CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP muhabirleriyle bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, gazetecilerin Tayyip Erdoğan’ın “Sokaklara döküleceklermiş, ya siz 15 Temmuz’u görmediniz mi?” şeklindeki tehditlerinin hatırlatılması üzerine tehditlere bir kez daha pabuç bırakan Kılıçdaroğlu, partisine ‘Taşkınlık yapmayacaksınız, sokaklara çıkmayacaksınız” talimatını verdiğini ifade etti
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP muhabirleriyle bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ANKA Haber Ajansı’ndan Şeyma Paşayiğit’in haberine, Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine ve Hürriyet’te yer alan DHA’dan Kaan Ulu’nun haberine göre Kılıçdaroğlu, gazetecilerin Tayyip Erdoğan’ın “Sokaklara döküleceklermiş, ya siz 15 Temmuz’u görmediniz mi?” şeklindeki tehditlerinin hatırlatılması üzerine sokağa çıkmak gibi bir niyetlerinin olmadığını söyledi.
Erdoğan’ın tehditlerine bir kez daha pabuç bırakan Kılıçdaroğlu’nun ifadeleri şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Muhalefet sokağa dökülecekmiş’ dedi, 15 Temmuz hatırlatması yaptı. Gülümseyerek yorumladım. Tam tersine arkadaşlara ‘Taşkınlık yapmayacaksınız, sokaklara çıkmayacaksınız. Büyük bir sabırla sandığı bekleyeceksiniz’ dedim. Beyefendi hayal aleminde yaşadığı için sanki biz ‘sokaklara çıkın, şunu yapın, bunu yapın’ diye talimat verdik. Bunun basın danışmanları yok mu? En azından bizim neler konuştuğumuzu kendilerinin önüne koymuyorlar mı? Biz tam tersine ‘sakin, sabırlı, seçim sandığını bekleyeceksiniz, sandık gelecek, gideceksiniz oyunuzu kullanacaksınız’ diyoruz. Bunu her yer de söylüyorum. Ama beyefendi anladığım kadarıyla bizim sokağa çıkmamızı istiyor, çıkmayacağız. Zorlayacak, baskı kuracak, çıkmayacağız. Ama gereğini sandıkta yapacağız.
Kılıçdaroğlu, MEB ve TÜİK ziyaretlerinin sorulması üzerine o günlerde parti içi diyaloglardan bahsetti. Ankara İl Başkanlığı’nın açıklamay dahil olmasını engellediğini söyleyen Kılıçdaroğlu’nun ifadeleri şöyle:
Ankara İl Başkanlığı, örgütü toplamak istemiş, ben “Hemen gelmesinler, ben ve kadın milletvekilleri gideceğiz” dedim. “Sokağa çıkacağız, asacağız, keseceğiz” yok öyle şey. Ben onların haklarını savunacağım, hazırlıklar yapılıyor. İnternet sitesi hazırlanıyor. Gençlerin nasıl elendiğini internet sitesinde göreceksiniz. Bir insanın elinden ekmeğini nasıl alırsınız? “Bunlara sahip çıkmayın” deniliyor. Kime sahip çıkacağız? Haksızlığı yapan Erdoğan’a mı sahip çıkacağız. “Erdoğan çok iyi yaptı, bu gençleri ezdi” mi diyeceğiz? Bizim kitabımızda sokağa çıkmak yok ama haksızlığa uğrayan herkesin hakkını arayacağız, demokratik yollardan arayacağız.
Açıklamaların devamında kamu özel işbirliği projelerine değinen Kılıçdaroğlu, son süreçte derinleşen yoksullaşma ve çok dar bir kesimin aşırı zenginleşmesinin yarattığı huzursuzluk konusundaki sınıf uzlaşmacı tavrını sürdürerek “Ekonomik Sosyal Konseyi toplayacağız” dedi. Kılıçdaroğlu’nun ifadeleri şöyle:
Burada çalışacaklara, ‘Bana 10 gün içinde tüm rakamları getireceksiniz. KÖİ projeleri nedir, ne kadar ödenecek, borç nedir, alacak nedir’ diyeceğiz. Tüm rakamları alacak sonra yöneteceğiz. Sonra Ekonomik Sosyal Konseyi toplayacağız. Bir tarafa bakanlar bir tarafa sorunları yaşayanlar… ‘Anlatın bakalım’ diyeceğiz. Çiftçilerin, esnafın aldıkları kredilerin faizlerini sileceğiz. Bunları bir hafta içinde yapacağız.
Kılıçdaroğlu, Süleyman Soylu ve ardından da Devlet Bahçeli’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni hedef almasını ekonominin kötü durumunun gizlenmesi amacını taşıdığını ifade etti. Kılıçdaroğlu’nun ifadeleri şöyle:
Ekrem Bey’i suçlamalarının nedeni aslında ekonomideki kaosun unutturulmasıdır. Zamlar yağmur gibi geliyor, işsizlikten insanlar geçinemiyor. Bir hanede bir kişi çalışıyorsa o hanede tencere kaynamıyor. Bütün bu sorunları Ekrem beyi ilave edip tartışma zeminini bu tarafa çekmek istediler. Müfettişleri görevlendirdiler. Bizim belediyelerimizde zaten müfettiş, Sayıştay denetçisi eksik olmuyor. İstanbul, AK Parti’nin yandaşlarını yemlediği bir havuzdu, büyük bir rant vardı. Yolsuzluklar konusunda bu kadar hassas olan İçişleri Bakanlığı, 34 yolsuzluk dosyasına el koydu bizden önceki yönetimin. Ne oldu bunlar? Bu dosyalardaki toplam yolsuzluk miktarı da 13 milyar TL.
Sendika.Org