Halkevleri üyeleri Gezi Elektrik önünde düzenledikleri zam protestosunda, AKP iktidarının 2009-2011 yıllarında “rekabet sayesinde enerji fiyatları düşecek” diyerek özelleştirmeleri savunduğunu ancak tam da özelleştirmeler nedeniyle fahiş fiyatlar oluştuğuna dikkat çekti ve İzmir halkını enerjideki “soyguncular çetesi”ne karşı örgütlenmeye çağırdı
İzmir Halkevleri üyeleri elektrik dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesi sonrası bölgede dağıtım işini devralan Bereket Enerji’yi ait Gediz A.Ş. önünde bir araya gelerek, özel enerji şirketlerini kurtarmak için elektriğe yapılan zamları ve özelleştirme politikalarını protesto etti.
Halkevleri Ege Bölge Temsilcisi Evrim Çakır bir açıklama yaparak, AKP iktidarının 2009-2011 yıllarında “rekabet sayesinde enerji fiyatları düşecek” diyerek özelleştirmeleri savunduğunu ancak tam da özelleştirmeler nedeniyle fahiş fiyatlar oluştuğunu vurguladı.
Bereket Enerji dahil dağıtım hizmetlerini yürüten özel şirketlerin Elektik Üretim AŞ’den kWh’ını 31 kuruşa aldığı elektriği, konutlara 135 kuruşa, ticarethanelere ise 189 kuruşa sattığına dikkat çeken Çakır, aralık ayında ortalama 210 lira olan faturaların, zamlarla birlikte ocak ayında 370 liraya yükseldiğini belirterek “Bunun adına soygun denir!” dedi.
Çakır şöyle konuştu:
Bugün bu soyguna imza atan GEDİZ’in, işleticisi Bereket Enerji’nin önündeyiz. Bereket Enerji tüm Ege’de elektrik dağıtımını yapan tek şirket. Çünkü AKP, TEDAŞ’ın yürüttüğü elektrik dağıtım hizmetini 2009-2011 yılları arasında “rekabet sayesinde enerji fiyatları düşecek” diyerek özelleştirdi. AKP döneminde enerji sektörünün yüzde 85’i özel sektöre geçti. İktidara geldiği 2002 yılında toplam elektrik üretiminin yüzde 60’ı kamu tarafından gerçekleşirken, bugün bu oran yüzde 15.
“Enerji fiyatları düşecek” diyerek özelleştirmede gelinen noktaya bakalım. Yıl 2022. Cengiz, Limak, Kolin, Zorlu, Bereket gibi yandaş şirketler, Elektik Üretim AŞ’den kWh’ını 31 kuruşa aldığı elektriği, konutlara 135 kuruşa, ticarethanelere ise 189 kuruşa satıyor. Bu şirketlerin sadece dağıtım bedeli adı altında elektrik faturalarından elde ettikleri gelir aylık 3,66 milyar TL iken bu zamla birlikte aylık 4,55 milyar TL’ye çıktı.
Tekrar söylüyoruz bunun adına soygun denir. İktidarıyla, yandaşıyla yedikleri yedirdikleri servet bizim. Peşkeş çektikleri bu halkın emeğiyle, alın teriyle var ettiği kaynaklar.
“Enerji fiyatları düşecek” yalanıyla 10 yıldır bu halkı soydular. Bugün de kademeli sisteme “yoksulları koruyacağız” diyerek geçtikleri yalanına sarılıyorlar. Yalanı bırakın, buna yoksulları korumak denmez, çıkın açık açık “biz doymadık soymaya, daha fazla soyacağız” deyin.
Ama artık yeter. Görmezden gelenler görecek, duymazlıktan gelenler duyacak. Bu ülkede artık hayatta kalmak değil, insanca yaşamak isteyen, geçinemeyen milyonlar ne oturup dişini sıkacak, ne de böyle hayat sürmeye razı gelecek!
Halkevcilerin bu duruma seyirci kalmayacağını belirten Çakır, “Biz insanca yaşayamıyorsak bu ülkede, siz de o koltuklarınızda rahat rahat oturamayacaksınız” dedi ve İzmir halkına seslendi: “Gelin bu soyguncular çetesine karşı örgütlenelim. Yalnız değiliz. Bizim sırtımızdan geçinip servet içinde sefa sürenlerin karşısında, gün yüzü göstermedikleri milyonlarız. Bizim olanı istiyoruz, bizim olanı da tek tek geri alacağız. Tüm yurttaşları, insanca yaşamak istediğimiz bu ülke için bugünden taleplerimizle yan yana gelmeye mücadele etmeye çağırıyoruz.”
Çakır eylemin sonunda şu talepleri sıraladı:
Halkevciler yanlarında getirdikleri zamlı faturaları yakarak Gediz Elektrik’in önüne bıraktı.
Sendika.Org