Adana Halkevi Sokak Canları Komisyonu kuruldu. Adana Halkevi şubesinde komisyonun kurulduğunu dair basın toplantısı yapıldı. Açıklamada “Doğadaki tüm canlılar kapitalist sömürü düzeni ile doğal yaşam alanlarından koparılmış, kimisi kafeslere, kimisi mezbahalara, kimisi ise rant kurbanı olarak evlere hapsedilmiştir. Şimdiyse sokakta yaşamaya çalışan hayvanlara karşı bir soykırım girişimi ile karşı karşıyayız” denildi
Adana Halkevi Sokak Canları Komisyonu kuruldu. Adana Halkevi şubesinde komisyonun kurulduğunu dair basın toplantısı yapıldı.
Açıklamayı komisyon üyesi Ceyda Alaca okudu. Alaca şunları söyledi:
Doğadaki tüm canlılar kapitalist sömürü düzeni ile doğal yaşam alanlarından koparılmış, kimisi kafeslere, kimisi mezbahalara, kimisi ise rant kurbanı olarak evlere hapsedilmiştir. Şimdiyse sokakta yaşamaya çalışan hayvanlara karşı bir soykırım girişimi ile karşı karşıyayız. Aslında gündemimiz tam da şu anda, yaşamımızın her anına yansıyan iç içe olduğumuz iklim krizinin de farkında lığı ile kentlerin, sokakların oralar da yaşayan hayvanların doğasına uygun bir hale nasıl getirileceği olmalıydı. Ancak ne yazık ki, doğanın tüm unsurlarını piyasa sisteminin ayaklarının altına seren bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Bu ülkenin en üst makamı soykırım için sokakta yaşayan canlıları hedef göstermekten çekinmemektedir.
Alaca açıklamanın devamında avcılığın bir spor olmadığını vurgulayarak, “Hayvanat bahçeleri, yunus parkları, eğlence merkezleri değildir. Sokakta veya doğada yaşayan birçok canlı türü için geçici bakım merkezleri olan barınaklar bu canlılar için ölüm merkezi haline gelmiştir. Sokakta yaşayan canlıları doğal yaşam alanlarından koparmanıza, onları barınaklara hapsetmenize izin vermeyeceğiz. Bu merkezlerin gerekli uzman kadro ve ekipmana sahip, hijyenik güvenli yerler olması gerekir. Ancak hiçbir yerel yönetim bu koşulları tam anlamı ile sağlayamamaktadır” dedi.
Barınaklara giden birçok hasta hayvanın çeşitli virüsler kaparak daha kötü durumlara gelmekte olduğuna ve yaşamını kaybettiğine dikkat çeken Alaca, “Buna ek olarak birçok yerel yönetim, barınakların yetersiz olduğunu bahane ederek işkence ile hayvanları yaşam alanlarından koparıp şehir merkezlerinin dışına, dağlık alanlara götürerek onları açlığa ve ölüme terk etmektedir” dedi.
Tüm bunlara ek olarak yönetenlerin görünmez kılmaya çalıştığı bir başka konunun da durmadan insanlar tarafından sokak canlarının işkence ile veya zehirlenerek öldürülmesi olduğunu vurgulayan Alaca şunları söyledi:
Biz bu katliamların, bu bilinçli kıyımların karşısında ve diğer tüm türlerin yanında olduğumuzu, onların can güvenlikleri ve yaşam alanları için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz.
Bu nedenle; tüm hayvanlar için gerekli tüm ekipman ve hijyen koşullarının sağlanarak ücretsiz olarak tedavilerinin ve gerekli bakımlarının gerçekleştirilebileceği hayvan hastaneleri talep ediyoruz. Hiçbir köpek türünün saldırgan ilan edilerek yasaklanmasını, şiddetin farklı türlerine maruz bırakılmasını kabul etmiyoruz.
İnsanın öncelenmesine, diğer tüm türlerin ise yok sayılmasına dayanan bu yönetim anlayışının karşısındayız. Bu yüzden diğer türlerin kanunen yalnızca Tarım Bakanlığına bağlı kalmasını kabul etmiyoruz. Tıpkı insanlar için oluşturulan tüm kurumlar gibi, diğer hayvanlar içinde de özel birimler kurulmasını, nesli tükenme tehlikesinde olan, laboratuarlarda deney sonucu sağlığını yitiren, dövüş, yarış, ulaşım, gıda gibi alanlarda sömürülen hayvanların sömürüsüne derhal son verilmesini ve bu canlılar için rehabilitasyon merkezlerinin oluşturulmasını talep ediyoruz.
Hayvanları öldüren, yarıştıran, dövüştüren, sömüren, onları nesneleştiren yasal ve yasadışı tüm kurumların yasaklanarak kapatılmasını ve bunlara devam eden birey ve kurumlara caydırıcı nitelikte cezalar uygulanmasını talep ediyoruz.
Büyükşehir belediyelerinin koordinasyonunda tüm belediyelerde sokak hayvanları için uygun yerlere yemek su kabı bırakılmasını talep ediyoruz.
https://twitter.com/HEsokakcanlari/status/1513466014008320001?s=20&t=yIO8CAoqoo8wOVgRto9nzg
Sendika.Org