HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, kamu görevlilerinin Adana’da polis tarafından öldürülen Ali El Hemdan’ın dava sürecini yönlendirme çabalarını ve suçlu kolluk kuvvetlerine yönelik uygulanan cezasızlık politikalarını Meclis gündemine taşıdı
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, kamu görevlilerinin, Ali El Hemdan’ın polis tarafından öldürülmesine ilişkin dava sürecini yönlendirme çabalarını ve suçlu kolluk kuvvetlerine yönelik uygulanan cezasızlık politikalarını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordu.
Suriyeli 17 yaşındaki Ali El Hemdan, 27 Nisan 2020 tarihinde Adana’da sokağa çıkma yasağı kontrol uygulaması yapıldığı sırada polis tarafından öldürülmüştü.
O dönem, Adana Emniyet Müdürlüğü’nden almış olduğu bilgileri yayımlayan basının, “Ali El Hemdan’ın önce otomobille kaçtığını ardından otomobilden inip ara sokaklarda izini kaybettirmeye çalıştığı, yaşanan kovalamacada polisin dur ihtarına uymayınca da vurulduğu” gibi gerçekdışı haberler yaptığını belirten HDP’li Hatimoğulları, daha sonra bir görgü tanığının olayın görüntülerini sosyal medyada paylaştığını hatırlattı.
Adana Valiliği, 28 Nisan 2020 tarihli açıklamasında ise El Hemdan’ın, polisin “uyarı ateşi” açması neticesinde “kazaen” yaralandığını ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini belirtmişti.
HDP’li Haitmoğulları, Ali El Hemdan’ın ölümüne neden olan polis memuru F. K’nin, “Dur ihtarına uymadığı için peşinden koştum. Ayağım sendeledi. Düşünce elimdeki silah patladı. Ateş etmek, öldürmek gibi bir niyetim yoktu” dediği ilk savunmasını birkaç kere değiştirdiğini belirterek şunları kaydetti:
Polis Kriminal Laboratuvarının hazırladığı rapor, güvenlik kamerası kayıtları ve tanık anlatımları ile uyumlu olmadığı için Cumhuriyet Savcılığı tarafından kabul görmemiş, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden yeni bir rapor istenmiştir. Ancak güvenlik kamerası kayıtlarında, polis memuru F. K.’nin yüzü kendisine dönük, elleri havada olan Ali El Hemdan’ı soğukkanlı bir şekilde 15 metre mesafeden kalbinden vurduğu görülüyordu. Ve “Polis şahsa durmasını söyledi. Bunun üzerine çocuk arkasını döndü. Yüzünü polise doğru döndüğünde polis elindeki silahı çocuğa doğru doğrultarak bir el ateş etti” diye olayı anlatan tanık beyanı vardır. Tutuklu yargılanan polis F. K’nın kasten insan öldürmek suçundan cezalandırılması istenmiştir.
2007-2020 yılları arasında 406 kişinin “dur ihtarına uymadığı” gerekçesiyle polis tarafından öldürdüğünü ve sanık polislerin savunmalarının da F.K. ile aynı mahiyette olduğunu ve ceza almadıklarını belirten HDP’li Hatimoğulları, 29 Kasım’da Çetin Kaya’nın İstanbul Kadıköy’de polis tarafından öldürülmesini hatırlattı ve “Suç işleyen kolluk kuvvetlerine yönelik işletilen bu cezasızlık politikasına bir an önce son verilmelidir” dedi.
HDP’li Hatimoğulları, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yanıtlanması talebiyle şu soruları yöneltti:
- Aksi yönünde ortaya çıkan kanıtlar sonrasında ifadesini değiştiren fail polis memuru F.K. ve ona paralel şekilde tanıklık eden polis memuru İ.K. ile ilgili işlem başlatılmış mıdır? Yalan ifadeler üzerine tarafınızca bir adım atılmış mıdır?
- Polis Kriminal Laboratuvarı raporunun fail polis memurunun ilk ifadesini destekleyecek şekilde hazırlanmış olması faili aklamak için midir? Bu konuda soruşturma açılmış mıdır?
- Olayın olduğu gün, Ali El Hemdan’ın ölümüne ilişkin bilginin yayılmaması/paylaşılmaması için kolluk güçlerince baskı yapıldığı iddiası doğru mudur?
- Adana Valiliği henüz adli makamlarca gerekli soruşturma yapılmadan ve otopsi raporu çıkmadan hangi bilgilere dayanarak tek taraflı açıklamasını yapmıştır? Bu beyan polis memurunu aklamak üzere bilinçli bir şekilde mi servis edilmiştir?
- Mülkiye Müfettişi raporuna rağmen neden sorumlular hakkında soruşturma açılmamıştır?
- Mülkiye Müfettişi raporunda dönemin Adana Valisi, İl Emniyet Müdürü ve Polis Kriminal Laboratuvarı uzmanları hakkında “resmi belgede sahtecilik, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs ve görevi kötüye kullanma” suçlarından değerlendirme yapılması gerektiğini belirtmiştir. Buna rağmen neden bir adım atılmamıştır?
- Dönemin Adana Emniyet Müdürünün olay sonrasında İstanbul Emniyet Müdürü olarak atanmış olması olağan mıdır?
- Son 5 yıl içerisinde kaç kişi polis tarafından “dur ihtarına uymadığı” gerekçesi ile vurularak öldürülmüştür?
Sendika.Org