Ali İsmail Korkmaz davası başladı. Duruşmanın kaçırıldığı Kayseri Adliyesi polis tarafından kuşatma altına alındı. Savcı mütalaasını okudu. Mütalanın ardından avukatlar ve Ali İsmail’in ailesi mütaladaki Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin için beraat talebine isyan etti
Ai İsmail Korkmaz davasının 5. duruşması, kaçırıldığı Kayseri Adliyesi’nde polis kuşatması altına gerçekleşti. Sanık polisler ifadelerinde Gezi’nin bir darbe girişimi olduğunu ve kendilerinin de darbeyi bastırdıkları şeklinde savunmalar yaptı. Duruşma sonunda mahkeme tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına ve duruşmanın 26 Aralık 2014’e bırakılmasına karar verdi
Ali İsmail’in davası davanın kaçırıldığı Kayseri Adliyesi’nde görüldü. Tutukluluk hallerinde bir değişiklik olmazken dava 26 Aralık’a ertelendi.
Davanın görüldüğü Kayseri Adliyesi ise daha önceki duruşmalarda olduğu gibi polis kuşatması alındı.
Duruşma salonuna avukatların girdiği sırada polisler duruşma için hazırlanan olayın yaşandığı Eskişehir AKP İl Binasının çevresinin 1/1000 ölçekli maketi salona “güvenlik” gerekçesiyle almadı. Polislerle bir süre tartışan avukatlar maketi içeri soktu.
Polisin “güvenlik” gerekçesiyle davaya avukatlar için getirilen suları bile almadığı avukatların twitter hesabından duyuruldu.
Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan da duruşma salonunda yerini aldı.
‘Savcı polisleri koruyor’
Davada ilk olarak Savcı mütalaasını okudu. Delillerin karartıldığını belirten savcı Ali İsmail’in başından geçen bütün süreci anlattı. Savcı mütalaasında olayı ikiye bölüp Mevlüt dışındaki sanıkların yaralamadan cezalandırılmalarını talep ediyor.
Fırıncılar İsmail Ramazan Muhammet ve Ebubekir için nitelikli yaralama suçundan 8’er yıl istiyor.
Ali İsmail’i ve birçok kişiyi yaralayan Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin için beraat talep ediyor.
Dava avukatları ve ailesi savcının mütalaasına tepki gösterdi. Savcının cinayeti Mevlüt Akdoğan’ın üzerine yıktığı ve diğerlerini bu sayede akladığı söyleniyor.
Ali İsmail’in annesi Emel Korkmaz “Ben 38 gün çocuğum kalkar diye başında bekledim. İdam da edilseler Alişim geri gelmeyecek, Adalet istiyorum!” diyerek mütalaaya tepkisini ortaya koydu. Emel Korkmaz’ın konuşmasından sonra salonda birçok kişi gözyaşlarına boğuldu. Ali İsmail’in babası Şahap korkmaz “Oğlumun elinde hiçbir silah yoktu, vahşice öldürdüler, raporlarda her şey çok açık, morluklarına bakamadık” dedi.
‘Fıtratında öldürmek olanların saldırısına uğradı’
Av. Ayhan Erdoğan savcı mütalasını eleştirerek şöyle konuştu:
“Dava konusu olay aynı zamanda toplumsal bir olaya denk düşmektedir. Yargı kararını tanımayan iktidar yaşam alanlarımıza müdahale etmiştir. Halk tepkisel olarak sokaga çıkıp anayasal haklarını kullanmışlardır. Kolluk kuvvetlerinin görevi toplanan insanların güvenliğini sağlamaktır. Ancak kolluk kuvvetleri göstericilere saldırmıştır. Yakalama fiili de yoktur, zaten göstericilerin işlediği bir suç olmadıgı için yakalamayı gerektirecek bir durum da yoktur.Kaldı ki yakalamak amaçlı değil darp etmek amaçlı saldırmışlardır. Ayhan Erdoğan: Ali İsmail Korkmaz fıtratında öldürmek olanların saldırısına uğramıştır.
Ayhan Erdoğan konuşmasının ardından maket üzerinde olayın anlatımına geçti:
“Ayhan Erdoğan: polisin amacının suç işleyen varsa yakalamak değil pusu kurmak olduğu telsiz kayıtlarında sabittir. TÜBİTAK raporu ile polis Yalçın Akbulut’un olayda asli fail olduğu açığa çıkmıştır. Beraat istenen polisler Yalçın ve Hüseyin olmasaydı Ali İsmail Korkmaz o sokaktan rahatlıkla çıkar ve darp edilmezdi. Beraat haksız.“
Görüntüleri yedeklemişler
Avukat Erdoğan Beşik Otel’de silinen görüntüler ile ilgili “Format atılan görüntüler daha sonra fırıncıların avukatı Selamet Şen tarafından savcılığa sunuluyor. Silmeden yedek almışlar” dedi.
Avukat Erdoğan beraati istenen polisler ve fırıncılarla ilgili de şunları söyledi:
“Yalçın ‘yakalayın’ diyerek koşmuş ve Ali İsmail Korkmaz’ı dövmüştür. Asli faildir. Sanık polis Hüseyin pusu kurup Ali İsmail Korkmaz’ı sokağa yönlendirmeseydi diğer 3 kişi ile geri kaçabilecek ve yaşayacaktı. Polis Şaban baş polistir, oradakilerin amiridir. Hüseyin ile birlikte sokakta Ali İsmail Korkmaz’a pusu kurmuştur. Fırıncılar İsmail Koyuncu yönetiminde polis teröründen kaçanları paramiliter güç olarak darp etmişlerdir. Tanık Semih’in ısrarlı beyanı olmasa polis olayı Serkan Kavak’a yıkacaktı. Net beyanı olayı açığa çıkartmıştır”
“Polis telsizindeki ‘ara sokaklara sivilleri yaydık, üzerinize çekip dağıtın’ talimatı polisiye değil kontrgerilla faaliyetidir. Neticeten Mevlüt Saldoğan eziyet ederek nitelikli insan öldürmekten ceza almalıdır. Yalçın asli faildir, fırıncılar müşterek faildir. Polisler Hüseyin ve Şaban suça iştirak etmişlerdir. Vali ve emniyet müdürleri suçu saklayandır.”
Av. Erdoğan’ın ardından polis Mevlüt Saldoğan’ın savunmasına geçildi. Saldoğan savunmasında zor kullandığı kişinin Ali İsmail olduğunun hala belli olmadığını iddia etti:
“Zor kullandığım kişinin Ali İsmail Korkmaz olduğu hala belli değil. Bugüne kadar kimseyi yaralama, öldürme kastıyla hareket etmedim. Şerefim üzerine yemin ederim. Vicdanen rahatım. Bugüne kadar hiç yargılanmadım. Bana acı gelen yargılanmak. Esnafları tutuklanınca tanıdım. 72 saat çalıştım, psikolojim araştırılsın. Olayların neden olduğunu anlamadım ben zaten. Git dediler gittim. Ben bir kaşık yemek yemeden amirlerimce görev yerine çağrıldım. Aç kalınca insan öldürüyor demek.”
Sanık polis Saldoğan: ‘Ben darbe girişimini bastırdım’
Saldoğan ifadesinin devamında Tayyip Erdoğan’ın ve bakanların sürekli olarak “Gezi bir darbe girişimidir” dediklerini söyleyerek kendisinin de darbeyi bastırdığını söyledi:
” Amirlerimce bana uzaklaştırın emri verildi. Gözaltı yapmak değil. Tayyip Erdoğan ve bakanlar ‘Gezi darbe girişimidir’ dedi. Ben darbe girişimini bastırdım. Ben kötü niyetli olsam tanık Semih’i de şahit bırakmamak için öldürürdüm. Öyle biri değilim.” Saldoğan ifadesinin devamında olayda başka polislerin de olduğunun ancak isimlerini vermeyeceğini söyleyerek teşkilata “Beni kurtarın” mesajı verdi.
Saldoğan: “Vicdanen rahatım!”
Saldoğan tüm kanıtlara rağmen yine aynı iddiayı tekrarladı: “Zor kullandığım kişinin Ali İsmail Korkmaz olduğu hala belli değil!”. “Bugüne kadar kimseyi yaralama, öldürme kastıyla hareket etmedim. Şerefim üzerine yemin ederim. Vicdanen rahatım!” diyen Saldoğan “Bugüne kadar hiç yargılanmadım. Bana acı gelen yargılanmak. Esnafları tutuklanınca tanıdım. 72 saat çalıştım, psikolojim araştırılsın. Olayların neden olduğunu anlamadım ben zaten. Git dediler gittim.” diyerek kendini haklı göstermeye çalıştı.
Sanık Ramazan Koyuncu ise Ali İsmail’e “Elim değmedi, ama 16 aydır tutukluyum” diyerek beraatini istedi.
Savunma sırası gelen sanık İsmail Koyuncu da dövülenin Ali İsmail olmadığını söyleyerek görüntülerde montaj olduğunu iddia etti.
Sanık Ebubekir Harlar ise savunmasında kimseye müdahelesinin olmadığını söyleyerek “Aksini ispat eden etsin” dedi. Harlar’ın iddiasının aksine TÜBİTAK raporlarında müdahele ispat edilmişti zaten.
Sanık Muhammet Vatansever de savunmasında tahliyesini isterken sanık polis Yalçın Akbulut talimatı kendisinin vermediğini ve verilen talimatı da duymadığını iddia ederek beraatini istedi.
Savunma sırası gelen sanık polis Şaban Gökpınar ise o gün kendisinin izinli olduğunu, görevli olmadığını söyledi. Ancak Gökpınar’ın ifadesinin aksine görüntülerden yola çıkarak elde edilen raporlardan Av Erdoğan’ın da söylediği gibi oradaki baş polis olduğu ortadadır.
‘Son tekmenin Ali İsmail’i öldürdüğü ne malum’
Verilen aranın ardından duruşma Sanık polis Mevlüt Saldoğan’ın vekili Av. Mutlu Karayılan savunması ile başladı. Karayılan Ali İsmail’in ailesinin avukatlarını : “Farklı siyasi gruplar davada delil oluşturmaya çalıştılar.” diyerek suçladı. Karayılan Ali İsmail’in evini taşırken yaralandığını iddia etti. Av. Karayılan Saldoğan’ı aklamak için elinden geleni yaparak “O son tekmenin Ali İsmail’i öldürdüğü ne malum” dedi. Karayılan daha önceki duruşmalardaki gibi Ali İsmail’in ev taşırken düştüğünü ve bu nedenle beyin kanaması geçirdiğini iddia etti.
Av. Karayılan Saldoğan hakkında “O sırada bir vatandaş değil.” diyerek nakdi kefalet vererek serbest bırakılmasını istedi.
Ali İsmail’i hastanede ziyaret eden, Av. Gürkan Korkmaz’ın arkadaşıyken Hüseyin Engin müdafii olan Av. Yahya Ünaldı savunma yapıyor. Av. Yahya Ünaldı dosyanın Hollanda’ya gönderilmesini ve yazılı savunma için süre istedi.
Av. Mutlu Karayılan yeniden söz alarak “İçişleri Bakanı, Vali ve Eskişehir TEM müdürü de davaya dahil edilsin” dedi.
‘Sadece bir tekme attı’
Sanık Ebubekir Harlar vekili Av. Kaan Yırtımcı, Harlar’ın Ali İsmail’e ‘sadece’ bi çelme takıp tekme attığını, onu da durdurmak için yaptığını söyledi.
Sanık İsmail Koyuncu vekili Av. Fatih Karabük Ali İsmail’in yüzünde yara izi olmadığını, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu iddia ederek “Sanıkların vurması darp sayılmaz, direncinin kırılması vardır.” dedi.
Sendika.Org