6 Kasım 2020'de Diyarbakır'da yapılan ev baskınında gözaltına alınan Eğitim Sen üyeleri hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığının yürüttüğü soruşturma sonrasında “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verildi. Ancak karar rağmen gözaltına alınan 29 Eğitim Sen üyesinden 24'üne Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından ihraç talebiyle idari soruşturma başlatıldı. Eğitim Sen konuya ilişkin yaptıpı açıklamada "MEB'in kendini mahkeme yerine koyması hukuk dışıdır" dedi
6 Kasım 2020’de Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarında aralarında Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) üyelerinin ve yöneticilerinin de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı.
DİYARBAKIR’DA EV BASKINLARI: ÇOK SAYIDA GÖZALTI
Operasyonun ardından bir Eğitim Sen üyesi tutuklandı. Ancak çıkarılan ilk duruşmada serbest kalan Eğitim Sen üyesi hakkında da beraat kararı verildi. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığının yürüttüğü soruşturma sonrasında “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verildi. Savcılık kararına rağmen oeprasyonla gözaltına alınan 29 Eğitim Sen üyesinden 24’üne Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından idari soruşturma başlatıldı.
İhraç talep edildi
Soruşturma sonrasında Bakanlık müfettişleri tarafından hazırlanan dosya, Eğitim Sen üyelerinin ihracı talebi ile 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 35. Maddesi kapsamında MEB bünyesinde kurulan Komisyon’a gönderildi.
Eğitim Sen, konuya ilişkin Genel Merkezi’nde bir açıklama yaptı. Açıklamada üyeleri hakkında açılan soruşturmaya sunulan delillerin tamamının sendikal mücadele kapsamına girdiğini belirtilirken MEB’in mahkeme kararlarını hiçe sayarak kendini mahkeme yerine koymasının kabul edilemeyeceği vurgulandı. MEB’e hukuk dışı uygulamalardan vazgeçme çağrısıyla bitirilen açıklamada öne çıkan yerler şöyle:
Eğitim Sen’e ve örgütlü mücadelemize yönelik olarak başlatılan hukuk dışı uygulamalar, yüksek yargı kararları, AİHM kararları ile uluslararası sözleşmelere rağmen en temel sendikal faaliyetlerin zorlama yorumlarla suç kapsamına alınmaya çalışılması söz konusudur. Sendikamız yöneticileri ve üyelerine isnat edilen suçların tamamı sendikal mücadele kapsamında yapılan eylem ve etkinliklerdir. Bunlar basın açıklamaları, mitinglere katılım, sosyal medya hesaplarında paylaştıkları sendikal etkinlik çağrı ve duyurularıdır.
“MEB’in kendini mahkeme yerine koyması hukuk dışıdır”
MEB’in Eğitim Sen’in sendikal faaliyet ve eylemlerini soruşturma konusu yapması, kendisini mahkemelerin yerine koyarak kararlar almaya çalışması hukuk dışıdır ve idarenin göz göre göre suç işlemesi demektir. Bu durum aynı zamanda örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğünü engellemek anlamına gelmektedir.
Sendikamız yönetici ve üyelerine yönelik bu baskıları ve olası ihraç kararlarını, siyasal iktidar ve siyasal partilerden bağımsız duruşu ile tanımlanan Eğitim Sen’in örgütlü mücadelesinin hedef alınması olarak değerlendiriyoruz. Uzun zamandır sendikamıza yönelik olarak hayata geçirilen baskılar, son olarak dün yine Diyarbakır’da devam etmiştir. Merkez Denetleme Kurulu üyemizin de aralarında bulunduğu KESK’ e bağlı işkollarında yaşanan hukuksuz gözaltılar doğrudan doğruya sendikamızı ve sendikal faaliyetlerimizi engellemeye yönelik girişimlerdir.
Eğitim Sen olarak MEB’e çağrımız, üye ve yöneticilerimize yönelik hukuk dışı politika ve uygulamalardan vazgeçmesi, kendisini mahkemelerin yerine koyarak karar vermeye son vermesidir.
Sendika.Org