Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi’nin girişimiyle liyakata aykırı nitelik taşıyan Ege Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Kriterlerinin 16. maddesinde yapılan değişikliğe dava açılmıştı. İzmir 5. İdare Mahkemesinde görülen davada değişiklik iptal edildi
Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi’nin girişimiyle 19 Ağustos 2020 tarihinde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı internet sitesinde yayımlanan Ege Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Kriterlerinin 16. maddesinde yapılan değişikliğe dava açılmıştı.
İlgili maddenin Anayasanın eşitlik ilkesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olduğu, dava konusu düzenlemenin açıkça geçerli akademik gerekçelerle meşrulaştırılmadığı, sınırlarının net bir şekilde çizilmediği, yapılan bu değişiklikle Fakülte Yönetim Kurulu ve Rektöre son derece keyfi davranma imkanı sunulduğu, İslami İlimler Fakültesini ayrıcalıklı kılan bu değişiklik ve uygulamanın başka fakültelerde atama yükseltme bekleyen akademisyenler açısından açıkça bir adaletsizlik oluşturduğu, söz konusu değişiklik kararının ardından Ege Üniversitesi Birgivi İslami İlimler Fakültesi için 7 kişilik öğretim üyesi kadrosu ilan edilmesinin akademik kadrolarda tartışmalara yol açtığı, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenildi.
İzmir 5. İdare Mahkemesinde görülen davada şöyle denilerek iptal kararı verildi:
Uyuşmazlıkta, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, Yükseköğretim kurumları tarafından 2547 sayılı Kanun uyarınca münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıklar da göz önünde bulundurularak öğretim üyeliği kadrolarına atamalarda ek koşullar belirlenebileceği kuşkusuz olmakla birlikte belirlenecek ek koşulların objektif ve denetlenebilir nitelikte olması gerektiği, dava konusu edilen Ege Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atama Kriterlerine (2019-2020,2021-2022,2023) getirilen 16. madde hükmünde yer verilen adayların belirlenen kriterlerden yeni kurulan birimlerin kuruluşunu takip eden ilk üç (3) yıl kısmen muaf tutulabileceği düzenlemesinin ise objektif ve denetlenebilir mahiyette olmadığı, ucu açık ve sınırları belirsiz nitelikte bir düzenleme olduğu, 2547 sayılı Kanun’un ruhuna aykırı ve idareye keyfi davranma olanağı verebilecek mahiyette olduğu hususları dikkate alındığında dava konusu edilen düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Eğitim Sen, karar hakkında “Eşitlik ve liyakat ilkelerine aykırı kriterler yayımlayan üniversitelere karşı hukuk mücadelemiz için örnek bir karardır” diye yorum yaptı.
Sendika.Org