Bursa’da Yıldırım halkı, zamların geri alınması talebiyle eylem yaptı. Zamlara karşı birlikte mücadele etme çağrısı yapıldı
Bursa’da Yıldırım halkı, zamlara karşı sokağa çıktı. Teleferik Pazar Alanı’nda bir araya gelen yurttaşlar “Yeter artık geçinemiyoruz” dedi.
“Zamların altında ezilen, tenceresini kaynatamayan, evini barkını ısıtamayan ve ödeyemediği faturalar yüzünden doğalgazı elektriği kesilen vatandaşlarımızın feryadını duyurmak için buradayız” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Zamların altında ezilen, tenceresini kaynatamayan, evini barkını ısıtamayan ve ödeyemediği faturalar yüzünden doğalgazı elektriği kesilen vatandaşlarımızın feryadını duyurmak için buradayız.
Ülkemizde emeğiyle alınteriyle yaşayan yurttaşlarımız Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşamaktadır. Tek adam rejiminin yarattığı güvensizlik, kuralsızlık, belirsizlik ve keyfilik krizi daha da derinleştiriyor. Erdoğan’ın fantastik tezleri, TÜİK’in sahte verileri, NAS modeli Çin modeli derken ülkemiz felaketten felakete sürüklendi.
1 Ocakta asgari ücrete %50 oranında yapılan zam bir ay dayanmazken, kamu emekçileri işçiler açlığa ve yoksulluğa terkedildi.
Elektrik fiyatlarına yeni yılın ilk ayında farklı tüketim gruplarına yüzde 50 ile yüzde125 oranında değişen zam yapıldı. Doğalgaz fiyatları ise, son bir yıllık dönemde, konutlar için yüzde 47,1, ticarethane ve küçük sanayide yüzde 76,1, büyük sanayide yüzde 345,1, elektrik üretim santralleri için yüzde 290,4 oranında arttı.
Akaryakıta yapılan zam nedeniyle aynı fiyattan iki kez akaryakıt alamaz duruma düştük.
Gıda fiyatları cep değil artık can yakıyor. Evine et değil dert giren vatandaşın evine şimdi ot bile girmiyor. Çay simit hesabı ile iktidara gelenler, milleti kuru ekmeğe muhtaç ettiler. Artık yurttaşımız pazara çıkamaz hale getirildi. Pazarda tüm ürünlerin fiyatları 20-30 lira arasında değişiyor ve yurttaşlarımız evlerine boş çantalarla geri dönüyorlar.
20 yıllık AKP iktidarının ve özellikle son 4 yıllık tek adam döneminin ülkemize faturası çok ağır oldu. Ülkemizi her alanda geriye götürüp adeta ekonomik çöküşe sürükledi. Mazot fiyatları, gübre, tohum, ilaç, sulama enerjisi gibi temel girdiler çiftçiyi üretemez hale getirdi. Benzin fiyatları araç sahiplerine kontak kapattırdı.
Yaptığınız her uygulamayla yoksulluk içinde yaşayan yurttaşlarımızın cebinden aldığınız parayı yandaş şirketlere büyük sermaye gruplarına aktardınız.
Yaşadığınız bin odalı saraylardan aldığınız üç beş ballı maaşlardan halkın yaşadıklarını, çektikleri çileyi görmediniz.
Zam furyası altında sefalete sürüklenen, enflasyona ezdirilen, günde 9-10 saat çalışıp da evine ekmek götüremeyen işçi ve emekçilerin, geleceksizlikle karşı karşıya kalan gençlerin, her gün haklarına göz dikilen tacize, tecavüze şiddete uğrayan, işsizlik ve güvencesizlikle sınanan kadınların, açlık sınırının altında yaşamaya zorlanan emeklilerin, üretemez hale gelen köylülerin, borç içinde kıvranan küçük esnafın tahammülü kalmadı.
Artık yeter! Zamlara ve hayat pahalılığına yeter diyoruz.
Kara kışın ortasında bu hayat pahalılığı ve ekonomik kriz içinde vatandaştan daha fazla fedakârlık beklemek aymazlıktır. Fedakârlık yapacak birileri varsa bu ülkenin kaynaklarını yağmalayanlar, paralarına para katanlardır.
Bugün ülkenin birçok yerinde başta moto kuryeler, Migros Depo işçileri olmak üzere; ayağa kalkan, zam talebiyle grev başlatan işçiler, bizlere zamlara ve yoksulluğa karşı yapılması gerekeni göstermektedir.
Talebimiz son bir yılda emekçilerin üzerine karabasan gibi çöken elektrik, doğalgaz, akaryakıt ve temel gıda ürünlerine yapılan zamların geri çekilmesidir.
Yaşadığımız yoksulluğun esas nedeninin bu sermaye ve talan düzeni olduğunu biliyoruz. Bundan sonra da işyerimizde, mahallemizde komiteler, inisiyatifler oluşturarak, yaşamımızı sürdürülemez hale getiren zamlara, vergi yüklerine, düşük ücretlere karşı, tek adam ve onun politikalarına karşı, “zamlar geri alınsın, ücretler artırılsın” talebi etrafında birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
Sendika.Org