Omikron varyantının daha hafif yakınma ve belirtilere neden olduğu belirtilse de mevcut Delta varyantından çok daha bulaşıcı olduğuna dikkat çekilmektedir. Bu da risk gruplarına bulaşmanın daha hızlı olacağı anlamına gelmektedir. Aşılamalara yoğun bakıma yatış ve ölüm konusunda koruyucu olduğu bildirilse de yine de bağışıklık sistemi zayıf kişilerde önemli sorunlara, hatta ölüme neden olabilmektedir. Bu nedenlerle halihazırda elimizdeki en önemli koruyucu enstrüman olan aşılama hayati önem taşımaktadır
2021 yılının son çeyreğinde COVID-19’un yeni varyantı Omikron’un Güney Afrika’da ortaya çıkması bilim camiasında hem heyecan hem de endişe yarattı. Bazı kaynaklara göre, bu yazının yazıldığı gün itibariyle, yeni enfeksiyonların %80’i bu varyantı taşıyor.
Klinik seyrinin ortalamada %20 civarında daha hafif seyretmesi rahatlatıcı görünüyor; ancak Delta da dâhil, kendisinden önce gelen tüm varyantlardan ve orijinal virüsten çok daha bulaşıcı olması, son derece endişe verici bir konu – zira daha hafif semptomları olan çok daha fazla sayıda hasta da, sağlık sistemlerini, hastalığı daha ağır geçiren ama daha az sayıda olan hastalar kadar zorlayabilir. Bu nedenle Omikron varyantının kontrol altında tutulması, sadece COVID-19 hastalarının değil, diğer sebeplerle hastanelere gitmek zorunda kalan kişilerin hayatları için büyük öneme sahiptir.
Delta ile Omikron’un semptomları birbirinden çok farklı olmasa bile, ayırt etmekte kullanılabilecek birtakım farklar bulunmaktadır.
Her şeyden önce Omikron varyantının inkubasyon süresi ortalamada daha kısa gözükmektedir: 3 gün gibi kısa sürede bile belirtilerin ortaya çıktığı görülmüştür; normalde COVID-19 belirtileri 2-14 gün arasında ortaya çıkmaktadır.
Belirtileri daha önceki varyantların yaygın semptomlarından (ateş, öksürük, nefes darlığı, tat ve koku kaybı vb.) bir miktar farklıdır: Tipik görülen üç yeni yakınma arasında gece terlemeleri, cilt döküntüleri ve iştahsızlık bulunmaktadır. Omikron’a yakalananların sadece yarısında klasik COVID-19 yakınmaları bulunmaktadır. Yakınması olmayan hastalarda iştahsızlığın bulunması, bir Omikron belirtisi olabilir.
Bu bağlamda yetişkinlerde genelde aşağıdaki yakınmalar bulunduğu söylenebilir:
Çocuklarda ise şunlara sık rastlanır:
Nefes sıkıntısı, göğüs ağrısı, bilinç bulanıklığı, uykuya meyil ve benzeri ağır yakınma ve belirtilerin ortaya çıkması durumunda acilen hastaneye başvurulmalıdır.
Mevcut bilgiler ışığında aşılama, Omikron varyantı ile en etkin mücadele biçimidir; ancak yeni varyanta karşı etkili bir bağışıklık için mRNA aşılarından 3 doz olunması gerekmektedir. Ayrıca 2 doz ve üzerinde aşıları olanların genellikle ağır bir klinik tablo geçirmedikleri ve yoğun bakıma çok daha az sıklıkla yattıkları görülmektedir.
Ancak yine aşı sonrası geçen süre uzadıkça, bedende bulunan koruyucu antikorların sayısında düşme olmaktadır. Özellikle son aşıdan 5 ay geçtikten sonra, dikkat edilmediği takdirde yeniden COVID-19’a hastalanma riski artmaktadır. Bu nedenle Omikron varyantını kapsayan bir aşının geliştirilmesi elzemdir. Aşı üreticileri, Mart 2022’de kullanıma sunulmak üzere Omikron varyantına etkili olabilecek bir aşı üzerinde çalıştıklarını bildirmektedirler.
Aşılanmanın diğer önemli bir katkısı ise bulaştırıcılığa etkisidir. Net rakamlar henüz net olmasa bile, ilk raporlara göre, aşılı bireylerde antikorlar sayesinde bulaştırıcılıklarının daha kısa olduğu görülmektedir.
PCR testi ile Omikron varyantını tespit edilmesi mümkündür. Bazı PCR testlerinde gözlenen “S-gene dropout” bulgusu ile Omikron varyantının tanısı konulabilmektedir.
Bunlar dışında aşılamalar ile biraz gevşeyen maske, sosyal mesafe, el hijyeni, ortamın havalandırması, ortak kullanım alanlarının temizlenmesi vb. gibi tedbirlerin yeniden gündeme alınması acilen önerilmektedir.
T.C. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu önerileri çerçevesinde pozitif vakalarda karantina süresi 7 gün olarak belirlendi. Yakınmalar devam edecek olurs karantina devam edecektir. Erken işe dönmek isteyen hastalarda hastalığının 5. Gününde test yapıp, testin negatif olması beklenir.
Temaslı kişilerde ise son 3 ay içerisinde hatırlatma dozu olmuş kişiler yakın temaslı dahi olsalar karantinaya alınmayacaklardır. Yakınmaları yakından izlenecektir. Aşısı olmayan ya da hatırlatma dozu üzerinden 3 aydan uzun süre geçmiş ise testi pozitif olan hastalara uygulanan karantina koşulları dikkate alınacaktır.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK Derneği), 16 Aralık 2021’de Omikron varyantıyla ilgili olarak, 18 yaşından büyük herkes için geçerli olacak biçimde şu önerilerde bulunmuştur:[1]
* Aşıya erişmede güçlük, aşı içeriğine anafilaktik tipte alerjik yanıt, kişinin tercih etmemesi vb. durumlar.
İlk klinik gözlemlere göre, Omikron varyantı daha hafif yakınma ve belirtilere neden olduğu belirtilse de mevcut Delta varyantından çok daha bulaşıcı olduğuna dikkat çekilmektedir. Hastalığı geçirmiş olanlarda ya da üç aydan daha uzun süre önce en son aşısını olmuş kişilerde daha sık hastalığa neden olduğu görülmektedir. Aşılamalara yoğun bakıma yatış ve ölüm konusunda koruyucu olduğu bildirilse de yine de bağışıklık sistemi zayıf kişilerde önemli sorunlara, hatta ölüme neden olabilmektedir.
Omikronun hızla yayılması da bu risk gruplarına bulaşmanın daha hızlı olacağı anlamına gelmektedir. Buna bağlı olarak, orta şiddette vaka sayısında da artış beklenmektedir. Bu nedenle hastane ve yoğun bakım kapasitelerinin de kısa sürede dolması ve sağlık sisteminin felç olması olasılıklar dahilinde gözükmektedir.
Tüm bu nedenlerle, Omikron varyantına yönelik yukarıda sayılan önerilerin yerine getirilmesi yanı sıra, e-Nabız’da 3. doz aşıları tanımlanan kişilerin derhal aşılarını yaptırmaları önerilmektedir. Mevcut aşılar halihazırda elimizde bulunan en önemli koruyucu enstrümanlardır.
Kaynak: Evrim Ağacı
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.