Nurten Zehir Ayaşlı, 8 Aralık 2021 günü akciğer kanserinden hayatını kaybetti. 9 Aralık günü de Maltepe’de son yolculuğuna uğurlandı. 1961 doğumlu olan Ayaşlı, TİKB hareketinde yer almış 78 kuşağı devrimcilerindendi
Nurten Zehir Ayaşlı, 8 Aralık 2021 günü akciğer kanserinden hayatını kaybetti. 9 Aralık günü de Maltepe’de son yolculuğuna uğurlandı.
1961 doğumlu olan Ayaşlı, TİKB hareketinde yer almış 78 kuşağı devrimcilerindendi.
Devrimci mücadele saflarına lise öğrencisiyken kendisinden iki yaş küçük kardeşi Aysel Zehir’le birlikte katıldı. 1980 darbesinden önce tutuklandı. Bir süre Selimiye Cezaevi’nde yattı.
Çıktıktan sonra 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yakalandığı 8 Şubat 1985 yılına kadar yeraltı mücadelesinin aktif militanıydı. Ağır illegalite koşullarında İstanbul ve Adana’da işçi çalışması dahil gazete, bildiri, yazılama gibi çeşitli faaliyetlerde bulundu.
17 yaşındayken iki kez maruz kaldığı işkencelerden başı dik çıkan, İstanbul 1984 ölüm orucunun 62. gününde komaya girince zoraki müdahale sonucu sağ kalan tek kadın direnişçisi ve ilk Wernicke-Korsakof hastası Aysel Zehir’in ablasıydı.
8 Mart 1985 günü akşamı TİKB operasyonunda İdealtepe’deki örgüt evinde etrafının sarıldığını gördü. Silahı tutukluk yapınca kapıyı kırarak içeri giren polisin elindeki silahı kaptı. Tetiği iki kez çekebildi. Bodrum merdivenlerinden döverek yaka paça apartmanın kapısına kadar getirdiler. Sokakta slogan atmaya başladı. Boğuştuğu polisin “elimden yaralanmışım” diye bağırması üzerine elinde telsiz olan polis şefi ekip arabasına sürüklemeye çalışanları durdurarak tekrar içeri götürülmesi emrini verdi. Kol ve bacaklarından tutup merdiven başından bir kat aşağıdaki kömürlüğün beton zeminine fırlattılar. Kısa bir baygınlık geçirdi. Alnının sol tarafının yarılıp içeri çöktüğünü ve köprücük kemiğinin kırıldığını baygın olarak getirildiği hastanede fark edecekti. Etrafına dizilenlerden biri sağına soluna ateş ederek yalvarmasını istedi. Yanıt alamayınca şefinin emri üzerine kalbini hedef alıp ateş ettiler. Elimizde ölmesin diye hastaneye kaldırmak zorunda kaldılar. Ameliyatta kalbini milimi milimine teğet geçen iki merminin akciğerini delip kaburga kemiğini kırarak sırtından dışarı çıktığı görüldü.
Ameliyat sonrasındaki tüm tehdit ve işkencelere rağmen polisteki birkaç cümlelik ifadesinde yakalanması ve faaliyetleri hakkında bilgi vermeyeceğini söyledi.
Metris, Adana, Amasya, Ermenek ve Gaziantep cezaevlerinde yattı. Metris’te ve Adana’nın kötü ünlü bodrum hücrelerinde direnişçiliği ve baş eğmezliğiyle bilinirdi. Beş yılı aşkın cezaevinde yattıktan sonra Gaziantep F Tipi Cezaevi’nden tahliye oldu.
Sendika.Org