Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Asrın Hukuk Bürosu üyelerinin de bulunduğu 21 avukatın yargılanmasına İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
ÇHD davasında, mahkeme “dijital deliller”in dosyaya eklendiğini açıkladı. Avukat İlhan Cihaner “Fethullahçı çetenin ürettiği deliller araştırılmalı” diyerek tepki gösterdi
Aralarında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Asrın Hukuk Bürosu üyelerinin de bulunduğu 21 avukatın yargılandığı davada, sekiz yıldır “varlığı, geçerliliği” tartışma konusu olan “dijital deliller”in ilk kez mahkemeye getirildiği açıklandı.
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmada, Mahkeme başkanı, “6 hard disk, 3 DVD ve 2 CD’den oluşan dijital delillerin” bir gün önce ulaştığını açıkladı
Duruşmada söz alan avukat İlhan Cihaner, dijital delillerin altındaki imzanın, FETÖ davası kapsamında tutuklanan ve Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 45 yıl hapis cezasına mahkûm edilen eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek’e ait olduğunu belirtti. İlhan Cihaner, “Fethullahçı çetenin ürettiği dijital delillerin araştırılmasını” talep etti.
Cihaner, “Hollanda makamlarına da yazı yazılarak arama kararı var mı, kendilerine nasıl intikal etti, kendilerinde örneği var mı, bunların sorulup araştırılması gerekir. Bu araştırmayla delilin ilk ortaya çıktığı andan emanete gelene kadar hiçbir aşamasında soru işareti kalmamalı ve süreç kesintisiz olarak ortaya konmalı” diye belirtti.
Davada yaklaşık altı yıldır tutuklu olarak yargılanan eski ÇHD Başkanı avukat Selçuk Kozağaçlı ise gizli tanıkların gerçek kişiler olmadığını öne sürdü. Kozağaçlı, “Gizli tanık Kanarya kim, gelsin burada ötsün! Gizli tanıklar mahkemeye getirilemiyor, çünkü bunlar ‘gerçek insan’ değil!” dedi.
Kozağaçlı devamında, “Savcı isterse bir dilekçeden vazgeçebilir, bir talepte bulunur, bunu değiştirebilir, bir mütalaa verir, bunu da değiştirir. Tamam kabul fakat iddianame savcılığı bu dosyaya 13 tane tanık bildirmiş. Bu 13 tanıktan duruşma savcısı kendi isteğine göre vazgeçebilir mi” ifadelerini kullandı.
Bir sanık mahkemeye kendi aleyhinde olan tanık getirmeye çalışır mı? Ben çalışıyorum. Korkuyorum, emniyet ifadesini okuyup ciddiye alırsınız diye. Bu kişileri gerçek sanırsınız diye endişeliyim. O yüzden 13 tanığın peşinde biz koşuyoruz.
Benim dosyadaki o cezaevine gittiğime dair kayıt yok ve yalan, hiç gitmedim hayatımda. Böyle bir adam var mı, o da bilinmiyor. Adam utanmadan “Selçuk bana geldi talimat verdi” diyor. Bu adamı savcı getirmiyor.
Dilovası mahlaslı tanık; savcılık eklemiş; kim bu? Gerçek mi böyle bir insan? Çok net söylüyorum fikrimi. Bunlar ‘gerçek insan’ değil, savcılık o yüzden getiremiyor. Bu çok net. ‘Yüzleşme’ isimli biri var. Bunun da adı güzel. Buraya gelsin yüzleşelim de öyle isim takalım. Bu talep değil, ‘bir olay iddia ediyorsan o tanık dinlenecek’ diyen yasanın hükmü.
Duruşma sonunda mahkeme tutuklu sanıklar Selçuk Kozağaçlı ile Barkın Timtik’in tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 23 Mart’a ertelendi.
Sendika.Org