10 Ocak Gazeteciler Günü dolayısıyla açıklama yapan basın örgütleri, “Tüm baskılara rağmen hakikati anlatmakta ısrar eden meslektaşlarımızı selamlıyoruz. Sonunda hakikat kazanacak. Gazeteciler özgür değilse kimse özgür değildir” dedi
10 Ocak Gazeteciler Günü dolayısıya İHD ve basın örgütleri açıklama yaptı.
İHD İstanbul tarafından yapılan açıklamada “Metin Göktepe’den Hrant Dink’e, Musa Anter’den Ferhat Tepe’ye Uğur Mumcu’ya, katledilen, kaybedilen tüm gazetecileri saygıyla bir kez daha anarken, tüm zorluklarına rağmen otoriteye biat etmeden özgür basın faaliyeti sürdürmeye gayret eden gazetecilerin “Çalışan Gazeteciler Günü” nü kutluyor, ülkeyi yönetenleri basın özgürlüğüne ve gazetecilere yönelik baskılara derhal son vermeleri noktasında uyarıyoruz” denildi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından yapılan açıklamada, her ay yayımlanan Medya İzleme Raporu’na yer verildi. Rapora göre, 2021 yılında gazeteciler ve basın kuruluşlarına ilişkin 179 dava görüldü. Bu davalarda 219 gazeteci yargılandı. Bazı gazeteciler birden çok davada hâkim karşısına çıktı. Yargılamalar neticesinde mahkûm olan gazetecilere, 48 yıl 11 ay hapis cezası verildi. 32 gazeteci gözaltına alındı. Gazeteciler, başta siyasiler olmak üzere çeşitli kesimler tarafından 27 kez tehdit edildi. Çoğunluğu toplumsal olayları takip sırasında 75 gazeteci saldırıya uğradı, darp edildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
Türkiye’deki fikir gazeteleri arasında ayrı bir yere sahip olan; emekçiler nazarında seslerinin duyurulması açısından ayrıca sahiplenilen yayın organlarından Cumhuriyet’teki emekçi karşıtı uygulamalar, geçen ay da devam etti. Kasım ayı raporumuzda detaylı olarak işlediğimiz Cumhuriyet’teki gelişmeleri, bu raporumuzda da öne çıkan başlıklar altında değerlendirdik. Bir suikast sonucu kaybettiğimiz üyemiz Uğur Mumcu ile bütünleşmiş, Derneğimizin genel başkanlığını da yapan Mustafa Ekmekçi’yle özdeş tuttuğumuz Cumhuriyet gazetesinde yöneticilerden kaynaklı son aylarda yaşanan sorunların, Cumhuriyet gazetesine, Cumhuriyet ve basın karşıtlarının saldırısından daha fazla zarar verdiğini bir kez daha hatırlatıyor, işlerinden olan meslektaşlarımızın Cumhuriyet’in bu günlere gelmesinde geçen emek ve mücadelelerini sahiplendiğimizi ifade ediyoruz
DİSK/Basın-İş’ten yapılan açıklamada, medya çalışanlarının büyük bölümünün iktidar tarafından kontrol edilen ve medya organlarının yüzde 90’ının oluşturan kurumlarda sendikasız ve örgütsüz çalıştığını ifade ederek şunları söyledi:
İktidar yanlısı medyada çalışan, evine ekmek götürmek, kira ödemek için bu duruma katlanan meslektaşlarımıza, basın emekçilerine örgütlenme çağrımızı yineliyoruz
İktidarın kendisine biat etmeyen gazetecilere ve medya organlarına yargı ya da ellerindeki RTÜK, BİK gibi çeşitli enstrümanlarla nasıl baskı yaptığını biliyoruz.
Artık sokakta haber takibi yapmak, röportaj yapmak bile keyfi olarak engelleniyor. Haber takibindeki gazeteciler güvenlik güçleri tarafından düşman olarak görülüyor ve zaman zaman açıkça kamu önünde işkenceye maruz kalıyor. Liste çok uzun…
Üstelik gazeteciler tüm bunları, yani hakikati anlatma faaliyetini inanılmaz bir özveri ile yapmaya çalışıyor. Büyük kısmı, sendikaların açıkladığı yoksulluk hatta açlık sınırının altında maaş alıyor. Birçok meslektaşımız iş bulamadığı ya da bulduğu işlerden aldığı maaşlarla geçinemediği için başka sektörlerde çalışıyor.
Bir sözümüz de iktidara biat etmeyen medya organlarına. Evet önemli bir iş yapıyorsunuz. Ama bunu asla emek sömürüsü üzerinden yapmayın.
Gazeteci oldukları için hapishanelerde tutulan meslektaşlarımıza bir kez daha dayanışma duygularımızı iletiyoruz.
Tüm baskılara rağmen hakikati anlatmakta ısrar eden meslektaşlarımızı selamlıyoruz.
Sonunda hakikat kazanacak. Gazeteciler özgür değilse kimse özgür değildir.
Sendika.Org