Eğitim Sen, öğretmenlerin iradesi dışında hazırlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu kabul etmediklerini açıkladı
Milli Eğitim Şurası’nın açılış konuşmasında, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun Meclis’e sunulacağını açıkladı. Öğretmenlerin bilgisi ve iradesi dışında hazırlanan kanuna Eğitim-Sen’den itiraz geldi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin iradesi dışında, görüş ve önerilerini almadan masa başında hazırlandığını, ülkenin dört bir yanındaki öğretmenlerin karara tepki gösterdiğini ifade edilen açıklada şunlar yer aldı:
Siyasi iktidar, öğretmenleri toplumsal olarak etkisiz, halkın aydınlanması yerine, her dönem iktidarın emrinde ve denetiminde olması gereken önemli bir meslek grubu olarak görmektedir. Geçtiğimiz 19 yıl içinde öğretmenlik mesleğinin değersizleştirilmesine ve itibarsız hale getirilmesine neden olan her türlü politika ve uygulamaya rağmen, öğretmenler her yönüyle piyasa odaklı, bireysel ve teknik bakış açısını yıkma potansiyeli taşıyan en önemli aktörler olmayı sürdürmektedir.
Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmaları sürecinde öğretmenin sunduğu hizmetin bir kamu hizmeti olduğu kabul edilmeli, eğitim hizmetleri düzenli, sürekli ve kâr amacı gütmeyecek şekilde baştan aşağıya yeniden düzenlenmelidir. Bu zihniyetle düzenlenmemiş bir kanunun sorunlarımıza çözüm olmayacağı açıktır. Siyasilerin talimatları ile değil, eğitim bileşenlerinin ortak iradesiyle hazırlanması gereken Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndan beklenti, öğretmenlerin temel sorunlarına çözüm getirilmesidir.
Öğretmenlik mesleğinin tanımı, öğretmenlerin nasıl ve nerede yetiştirileceği, mesleğe kabul ve istihdam koşulları, öğretmenlerin güvenceleri, hakları ve sorumlukları ile mesleki yaşamları ve emeklilik konularında yapılacak düzenlemelerin kapalı kapılar ardında yapılmak istenmesi kabul edilemez.
Milli Eğitim Bakanlığı gerçekten öğretmenler lehine bir düzenleme yapmak istiyorsa ILO ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966’da kabul edilen ve Türkiye tarafından da imzalanan ‘Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı’na uygun düzenlemeler yapmalı, ekonomik, sosyal, mesleki, özlük haklarımızla ilgili taleplerimiz kabul edilmelidir. ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı’, öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını geliştirmeyi ve korumayı amaçlayan, aynı zamanda uluslararası düzeyde yapılmış bir toplu sözleşme niteliği taşımaktadır. Türkiye tarafından da kabul edilen ve altına imza atılan bir belge olmasına rağmen, bu belgenin gereğini yapmayanların meslek kanunu ile öğretmenlere sahte müjdeler vermesi inandırıcı değildir.
Milli Eğitim Bakanlığı, gündeme getirdiği her düzenleme ve uygulamayla eğitim sistemini kaosa sürüklemiş, öğretmenleri, öğrencileri ve velileri attığı her adımda mutsuz etmiştir. MEB, emeğimizi değersizleştiren, mesleki itibarımızı ayaklar altına alan politika ve uygulamalardan vazgeçmedikçe, Türkiye’de ne eğitimin niteliğini arttırmak, ne de öğretmenlerin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek mümkündür.
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili olarak eğitim emekçilerinin, sendikaların ve alandaki meslek örgütlerinin eleştiri, öneri ve talepleri dikkate alınmadan atılacak adımların karşısında olacağımız ve kazanılmış haklarımızı tartışmayacağımız bilinmelidir. MEB, gerçek anlamda öğretmenlerin niteliklerini arttırmayı hedefliyorsa, öncelikle öğretmenlik mesleğini ve öğretmenleri itibarsızlaştıran, emeğimizi değersizleştiren yanlış politika ve uygulamalara son vermelidir.
Eğitim Sen olarak “Cumhurbaşkanı’nın himayesinde” yapılan 20. Milli Eğitim Şûrası’nı uyarıyoruz; öğretmenlerin iradesi dışında masa başında hazırlanan meslek kanununu kabul etmemiz mümkün değildir.
Sendika.Org