Rusya Hava-Uzay Kuvvetleri destekli Suriye ordusu ve diğer müttefik güçler Ankara’yı Kürtlere karşı yapmayı planladığı operasyon konusunda ileri adımlar atmaktan caydırmaya çalışıyor. Bu ‘caydırma’ çabaları benzer şekilde Şam yönetiminin İdlip ve çevresine yapacağı geniş ölçekli bir saldırıya engel olmaya çalışan Türkiye için de geçerli
31 Ekim’de Rusya ve Suriye ordusu, Türkiye’nin operasyon hedeflerinden olan Tel Tamer’de ortak tatbikat gerçekleştirdi. Fotoğraf: Tatbikata katılan ve temas hatları üzerinde uçan Rus savaş uçağının Kamışlı Havaalanı’ndan kalkış anı [Kaynak: ANNA News]
Türkiye Suriye’nin kuzeyindeki iki hassas noktaya askeri takviyelerini sürdürürken bölge için kritik saatler yaklaşıyor.
Türk ordusu 27 ve 28 Ekim’de Suriye’nin kuzeydoğu ve kuzeybatısına yeni askeri güçler konuşlandırdı.
Bu yapılan yeni takviyeler arasında M60 Sabra MK II ana muharebe tankları, ACV-15 zırhlı personel taşıyıcılar ve diğer askeri araçlar bulunmakta.
Suriye’nin kuzeybatısına yollanan askeri güçler El-Kaide bağlantılı Heyet-i Tahrir’uş Şam (HTŞ) örgütünün kontrolünde bulunan İdlip kırsalına yerleştirilirken, ülkenin kuzeydoğu bölgelerine yapılan takviyeler ise Rakka’nın kuzey kırsalında bulunan ve Türk işgali altındaki Tel Abyad kasabası ile Haseke’nin kuzey kırsalındaki Resulayn kasabası yakınlarına konuşlandırıldı.
Sahadan yansıyan son bilgilere göre bölgedeki tüm askeri yapılanmalar kırmızı alarma geçirilirken, patlak vermesi an meselesi olan çatışma için hazır bekliyorlar.
Basında dolaşan haberler Ankara’ya bağlı güçlerin aynı anda iki operasyon birden yürütmeyi planladığı yönünde. Bunlardan ilki beklendiği üzere Suriye’nin kuzeydoğusundaki Amerikan destekli Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve diğer Kürt gruplara yönelik olacak.
Eğer bölgede geniş çaplı bir savaş durumu gelişirse, Suriye ordusu ve müttefiklerinin mevcut çatışmadan yararlanarak İdlip bölgesini terörist unsurlardan temizleme yönünde girişimde bulunması muhtemel görünüyor.
İşte tam bu noktada Türkiye’nin Mart 2020’de varılan ateşkes anlaşmasına karşın arka çıkmaya devam ettiği ve serbestçe faaliyet göstermelerine izin verdiği HTŞ’ye ve bölgedeki diğer gruplara destek olmak amacıyla girişeceği ikinci operasyon devreye giriyor.
Ankara, İdlip ve çevresini muhafaza etmeyi planlarken, Kuzeydoğu Suriye üzerindeki yaklaşmakta olan saldırısını “terörizme karşı” yapılacak bir harekât biçiminde bir söylem geliştirerek meşrulaştırmak istiyor.
Kürtlere karşı yapılacak bir operasyon Suriye ordusu ve müttefikleri tarafından büyük olasılıkla “düşmanımın düşmanı dostumdur” temelinde yükselecek bir muhalefetle karşılanacaktır.
Rusya Hava-Uzay Kuvvetleri bölgede yaklaşan fırtınaya karşı hazırlık amacıyla Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kamışlı Havaalanı’na en az bir adet Su-35 çok amaçlı avcı jeti konuşlandırdı. Bu konuşlandırma Türkiye’ye, yapmayı planladığı operasyona dair üzerinde yeniden düşünmesi yönünde verilmiş “ince bir mesaj” niteliğinde görünüyor. Ancak bu mesaj Ankara tarafından büyük olasılıkla alınmayacak gibi duruyor.
Daha 27 Ekim’de Rus savaş uçakları Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) İdlip’in kuzey kırsalında bulunan Kah kasabası yakınlarındaki komuta merkezine yedi kez hava saldırısında bulundu.
Bundan yalnızca birkaç saat önce ise Rus savaş uçakları, militanların İdlip’in güney kırsalındaki Meşun kasabası eteklerinde bulunan mevzilerine dört kez hava saldırısı gerçekleştirmişti.
Rusya Hava-Uzay Kuvvetleri destekli Suriye ordusu ve diğer müttefik güçler Ankara’yı Kürtlere karşı yapmayı planladığı operasyon konusunda ileri adımlar atmaktan caydırmaya çalışıyor. Bu ‘caydırma’ çabaları benzer şekilde Şam yönetiminin İdlip ve çevresine yapacağı geniş ölçekli bir saldırıya engel olmaya çalışan Türkiye için de geçerli.
Öyle ki, taraflar birbirine karşı caydırma hamlelerinde ısrarcıyken bölgede çatışma kaçınılmaz görünüyor.
Sendika.Org’un notu: South Front sitesi başta Suriye olmak üzere uluslararası çatışma alanlarına Rusya’nın perspektifinden bakan, şeklen “bağımsız” bir istihbarat-analiz sitesidir. Nesnel askeri duruma ilişkin veriler sağlıklı olmakla birlikte, çıkarımlar ya da değerlendirmeler Rusya’nın o anki dış politikasına bağlı öznel zorlamalar içerebilmektedir.
[southfront.org’da 29 Ekim 2021 tarihinde yayımlanan İngilizce orijinalinden Bedir Avşar tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.