yi ceplere indireceksiniz. Yok öyle yağma”#UTANSAbancıhttps://t.co/FLtGcrdCMN pic.twitter.com/CDJ8OOoVl2
— sendika.org (@sendika_org) April 4, 2022
Bayatlı’nın ardından söz alan DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, işçilerin eyleminin meşru olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
Direnin arkadaşlar. Bu ülkenin enerjisini ellerinizde üretiyorsunuz. Eksik olan haklarımız için mücadeleydi. Giderek bu da artıyor. Yolunuz açık olsun.
Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk'ten EnerjiSA işçilerinin direnişine destek: "İş yaparken, siz kârınızı yüzde 110 artırırken iyi de ekmeği bölüşürken mi kötü! Bu haksızlığı kabul etmiyoruz"#UTANSAbancıhttps://t.co/FLtGcrdCMN pic.twitter.com/qjXgJtEx0z
— sendika.org (@sendika_org) April 4, 2022
Görgün’ün ardından söz alan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk de işçileri gözaltına alırken “Yaptığınız eylem kanunsuzdur” anonsunu yapan polise seslenerek şunları söyledi:
Cumartesi günkü eylemde işçiler “Biz Sabancı’dan eskiyiz” demişlerdi. Biz de buradaki polislerden eskiyiz. Onlar olmadan önce de biz sokaktaydık. Bize hukuk öğretmeye kalkmasınlar şimdi. Hukuksuzluğu kendilerine hukuk bilenlerden hukuk öğrenmeyeceğiz.
Onların hukuku işçi düşmanlığıysa bizim hukukumuz dayanışmadır.
Bunun çözümünü de biliyoruz. Devlet özel şirketlere bizim paramızı peşkeş çekmeyi bırakacak. Bu şirketler kamulaştırılacak. İşçiler de güvenli olacak. Sarı sendikası altında çalışmayacak. Bunun çözümü budur.
İş yaparken, siz kârınızı yüzde 110 artırırken iyi de ekmeği bölüşürken mi kötü! Bu haksızlığı kabul etmiyoruz
Konuşmaların ardından basın açıklamalarını okuyan işçiler Cumartesi günü yaptıkları eylem sırasında şirketin eyleme katılanları görüntülemek için gönderdiği elemana tepki göstererek şunları söyledi:
Bir hafta boyunca sesimizi duyurduk ancak şirket duvar gibi davranmaya, görüşme taleplerimize geri dönmemeye devam ediyor. Ancak bir yandan da ne yaptığımızı, ne söylediğimizi merak ediyor olacak ki, geçtiğimiz cumartesi günü Sakarya Caddesi’nde yaptığımız basın açıklamasına bir “ajan” göndererek bizim fotoğraflarımızı çekmeye kalktı.
Soruyoruz şirkete fotoğraflarla ne yapacaksınız? Bizlere desteğe gelen arkadaşlarımızı fişleyip onları da mı kapının önüne koyacaksınız? Hadi cesaret edebiliyorsanız yapın böyle bir hata!
Başkent Elektrik direnişi 7. gününde: "Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır"#UTANSAbancıhttps://t.co/FLtGcrdCMN pic.twitter.com/hx9ucNBrYa
— sendika.org (@sendika_org) April 4, 2022
Açıklamanın devamında şunlar söylendi:
Ancak biz bu durumdayken bir avuç zengin, bir avuç patron servetlerine servet ekliyor, keyif çatıyorlar. Boğazlarda yalılarda yaşıyorlar, boğazdan verdikleri pozlarla alakalı yorum yapanlara “Sakin ol Champ Evdeyim!” diye cevap veriyorlar.
Onlar evdeydi, bütün bir pandemi yasakları dönemini en pahalı önlemlerini alarak geçirdiler. Ancak biz sokaktaydık. Arıza onarmaya devam ettik, sayaç okumaya devam ettik. Ve bu emeğimizle Sabancı’nın servetine servet kattık. Tam da bu yüzden “Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır!” diyoruz.
Güler Sabancı Ocak ayının başında bir mektup yayınlamıştı. O mektupta diyordu ki; “hayırseverliğin özünde insan var ve tanımı çok net: Dünyada var olan eşitsizlikleri gidermek, fırsatlara ve imkanlara erişimi daha kısıtlı olanlara destek olmak, kimseyi geride bırakmamak için el uzatmak, harekete geçmektir. Hem gezegenin hem de insanlığın geleceğinin tehdit altında olduğu bu dönemde gelir dağılımında, toplumsal cinsiyette, aşıya erişimde ve iklim acil durumunun tetiklediği gıdaya erişimde eşitsizliklere tanık oluyoruz. Pandeminin zor kazanılan derslerinin herkes için daha eşit bir geleceğe ulaşmak adına önemli bir fırsat olduğunun farkına varmalıyız.”. İşte buyurun size farkına varma fırsatı. Eğer eşitsizlikleri gidermek istiyorsanız, kimseyi arkada bırakmamak gibi bir derdiniz varsa işimizi bize geri iade edersiniz!
Sendika.Org/Ankara